1000
şahsi kanaatimce aslında haksızca eleştirilen, kadro dışı kalmış, ileriye dönük orta saha oyuncusu.
culio ile karşılaştırmak veya culio hariç herhangi bir oyuncu ile kendisini karşılaştırmak çok yanlış olacaktır. genel olarak misimoviç hakkında yapılan eleştirilen "ulan almanya'nın asist kralını aldık bu adam 9 maçta bir bok yapamadı gibi" olmakta. bu eleştiriyi yapmadan önce bu adamın 9 maçlık periyotta 2 farklı teknik direktör ve 2 farklı sistemde oynadığını hatırlatmak isterim. rijkaard'ın 4-3-3 çakması 4-5-1 sisteminde, onca sakatların var olduğu takımda o 1'in arkasında oynadı, hagi'nin sisteminde ise forvet arkasında forveti tamamlayıcı rol üstlendi fakat o da tahminimce ilk defa böyle bir şablonla oynamak durumunda kaldı. keza krallıklara koştuğu wolfsburg düzeninde grafite ve dzeko'nun arkasında oynayan ve ön 2'liyi oynatan bir oyuncuydu. dzeko+grafite'nin o sene +50 gol attığını hatırlatmakta fayda var.
bu adam çok koşmayı seven biri değil, hatta koştuğu zaman performansı aşırı düşen biri. bazı oyuncu vardır forveti oynatır ama kendisi ağır hantaldır, kimisi vardır kendi kıpır kıpırdır, forveti de oynatır. senin futbol görüşüne uymaz, başkasına uyar orası teknik direktöre kalmış bir durum. hagi'nin sakız ve disiplinsizlik meselesinden ziyade bu noktaya takıldığını düşünüyorum. zaten bu oyuncuyu aldıran rijkaard'tı ve tahminimce oda barcelona'daki ilk zamanlarındaki deco vazifesini misimoviç'e vermeyi düşünüyordu. evdeki hesap çarşıya uymadı.
lafı uzatmadan adamın yaptıkları ortada. hazırlık maçı olan hannover 96 karşısında yarım saatte 2 ara pası atan culio ile karşılaştırılması yersizdir. kusura bakılmasın.
culio ile karşılaştırmak veya culio hariç herhangi bir oyuncu ile kendisini karşılaştırmak çok yanlış olacaktır. genel olarak misimoviç hakkında yapılan eleştirilen "ulan almanya'nın asist kralını aldık bu adam 9 maçta bir bok yapamadı gibi" olmakta. bu eleştiriyi yapmadan önce bu adamın 9 maçlık periyotta 2 farklı teknik direktör ve 2 farklı sistemde oynadığını hatırlatmak isterim. rijkaard'ın 4-3-3 çakması 4-5-1 sisteminde, onca sakatların var olduğu takımda o 1'in arkasında oynadı, hagi'nin sisteminde ise forvet arkasında forveti tamamlayıcı rol üstlendi fakat o da tahminimce ilk defa böyle bir şablonla oynamak durumunda kaldı. keza krallıklara koştuğu wolfsburg düzeninde grafite ve dzeko'nun arkasında oynayan ve ön 2'liyi oynatan bir oyuncuydu. dzeko+grafite'nin o sene +50 gol attığını hatırlatmakta fayda var.
bu adam çok koşmayı seven biri değil, hatta koştuğu zaman performansı aşırı düşen biri. bazı oyuncu vardır forveti oynatır ama kendisi ağır hantaldır, kimisi vardır kendi kıpır kıpırdır, forveti de oynatır. senin futbol görüşüne uymaz, başkasına uyar orası teknik direktöre kalmış bir durum. hagi'nin sakız ve disiplinsizlik meselesinden ziyade bu noktaya takıldığını düşünüyorum. zaten bu oyuncuyu aldıran rijkaard'tı ve tahminimce oda barcelona'daki ilk zamanlarındaki deco vazifesini misimoviç'e vermeyi düşünüyordu. evdeki hesap çarşıya uymadı.
lafı uzatmadan adamın yaptıkları ortada. hazırlık maçı olan hannover 96 karşısında yarım saatte 2 ara pası atan culio ile karşılaştırılması yersizdir. kusura bakılmasın.
