875
merhaba pino,
sen beni tanımazsın. ben de seni tanımazdım. ta ki galatasaray'ıma gelip top koşturmaya başladığından beri. takımıma dahil olduğun açıklandığında bir çok kişi burun bükmüştü sana. ben de beklemiştim. yine de içimden bir ses iş yapar diyordu ama bekleyip görmek gerekiyordu. rijkaard döneminde pek ortada görünmedin pino. sakatlıktı, tam hazır olamamak derken seni görememiştik. ta ki hagi sonrası seni fenerbahçe maçında görene kadar. sonrası ip söküğü gibi geldi. sen bizi heyecanlandıran fubolcuydun. seni izlerken adrenalinle doluyorum pino. topu ayağına aldığında yine bir sihir yapacak herhalde diyorum.
ama pino. bir sorun var pino. takıma o kadar gol kazandırmıyormuşsun. asistlerde adın sanın belli değilmiş. he, bir kaç tane gol attın ama asistlerde yokmuşsun işte kardeş. seni senelik 3,5 milyon avro alan adamlarla aynı kefeye koymak istediler pino. sen ki, yıllık 600 bin avro alıp senelik 3,5 milyon alan elano'dan daha güzel işler yapmana ve bizleri gaza getirmene rağmen kurtarıcı değilmişsin pino! sana hala burun bükenler var pino. onların allah'ı kitabı var mı güzel kardeşim? söyle bana aslan yeleli kardeşim.
sen yoksun ya, galatasaray'ın pek tadı yok be pinocuğum. hem de arda'nın varlığına rağmen. galatasaray'ım son iki maçtır pek zevk vermiyor be adamım. insanlar şimdi harıl harıl düşünüyordur, bu galatasaray'a forvet bölgesinde ne oldu, neden böyle kısır bir hale büründü diye. oyunu senin gibi açan yok ki be pinom! topu ayağına alınca senin gibi heyecanlandıran kaç fitbolci var arkadaşım. arda ve culio sadece. sen ki sirk topçusuyken kaleyi bombardımanına tutarken, sen yokken rakip kaleler çiçekler büyütüyor adamım.
insanlar şimdi şöyle düşünüyor olabilir. yahu iki maçtır galatasaray neden farklılaştı? neden daha etkisiz görünüyor? hem de culio ve arda'ya rağmen neden kısır bir dönü var? cevabı basit arkadaşım. sen yoksun işte, sen yoksun. özledik be pino! tüm finolar senin köpeğin olsun. sana hala dudak bükenler, "asistlerde ortada yok yeeeaaa" diyenler otursun kırmızı şarabını yudumlasın. hadi be pino! dön be adamım!
sen beni tanımazsın. ben de seni tanımazdım. ta ki galatasaray'ıma gelip top koşturmaya başladığından beri. takımıma dahil olduğun açıklandığında bir çok kişi burun bükmüştü sana. ben de beklemiştim. yine de içimden bir ses iş yapar diyordu ama bekleyip görmek gerekiyordu. rijkaard döneminde pek ortada görünmedin pino. sakatlıktı, tam hazır olamamak derken seni görememiştik. ta ki hagi sonrası seni fenerbahçe maçında görene kadar. sonrası ip söküğü gibi geldi. sen bizi heyecanlandıran fubolcuydun. seni izlerken adrenalinle doluyorum pino. topu ayağına aldığında yine bir sihir yapacak herhalde diyorum.
ama pino. bir sorun var pino. takıma o kadar gol kazandırmıyormuşsun. asistlerde adın sanın belli değilmiş. he, bir kaç tane gol attın ama asistlerde yokmuşsun işte kardeş. seni senelik 3,5 milyon avro alan adamlarla aynı kefeye koymak istediler pino. sen ki, yıllık 600 bin avro alıp senelik 3,5 milyon alan elano'dan daha güzel işler yapmana ve bizleri gaza getirmene rağmen kurtarıcı değilmişsin pino! sana hala burun bükenler var pino. onların allah'ı kitabı var mı güzel kardeşim? söyle bana aslan yeleli kardeşim.
sen yoksun ya, galatasaray'ın pek tadı yok be pinocuğum. hem de arda'nın varlığına rağmen. galatasaray'ım son iki maçtır pek zevk vermiyor be adamım. insanlar şimdi harıl harıl düşünüyordur, bu galatasaray'a forvet bölgesinde ne oldu, neden böyle kısır bir hale büründü diye. oyunu senin gibi açan yok ki be pinom! topu ayağına alınca senin gibi heyecanlandıran kaç fitbolci var arkadaşım. arda ve culio sadece. sen ki sirk topçusuyken kaleyi bombardımanına tutarken, sen yokken rakip kaleler çiçekler büyütüyor adamım.
insanlar şimdi şöyle düşünüyor olabilir. yahu iki maçtır galatasaray neden farklılaştı? neden daha etkisiz görünüyor? hem de culio ve arda'ya rağmen neden kısır bir dönü var? cevabı basit arkadaşım. sen yoksun işte, sen yoksun. özledik be pino! tüm finolar senin köpeğin olsun. sana hala dudak bükenler, "asistlerde ortada yok yeeeaaa" diyenler otursun kırmızı şarabını yudumlasın. hadi be pino! dön be adamım!