resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 1413
    futbol taraftarlığı nedir? futbolu neden seyreder, takip eder insanlar? hani sorsanız şu cevabı alırsınız ya; abi seviyoruz ya, varsın başarılı olmasın, varsın kötü günler geçirsin. zaten onu sevmemizin sebebi bu kötü günleri atlatabilecek olmasına inandırmış olması değil mi? gibi. işte burada ortaya çıkıyor hagi. işte burada başlıyor benim futbolum. ister adını cehalet koy, ister ne dediğini bilmez koy ama benim hagi'me bir galatasaraylı laf etmesin. çünkü putlaştırdım onu ben. ülkesi dışında ülkesinden daha çok sevilen, okul kantininde rumen gördüğünde hagiiii diye bağırmanı sağlayan, babamla kavgam, ilk para biriktirme sebebim, babam yüzünden evde izleyemeyen bu vandal bodom'un onu izleyebilmek için kıraathanede çalışıp maç izleyebilmesi o. bunu sevgi diye açıklayamıyorum ben, aşk hiç değil zaten. hiçbir kadın bunları yaptıramaz ki. 11 yaşında adanaspor galatasaray maçına evden kaçmak için aşık olmak değil deli olmak lazım çünkü, adanada azgın taraftar, evde burnundan soluyan baba beklerken. delisiyim işte başka açıklaması yok. kimse bana çıkıp da ne olur kimse galatasaray'dan büyük değil, herkes tartışılır demesin. bu benim için geçerli değil. elbet ki galatasaray'dan büyük kimse yok, ama galatasaray'ın bu büyüklüğünün sebebi olan canlı izlediğim ve bu sevgiyi bana enjekte eden adamlardan hagi için bırakın delireyim. kolundaki bilekliğine kurbanım onun, 40 günlük sakalı ile elini kalbine götürdüğünde boğazımın düğümlenmesi o adam. boğazımı da kessen o düğüm kalacak, bunu hagi bile yıkamaz. karşılıksız, anlamsız, delice seviyorum. galatasaray'a tarihinin en kötü sezonunu da yaşatsa, dünyanın en saçma transferlerini de yaptırsa sikimde değil. amına koyayım başarının da, şampiyonluğun da, şampiyonlar ligininde. bana sadece hagi'yi verin, kulübede sakalını ovuştursun.

    benim sembolüme üç kuruşluk laflar etmeyin ne olur. yemin ederim katlanamıyorum, elim ayağım titriyor. bir galatasaraylıyım diyen insanın hagi'yi sorgulamasına içim el vermiyor. iyi hocadır kötü hocadır, benim için farketmese de senin için fark edebilir. somut olaylar üzerinden bunu düzgünce dile getirirsin, okuruz, düşünürüz. ama yönetim galatasaray'ı kazım'ı transfer etti diye yok etti diyenlerden daha çok yok ettin sen. futboldan soğuttun, ne olur galatasaray'dan soğutma yalvarıyorum. bu zihniyet hasan şaş'ımı yuhaladı benim. buradan sesleniyorum; hagi'ye yeltenmeyin. o zaman galatasaray'dan soğurum bak, hagi'ye yeltenmeyin. çünkü sizinle aynı takım taraftarı olmak utanç verir.

    toparlamaya çalışıp susayım, lütfen yanlış anlamayın, kimsenin düşüncesine ve futbol inancına laf edecek değilim, kendimi daha iyi açıklayabilmek için söylüyorum; galatasaray'ın avrupa'nın devleri düzeyine, modern futbol oynama düzeyine, bir sistem oturtup bu sistemin takımı olarak kupalara ambargo koyma ihtimalinin artmasını ve güzel futbol oynamasını isteyen arkadaşlarımız var, ne kadar güzel. ben kendim böyle değilim. bana varlığı yeter, sana da yeter elbet ancak ben olduğu gibi seviyorum, olması ihtimalini düşünerek değil. o yüzden adamlar, başarılardan önce gelir benim için. kim bu adamlar? hagi, kral hakan şükür, imparator vs. bu adamlarla herşeye razıyım. bana en iyi günlerimi yaşattılar, aydınlık yüzü görmesem onlarla gene razıyım. ben aslında uefa kupasını değil onları sevdim. kimisini sevdim, kimisine gönülden bağlandım, kimisine delirdim. işte beni deli eden adam hagi şuan florya'da ya, sokmuşum başarısına da kolin kazım'ına da, transferin de ağzına sıçayım.

    hagi > başarı benim için. işte bu kadar da ucuz bir galatasaraylıyım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın