3
"galatasaray taraftarı" diye tabir edilen kalabalık açısından ciddi bir sınav haline gelmiş olan maçtır.
galatasaray'ın "spor kulübü olmasıyla" övünenlerin, her fener maçında koşa koşa stada/salona gidip ağzından salyalar saça saça küfredenlerin, her türlü internet ortamında fenerbahçe ile sidik yarıştırarak taraftarlık yaptığını zannedenlerin, ayda yılda bir zahmet edip gittiği stadta maç boyu susup peşindeyize katılan/katılamya çalışan/"çok güzel yapmışlar abi" diyerek öğrenmeye/sahiplenmeye çalışan kimselerin nazik organlarını kaldırıp da o salona * gitmesi gerekmektedir.
zaten o gün istanbulda olup da bu maça gidecek, ben "galatasaray spor kulübü taraftarıyım" diyen 4-5 bin kişi bulamıyorsak bu bizim utancımızdır. hoş ne yazık ki böyle utanmaya çok alışkınız ya, geçelim o konuları..
taraftarlık denilen hadise şampiyonluk günü ya da derbi galibiyetinden sonra üzerinde forma ortaya atlayıp datdiri datdiri göbek atmak değildir. derbiden derbiye stada/salona gidip ağzını doldura doldura küfretmek, maç biter bitmez her arkadaşını arayıp dalga geçmek de değildir. bunlarda çok daha öte birşeydir.
kanımca bu sezonun bayan basketbol açısından kader maçıdır. sırf karşımızdaki takım rum olduğu için değil. yapılan transferler ve muhteşem bir zaferle başlayan sezonda beklentilerin aksine ligdeki dalgalı seyir, alınan "süpriz" sayılabilecek mağlubiyetler, koç değişikliği, takımdan ve şubeden dışarıya yansıyan/yansımayan bazı problemler derken çok ciddi bir döneme girildiği aşikar. 4 kupa hedefiyle çıkılan sezona firesiz devam edilmesi adına, "arma" uğruna mücadele edenlerin sahipsiz olmadığını göstermek adına "orayı" doldurmanın şimdi tam sırası.
nasıl ki kafasına bozuk para gelen tuğba, havalı korna tüpü gelen esra çıkıp aslanlar gibi mücadele etmişse, fenerbahçe maçında 2-3 bin kişi dışarda kalmışsa; nasıl ki herhangi bir futbolcumuzdan bir imza almak için bile yüzlerce kişinin sıraya girmesinden "doğal karşılanan" birşey yoksa, o akşam da o salonun dolmasının da alternatifi olmaması lazım.
sırf küfretmek, sahaya yabancı madde yağdırmak için değil. dağ başını duman almış'ı, istiklal marşı'nı avazın çıktıkça bağırmak için. takımın yanında 6. hatta 7. oyuncu olmak için. her ribaundu beraber almak, boştaki her topa beraber atlamak, her hücumda hep birlikte içeriye penetre olmak için. sade ve sadece "galatasaray" için o akşam o salon dolmalı.
bazı şeylerin çok daha rahat olacağını o zaman herkes görecektir zaten..
galatasaray'ın "spor kulübü olmasıyla" övünenlerin, her fener maçında koşa koşa stada/salona gidip ağzından salyalar saça saça küfredenlerin, her türlü internet ortamında fenerbahçe ile sidik yarıştırarak taraftarlık yaptığını zannedenlerin, ayda yılda bir zahmet edip gittiği stadta maç boyu susup peşindeyize katılan/katılamya çalışan/"çok güzel yapmışlar abi" diyerek öğrenmeye/sahiplenmeye çalışan kimselerin nazik organlarını kaldırıp da o salona * gitmesi gerekmektedir.
zaten o gün istanbulda olup da bu maça gidecek, ben "galatasaray spor kulübü taraftarıyım" diyen 4-5 bin kişi bulamıyorsak bu bizim utancımızdır. hoş ne yazık ki böyle utanmaya çok alışkınız ya, geçelim o konuları..
taraftarlık denilen hadise şampiyonluk günü ya da derbi galibiyetinden sonra üzerinde forma ortaya atlayıp datdiri datdiri göbek atmak değildir. derbiden derbiye stada/salona gidip ağzını doldura doldura küfretmek, maç biter bitmez her arkadaşını arayıp dalga geçmek de değildir. bunlarda çok daha öte birşeydir.
kanımca bu sezonun bayan basketbol açısından kader maçıdır. sırf karşımızdaki takım rum olduğu için değil. yapılan transferler ve muhteşem bir zaferle başlayan sezonda beklentilerin aksine ligdeki dalgalı seyir, alınan "süpriz" sayılabilecek mağlubiyetler, koç değişikliği, takımdan ve şubeden dışarıya yansıyan/yansımayan bazı problemler derken çok ciddi bir döneme girildiği aşikar. 4 kupa hedefiyle çıkılan sezona firesiz devam edilmesi adına, "arma" uğruna mücadele edenlerin sahipsiz olmadığını göstermek adına "orayı" doldurmanın şimdi tam sırası.
nasıl ki kafasına bozuk para gelen tuğba, havalı korna tüpü gelen esra çıkıp aslanlar gibi mücadele etmişse, fenerbahçe maçında 2-3 bin kişi dışarda kalmışsa; nasıl ki herhangi bir futbolcumuzdan bir imza almak için bile yüzlerce kişinin sıraya girmesinden "doğal karşılanan" birşey yoksa, o akşam da o salonun dolmasının da alternatifi olmaması lazım.
sırf küfretmek, sahaya yabancı madde yağdırmak için değil. dağ başını duman almış'ı, istiklal marşı'nı avazın çıktıkça bağırmak için. takımın yanında 6. hatta 7. oyuncu olmak için. her ribaundu beraber almak, boştaki her topa beraber atlamak, her hücumda hep birlikte içeriye penetre olmak için. sade ve sadece "galatasaray" için o akşam o salon dolmalı.
bazı şeylerin çok daha rahat olacağını o zaman herkes görecektir zaten..
