30
genelde galatasaraylıların ayar vermesiyle sonuçlanır çünkü, iki takım açısından da diyaloğun gidebileceği son nokta bellidir. bunu bir örnekle açıklamak adına, yılda 1 veya 2 kez görüştüğüm fenerbahçeli bir abimle girmekten kaçındığım ama girmek zorunda bırakıldığım diyaloğu aktarabilirim... bir anda ateşlenen galatasaray-fenerbahçe tartışmasında başlarda sessiz kalmayı tercih ettim, bilinen ezik davranışları karşısında. sonra baktım, fenerbahçeli abim ağzından salyalar saçarak "6-0, ya o gün 6'sı değil 8'i olsaydı?", "başka takımın şampiyonluğuna sevindiniz", "beraberliği bile kutlar hale geldiniz" gibi sözlerden sonra sabrım iyice taştı ve şu diyalog gerçekleşti:
matilda: abi, bu tartışmalar ve bu laflar çok sıradan geliyor bana artık. sana tek bir soru soracam ve bu diyalog bitecek, olur mu?
fenerbahçeli abi: sor tabii
m: bugüne kadar elde ettiğiniz en büyük başarı ya da en çok gurur duyduğunuz başarınız nedir?
fba: .....
m: bizi 6-0 yenmiş olmanız değil mi?
fba: ha ha evet ya, tabii ki o!
m: bizimki de, uefa kupası ve süper kupayı almış olmak... işte aramızdaki fark bu!
matilda: abi, bu tartışmalar ve bu laflar çok sıradan geliyor bana artık. sana tek bir soru soracam ve bu diyalog bitecek, olur mu?
fenerbahçeli abi: sor tabii
m: bugüne kadar elde ettiğiniz en büyük başarı ya da en çok gurur duyduğunuz başarınız nedir?
fba: .....
m: bizi 6-0 yenmiş olmanız değil mi?
fba: ha ha evet ya, tabii ki o!
m: bizimki de, uefa kupası ve süper kupayı almış olmak... işte aramızdaki fark bu!