24
türk milletinin en önemli hasletlerinden olan gereksiz polemikler zincirine bir halka daha eklenmesine neden olmuş koltuklardır.
öncelikle şöyle bir bilgi vereyim;
dünyanın bir çok ülkesinde stadyumda koltuk yok. bazı ülkelerde ise bu sorun kale arkalarına koltuk koymayarak çözülmeye çalışılıyor. uefa, taraftar birlikleri ile ortak çözüm üretmeye çalışarak sorunun üstesinden gelmeye çabalamakta.
uefa bu endüstriyi televizyon başındaki seyirciye pazarlarken bir yandan televizyon başındaki seyircinin kendisi ile özdeşleştirebileceği "kıçını koltuğa yaymış, çekirdek çitleyen ve arada bir ayağa fırlayıp ehoyooo diye bağırıp ıslık filan çalarak oturuduğu yerden bağıran ve konuşan" seyirci protipini stadyuma taşıma arzusundayken bir yandan da "çoşkulu taraftar" tipinden vazgeçilip vazgeçilmemesi konusunda tartışmaları denetliyor.
uefa tabi ki bu tartışmalara babasının hayrına yol vermiyor. eğer bugün futbol büyük bir endüstri haline geldiyse bunda "coşkulu taraftar"ın katkısı büyük. işte bu yüzden henüz taraftarın tam olarak ikna edilemediği veya henüz gerek duyulmayan bazı stadyumlarda hiç koltuk yok, bazılarında ise sadece kale arkaları koltuksuz.
gelelim bize/bana;
ben stadyumun büyük bir kısmı'nın koltuklu, kale arkalarının koltuksuz olmasından yanayım. nasıl ki ben çekirdekçi taraftarın haklarına ve cebindeki para ile zevki satın almasına anlayış gösteriyorsam, onlar da benim içinde bulunduğum kitlenin arzu ve isteklerine aynı anlayışı göstermek zorundalar.
onun için;
başlangıç olarak, telekom kuzey ile güney'de 1 ve 2.katlardaki koltuklar kaldırılsın.
kaldırılmaz ise;
o koltukları kırmak meşrudur. kırılsın o koltuklar.
öncelikle şöyle bir bilgi vereyim;
dünyanın bir çok ülkesinde stadyumda koltuk yok. bazı ülkelerde ise bu sorun kale arkalarına koltuk koymayarak çözülmeye çalışılıyor. uefa, taraftar birlikleri ile ortak çözüm üretmeye çalışarak sorunun üstesinden gelmeye çabalamakta.
uefa bu endüstriyi televizyon başındaki seyirciye pazarlarken bir yandan televizyon başındaki seyircinin kendisi ile özdeşleştirebileceği "kıçını koltuğa yaymış, çekirdek çitleyen ve arada bir ayağa fırlayıp ehoyooo diye bağırıp ıslık filan çalarak oturuduğu yerden bağıran ve konuşan" seyirci protipini stadyuma taşıma arzusundayken bir yandan da "çoşkulu taraftar" tipinden vazgeçilip vazgeçilmemesi konusunda tartışmaları denetliyor.
uefa tabi ki bu tartışmalara babasının hayrına yol vermiyor. eğer bugün futbol büyük bir endüstri haline geldiyse bunda "coşkulu taraftar"ın katkısı büyük. işte bu yüzden henüz taraftarın tam olarak ikna edilemediği veya henüz gerek duyulmayan bazı stadyumlarda hiç koltuk yok, bazılarında ise sadece kale arkaları koltuksuz.
gelelim bize/bana;
ben stadyumun büyük bir kısmı'nın koltuklu, kale arkalarının koltuksuz olmasından yanayım. nasıl ki ben çekirdekçi taraftarın haklarına ve cebindeki para ile zevki satın almasına anlayış gösteriyorsam, onlar da benim içinde bulunduğum kitlenin arzu ve isteklerine aynı anlayışı göstermek zorundalar.
onun için;
başlangıç olarak, telekom kuzey ile güney'de 1 ve 2.katlardaki koltuklar kaldırılsın.
kaldırılmaz ise;
o koltukları kırmak meşrudur. kırılsın o koltuklar.