2
baska turlu bir sey bu, nasil anlatsam, hangi kelimelere sigdirsam bu guzel sevgiyi, heyecani..
oldukca yorucu bir gun, iki ayri kurs, akabinde haftalik iznimi fenerbahce derbisi yerine tercih etmemin sayesinde besiktas macinin 2.ceyregine dogru evde olmam.
daha once test ettigim uzere, kanal 24 un resmi sitesinden takip edecek olmanin rahatligiyla bilgisayar karsisina gecisim.
sonra derin bir saskinlik ve hayal kirikligi, kanal 24 un dunku maclar oncesinde goruntuyu karartmasi ve sadece ses yayini yaptigimi gormem.
hemen siteye girdim, bilgi istedim, mailime cevap gelmedi, tam umidi kesmeye baslamisken, eurosport ta maci izleyebilme sansimin oldugunu ogrendim tesadufen..
ingilterede gecirdigim sure icerisinde, ilk defa gectim tv karsisina boyle bir heyecanla, aylardir fenerbahcenin sampiyonlar ligi maclarini skydan takip eden kuzenlerime icten ice duydugum kiskancligin, yerini komik bir gurura birakmasiyla.
ve mac saati..
tuylerim diken diken,sariyla kirmizinin yabancilar tarafindan yeniden yorumlanmaya basladigimi gordugumde, kalabalik kipkirmizi bir salon karsimda, yorumculari oldukca etkileyen ve sanki ordaymisim gibi kabarmasi gogsumun.
mac uzerine konusmak istemiyorum, teknik detaylar, kaptana kizmak ve hayran olmak arasinda gidip gelmelerim, belki de bu forumda en cok haksizlik ettigimiz oyuncu olan cenk in hakli oldugumu hissettirmesi bana ve tabii ayri bir sempati besledigim huseyin besok.
bir cok sey var uzerine yazilacak maca dair, fakat hangi kelime ifade edebilir ki, 10 sayi geriye dusunce bile inancimizi, son bir dakika yasadigimiz heyecani.
olumsuzluklar yok mu, takima direkt etki edebilecek, fark yaratabilecek bir yabanci yerine britton tercihinin sebebi gibi, evet ama an keyf ani, tadini cikartip yeni zaferlere dogru yelken acmadan once..
bu yuzden guzel degil mi basketbol, bu yuzden takip etmiyormuyuz, kazaniriz, kaybederiz, ama oyle guzel bir renk ki, heyecaniyla, kalbin disarida attigini dusunduren anlariyla.
bu kulup bu yuzden kuruldu 103 sene once ali sami yen bey tarafindan, bizden olmayanlari yenmek icin, bunun zevki cok baska, fenerbahceyi yenmekten de, ulke sinirlari icerisinde kupalara ambargo koymaktan da.
ve evet murat ozyeri de bu yuzden cok takdir ediyorum ,bu ruhu bildigi icin ,o zafer sarhosluguna ragmen, uleb cup un resmi sitesine verdigi demecte, cok guzel bir sonuc, fakat galatasaray adinin oldugu her yerde hedef zirvedir dedigi icin..
velhasil;
futbolcu kimliginin disina cikmis, klubumuzun sembolu olmus metin oktayin sozleriyle bitirmek, onun sozunun ustune soz soylememek en dogrusu boyle ozel bir macin ardindan;
''galatasaraylilik din gibi, mezhep gibi yerlesmis bir inanctir, ben bunun icin galatasarayi tercih ettim, ve galatasarayliligim ile gurur duyuyorum.''
agzina saglik..
bilgilendirme notu:
bu yazı 3 koca yıl önce yazılmıştır, bambaşka bir coğrafyada, kırmızıya en çok ihtiyaç duyduğum günlerde.
ve şimdi tekrardan, suskun, başat bir heyecan,
dökülüyor sanki üstümüzden, akın akın ilerliyor mahmudi ve ekibi,
biz sürekli onore oluyoruz, varoluşumuza doğru, adım adım,
daha da ileriyi göreceğiz bu sefer, kendimizi,
ama işte beraber, omuz omuza,
yürüyedurun..
oldukca yorucu bir gun, iki ayri kurs, akabinde haftalik iznimi fenerbahce derbisi yerine tercih etmemin sayesinde besiktas macinin 2.ceyregine dogru evde olmam.
daha once test ettigim uzere, kanal 24 un resmi sitesinden takip edecek olmanin rahatligiyla bilgisayar karsisina gecisim.
sonra derin bir saskinlik ve hayal kirikligi, kanal 24 un dunku maclar oncesinde goruntuyu karartmasi ve sadece ses yayini yaptigimi gormem.
hemen siteye girdim, bilgi istedim, mailime cevap gelmedi, tam umidi kesmeye baslamisken, eurosport ta maci izleyebilme sansimin oldugunu ogrendim tesadufen..
ingilterede gecirdigim sure icerisinde, ilk defa gectim tv karsisina boyle bir heyecanla, aylardir fenerbahcenin sampiyonlar ligi maclarini skydan takip eden kuzenlerime icten ice duydugum kiskancligin, yerini komik bir gurura birakmasiyla.
ve mac saati..
tuylerim diken diken,sariyla kirmizinin yabancilar tarafindan yeniden yorumlanmaya basladigimi gordugumde, kalabalik kipkirmizi bir salon karsimda, yorumculari oldukca etkileyen ve sanki ordaymisim gibi kabarmasi gogsumun.
mac uzerine konusmak istemiyorum, teknik detaylar, kaptana kizmak ve hayran olmak arasinda gidip gelmelerim, belki de bu forumda en cok haksizlik ettigimiz oyuncu olan cenk in hakli oldugumu hissettirmesi bana ve tabii ayri bir sempati besledigim huseyin besok.
bir cok sey var uzerine yazilacak maca dair, fakat hangi kelime ifade edebilir ki, 10 sayi geriye dusunce bile inancimizi, son bir dakika yasadigimiz heyecani.
olumsuzluklar yok mu, takima direkt etki edebilecek, fark yaratabilecek bir yabanci yerine britton tercihinin sebebi gibi, evet ama an keyf ani, tadini cikartip yeni zaferlere dogru yelken acmadan once..
bu yuzden guzel degil mi basketbol, bu yuzden takip etmiyormuyuz, kazaniriz, kaybederiz, ama oyle guzel bir renk ki, heyecaniyla, kalbin disarida attigini dusunduren anlariyla.
bu kulup bu yuzden kuruldu 103 sene once ali sami yen bey tarafindan, bizden olmayanlari yenmek icin, bunun zevki cok baska, fenerbahceyi yenmekten de, ulke sinirlari icerisinde kupalara ambargo koymaktan da.
ve evet murat ozyeri de bu yuzden cok takdir ediyorum ,bu ruhu bildigi icin ,o zafer sarhosluguna ragmen, uleb cup un resmi sitesine verdigi demecte, cok guzel bir sonuc, fakat galatasaray adinin oldugu her yerde hedef zirvedir dedigi icin..
velhasil;
futbolcu kimliginin disina cikmis, klubumuzun sembolu olmus metin oktayin sozleriyle bitirmek, onun sozunun ustune soz soylememek en dogrusu boyle ozel bir macin ardindan;
''galatasaraylilik din gibi, mezhep gibi yerlesmis bir inanctir, ben bunun icin galatasarayi tercih ettim, ve galatasarayliligim ile gurur duyuyorum.''
agzina saglik..
bilgilendirme notu:
bu yazı 3 koca yıl önce yazılmıştır, bambaşka bir coğrafyada, kırmızıya en çok ihtiyaç duyduğum günlerde.
ve şimdi tekrardan, suskun, başat bir heyecan,
dökülüyor sanki üstümüzden, akın akın ilerliyor mahmudi ve ekibi,
biz sürekli onore oluyoruz, varoluşumuza doğru, adım adım,
daha da ileriyi göreceğiz bu sefer, kendimizi,
ama işte beraber, omuz omuza,
yürüyedurun..