marcelo adrian carrusca

aslında bu adam çok iyiydi be abi ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum farklı bir albenisi vardı bu adamın değişikti işte anlayın ne bileyim. ama şanssızdı işte şans olmayınca hiç bir şey olmuyor bilindiği üzere. yönetim tarafından büyük umutlarla getirildi arjantin'den. herkes yeni maradona diyordu kendisine ama zaten tüm patlama beklenen genç arjantililere maradona diyor ya takozlar o da ayrı bir olay. neyse işte çok iyiydi güzel umutlarla getirmiştik ama şanssızlığıydı işte onun tam o sene manisa'dan dönen arda önce mlada boleslav maçlarına çıkacak sezon içinde de güzel bir performans sergileyip bunu da devam ettirince bir de üstüne liverpool deplasmanında patlama yapınca carrusca da yedek kulübesine hapsolucaktı. oldu evet onun şanssızlığı bizim şansımız oldu. bir yabancıyı değil ama kendi içinden bir evladını kazandı galatasaray. kusura bakma be carrusca seni de çok severim ama kader işte böyle olması gerekiyormuş.

ama carrusca'nın tek şanssızlığı bu da değildi. o kasapların elinde tuttuğu süper lig için fazla klastı üstüne de çok zayıftı bu güçle yapamazdı kendini geliştirmesi gerekirdi yapamadı, o kendini geliştiremedi ama teknik ekip de üstünde durmadı zaten sonuç itibariyle carrusca bazı sarı kırmızı gönüllerin içinde bir ukde olarak kaldı hep.