507
polemik olsun diye okumayın. okumak olsun diye okuyun.
altlig sendikası'nda yayınlanırsa gurur duyarım bu yazımla.
--- alıntı ---
(bkz: sistem yalanları ve dünya futbol tarihine şekil veren sergen yalçın'ın araba hayali).
sergen yalçın'ın tek bir futbolculuk hikayesi > 1974 hollanda'sı
adam diyor ki; '' arabanın peşinde olduğum için gol attım ''
bu ne demek? demek oluyor ki; dünyanın bütün sistemlerini topla, total futbolun önderi dediğiniz hollanda'nın
1974 yılındaki popülaritesiyle çarp ve üzerine 433 rakamını ekle. bir tane sergen yalçın anısı etmiyor :(
sergen yalçın, hedef koydu ve başardı. daha genç, daha yeni, daha hevesli... piyangodan araba düşmüş. zamane temprası...
ne arabaydı ama.. eklemeden olmaz: tempranın futbola etkisi > surinamlıların total futbola etkisi. şimdi çıkıp kafa
dikip, horoz gibi de bikbikleyenler olacak. açıklamak bizim işimiz. en sevdiğimiz iş açıklama işi.
sergen araba almak için gol attı. futbol tarihini etkiledi. buna sebep olan araba siyah renkli bir tempra.
surinamlı rijkaard 1974 model kafasıyla, iyi de bir ücrete türkiye'ye geldi. galatasaray'ın tarihini değiştirdi.
1999'dan sonra türkiye'nin görmüş olduğu en büyük enkaz mecidiyeköy'deydi.hem de stadyum daha yıkılmamışken...
sergen gol attı. total motal bilmez.sergen'in tek bildiği total, arabasına benzin koymak için gideceği pompacının adıdır. sen
oraya benzin istasyonu dersin gerçi dilenci. olsun.. ben de sana mide bulandırıcı olarak gördüğün okey'de ( 40 yılda 1 )
aynı masada denk geliyorsak (tatilde cunda adasında karşılaşırız belki) ; '' istasyon gibi oynama'' derim. farkımız bu.
sen istasyonu öyle kullanırsın, ben de böyle.
sistem dediğin nedir ki ? bir de bölmüşler 4-3-3 ü farklı şekillere. yok efendim 4-2-1-2 yok efendim 4-1-2-1-2. yok efendim
kanatlardan bindirmek daha iyi oluyormuş böyle. yok efendim oyunu 25 metreye sıkıstırınca sen istemesen de gol oluyormus vsvsvs...
ayıptır ya. aklın alıyor mu böyle bir şeyi? sistem mistem yok hacı. oyuncuyu yönetme var. bunun dışında illa da sistem
diyorsan, cocukların yapmıs olduğu basit, bir pil, bir iletken tel ve uzaktan kumandalı arabasının farını kırıp içinden cıkardığı
lambasını yakmak için kullandığı ufak sistem > all of total systems. parmaklarını aynı anda kullanarak hem takım oyununu öğreniyor,
hem bloklar arası bağlantının kralını yapıyor, hem de karanlığı aydınlığa ceviriyor. 3 kuruş masraf yapmadan yapıyor bunu.
demek ki neymiş? bir sistem ugruna, ya da sistem kuracam ayağına milyon tane oyuncu ismi verip trilyon tane masraf yapmak
lüzumsuzmuş. çimentosuz gökdelen, geri dörtlüsüz takım olmaz. her takımın geri dörtlüsü vardır. her gökdelenin de çimentosu.
iyi usta gelir iyi çimento atar, kötü usta gelir kötü defans yaptırır. böyle açarak anlatıyorum, örnekler veriyorum sıkılma diye dilo.
defansın gevşekse, takımın gevşektir.
mourinho'nun interle finale çıkışını izlemedim deme üzersin. ne oldu uzaylılara? katalan barsalılar uzay bilimleri fakültesine ne oldu? gökdeleni dikmişler takıma da ne oldu? kim kazandı?
defans yapan kazandı. kim kazandı ? zamanında lucescu kazandı. hala daha kazanıyor ya... kim kazandı? euro 2004 yunanistan'ı kazandı.
kim kazandı? defans yapan kazandı!
bu arada kocaman bir alkış gelsin: http://en.wikipedia.org/...eece_2004_lineup.png
defans önemli bir şey olmasaydı, süper güç amerika'nın enbiyey'indeki seyirciler; '' difenss diifenss'' diye bağırmazdı!
önce difens, sonra ofens. ne kadar ekmek o kadar köfte. gerçi sen köfteyi ramiz'den yersin. ama hiç kokusu burnuna geldi mi kabataş'ta, benzinliğin yanında
duran köftecinin sucuk-köfte ızgara kokusu?
en çok sevdiğin yiyecek, aç karnına istatistik ezberlemek değil mi?
istatistik hiçbir skim değil yiğenim. hiç boşuna heveslenme hevesin kursağında kalır. bunu senle tartışmam bile.
ne oldu uzaylı barsa'ya? mourinholu inter koymadı mı? ne oldu kıröyflü yılların yılı sistemine ? kıçı kırık bir defansif anlayışa mı boyun eğdi :(
top yuvarlak olabilir ama zihniyeti yuvarlak olanlardan da hiç hazzetmez.bunun için 4-3-3 ü bir kağıda sistemleyip farklı vaaryasyonlarda taktik çiz bakayım. defanstan tut aşağıya doğru noktaları birleştir. kanatlara ve forvete kadar. sonuç: http://img209.imageshack.us/i/433topalsistem.png/
yuvarlak hesap bir sonuç çıktı işte :(
bunları bu güne kadar düşünmediyseniz eğer: üzdünüz farkında mısınız?
aynı mavrinyo real madrid'in başında ofansif bir kadroyla çıktı noy kampa. noldu? bu sefer kaybetti. neymiş ? defans yapmak > 433 + 25 metre'de aç karnına top sıkıştırmak.
aklın alıyor mu inzagi'nin milan'da sağ açıkta oynamasını.433 te güya sağ forvetmiş. pes diliyle anlatayım daha iyi anlarsın sen: rwf !
eğer takımının başında bir dört üç üç cü varsa bunu yapar. hollanda bıraktı bu sistemi. başarıya endekslenme zamanını yaşıyorlar.
ulan koskoca dergi var 4-4-2 diye. sen hala neyin derdindesin. mesela 4-4-2 yi sistemden saymazlar. saymamaları daha iyi. 4-4-2 bizim olsun, 433 sizin.
arka mahalle bizim, hollanda sizin :(
--- alıntı ---
altlig sendikası'nda yayınlanırsa gurur duyarım bu yazımla.
--- alıntı ---
(bkz: sistem yalanları ve dünya futbol tarihine şekil veren sergen yalçın'ın araba hayali).
sergen yalçın'ın tek bir futbolculuk hikayesi > 1974 hollanda'sı
adam diyor ki; '' arabanın peşinde olduğum için gol attım ''
bu ne demek? demek oluyor ki; dünyanın bütün sistemlerini topla, total futbolun önderi dediğiniz hollanda'nın
1974 yılındaki popülaritesiyle çarp ve üzerine 433 rakamını ekle. bir tane sergen yalçın anısı etmiyor :(
sergen yalçın, hedef koydu ve başardı. daha genç, daha yeni, daha hevesli... piyangodan araba düşmüş. zamane temprası...
ne arabaydı ama.. eklemeden olmaz: tempranın futbola etkisi > surinamlıların total futbola etkisi. şimdi çıkıp kafa
dikip, horoz gibi de bikbikleyenler olacak. açıklamak bizim işimiz. en sevdiğimiz iş açıklama işi.
sergen araba almak için gol attı. futbol tarihini etkiledi. buna sebep olan araba siyah renkli bir tempra.
surinamlı rijkaard 1974 model kafasıyla, iyi de bir ücrete türkiye'ye geldi. galatasaray'ın tarihini değiştirdi.
1999'dan sonra türkiye'nin görmüş olduğu en büyük enkaz mecidiyeköy'deydi.hem de stadyum daha yıkılmamışken...
sergen gol attı. total motal bilmez.sergen'in tek bildiği total, arabasına benzin koymak için gideceği pompacının adıdır. sen
oraya benzin istasyonu dersin gerçi dilenci. olsun.. ben de sana mide bulandırıcı olarak gördüğün okey'de ( 40 yılda 1 )
aynı masada denk geliyorsak (tatilde cunda adasında karşılaşırız belki) ; '' istasyon gibi oynama'' derim. farkımız bu.
sen istasyonu öyle kullanırsın, ben de böyle.
sistem dediğin nedir ki ? bir de bölmüşler 4-3-3 ü farklı şekillere. yok efendim 4-2-1-2 yok efendim 4-1-2-1-2. yok efendim
kanatlardan bindirmek daha iyi oluyormuş böyle. yok efendim oyunu 25 metreye sıkıstırınca sen istemesen de gol oluyormus vsvsvs...
ayıptır ya. aklın alıyor mu böyle bir şeyi? sistem mistem yok hacı. oyuncuyu yönetme var. bunun dışında illa da sistem
diyorsan, cocukların yapmıs olduğu basit, bir pil, bir iletken tel ve uzaktan kumandalı arabasının farını kırıp içinden cıkardığı
lambasını yakmak için kullandığı ufak sistem > all of total systems. parmaklarını aynı anda kullanarak hem takım oyununu öğreniyor,
hem bloklar arası bağlantının kralını yapıyor, hem de karanlığı aydınlığa ceviriyor. 3 kuruş masraf yapmadan yapıyor bunu.
demek ki neymiş? bir sistem ugruna, ya da sistem kuracam ayağına milyon tane oyuncu ismi verip trilyon tane masraf yapmak
lüzumsuzmuş. çimentosuz gökdelen, geri dörtlüsüz takım olmaz. her takımın geri dörtlüsü vardır. her gökdelenin de çimentosu.
iyi usta gelir iyi çimento atar, kötü usta gelir kötü defans yaptırır. böyle açarak anlatıyorum, örnekler veriyorum sıkılma diye dilo.
defansın gevşekse, takımın gevşektir.
mourinho'nun interle finale çıkışını izlemedim deme üzersin. ne oldu uzaylılara? katalan barsalılar uzay bilimleri fakültesine ne oldu? gökdeleni dikmişler takıma da ne oldu? kim kazandı?
defans yapan kazandı. kim kazandı ? zamanında lucescu kazandı. hala daha kazanıyor ya... kim kazandı? euro 2004 yunanistan'ı kazandı.
kim kazandı? defans yapan kazandı!
bu arada kocaman bir alkış gelsin: http://en.wikipedia.org/...eece_2004_lineup.png
defans önemli bir şey olmasaydı, süper güç amerika'nın enbiyey'indeki seyirciler; '' difenss diifenss'' diye bağırmazdı!
önce difens, sonra ofens. ne kadar ekmek o kadar köfte. gerçi sen köfteyi ramiz'den yersin. ama hiç kokusu burnuna geldi mi kabataş'ta, benzinliğin yanında
duran köftecinin sucuk-köfte ızgara kokusu?
en çok sevdiğin yiyecek, aç karnına istatistik ezberlemek değil mi?
istatistik hiçbir skim değil yiğenim. hiç boşuna heveslenme hevesin kursağında kalır. bunu senle tartışmam bile.
ne oldu uzaylı barsa'ya? mourinholu inter koymadı mı? ne oldu kıröyflü yılların yılı sistemine ? kıçı kırık bir defansif anlayışa mı boyun eğdi :(
top yuvarlak olabilir ama zihniyeti yuvarlak olanlardan da hiç hazzetmez.bunun için 4-3-3 ü bir kağıda sistemleyip farklı vaaryasyonlarda taktik çiz bakayım. defanstan tut aşağıya doğru noktaları birleştir. kanatlara ve forvete kadar. sonuç: http://img209.imageshack.us/i/433topalsistem.png/
yuvarlak hesap bir sonuç çıktı işte :(
bunları bu güne kadar düşünmediyseniz eğer: üzdünüz farkında mısınız?
aynı mavrinyo real madrid'in başında ofansif bir kadroyla çıktı noy kampa. noldu? bu sefer kaybetti. neymiş ? defans yapmak > 433 + 25 metre'de aç karnına top sıkıştırmak.
aklın alıyor mu inzagi'nin milan'da sağ açıkta oynamasını.433 te güya sağ forvetmiş. pes diliyle anlatayım daha iyi anlarsın sen: rwf !
eğer takımının başında bir dört üç üç cü varsa bunu yapar. hollanda bıraktı bu sistemi. başarıya endekslenme zamanını yaşıyorlar.
ulan koskoca dergi var 4-4-2 diye. sen hala neyin derdindesin. mesela 4-4-2 yi sistemden saymazlar. saymamaları daha iyi. 4-4-2 bizim olsun, 433 sizin.
arka mahalle bizim, hollanda sizin :(
--- alıntı ---