536
daha önce kendisine sabredilmesi gerektiğini, suyun karşı tarafındaki orangutanın bile* sabır sonucunda kalbur üstü bir kaleciye dönüştüğünü söylemiştik. ayrıca ufuk bundan 3-4 sene önce volkan'dan da onur'dan da yetenekli ve gelecek vaat eden bir kaleciydi. açıkçası o dönemler ufuk'un çok maçını seyretmedim. ama başarısını ve yeteneğini gerek milli takımlara çağrılıp ilk 11'de başlamasından, gerekse futbol ulemalarının referanslarından anlayabiliyordum.
bir dönem sonra, geçirdiği sakatlık sonucunda kolu kırıldı. kaleci için kolu ne kadar önemlidir anlatmaya gerek var mı bilmiyorum. eğer ayağınız veya kolunuz kırılırsa o uzvunuzun gelişmesi yavaşlayabilir. yani ufuk'un kolu zayıf kalmış olabilir. ayrıca bu sakatlık ona belli ki özgüven eksikliği getirmiş. kaleci için özgüven de çok önemlidir. örneğin beşiktaş'ın kalesini koruyan cenk'in en büyük artısı olarak kendine güveni gösteriliyor. bence de yetenekleri pek çok kaleciden daha gerilerde ama kendine olan güveniyle bir hatta iki basamak birden yukarı çıkıyor. ufuk'ta da tam tersi durum söz konusu. yetenekleriyle pek çok kaleciden önde ama kendine olan güvensizliği yüzünden geride kalıyor.
özgüven eksikliği beraberinde pozisyon hatasını da getirir. son oynadığımız gençlerbirliği maçında ufuk'un yediği gollere baktığımızda net bir şekilde yanlış pozisyon aldığını görebiliriz. ufuk'un kendine olan güvensizliğini yüzünden de anlıyoruz zaten. hiçbir zaman kendinden emin baktığını görmedim şahsen ben.
bu özgüven sorununda bir faktör de takımın savunma anlayışı ve özellikle savunma oyuncuları kuşkusuz. belirli olarak son dönemde sürekli değişen stoper hattı, takım savunmasının bir türlü yapılamaması ve takımın kötü gidişi de ufuk'un kötü performans göstermesine yol açıyor elbet. farz-ı misal, nonda'nın sami yen'de fenerbahçe'nin ırzına geçerek bizi şampiyon yaptığı sezon kalemizde orkun uşak ve aykut erçetin vardı. ikisini de beğenmem; ama kariyerinin zirvesindeki servet ve song ikilisi, ısıran orta saha ve takım savunmasıyla o sezon yalnızca 23 gol yiyerek şampiyon olmuştuk. görüldüğü gibi gol yememe konusunda birinci şart kaleci değil diğer oyuncular ve takım savunması... ancak bu faktörler takımı kötü yönde etkiliyorsa kaleci ön plana çıkıp gerekirse maç kazandırmalıdır, hele bu takım galatasaray ise..
ufuk henüz kendi başına maç kazandıracak bir kaleci değil.. belki de hiç olamayacak.. ama ne olursa olsun şu özgüven problemini aşmaya çalışmalı..
bir dönem sonra, geçirdiği sakatlık sonucunda kolu kırıldı. kaleci için kolu ne kadar önemlidir anlatmaya gerek var mı bilmiyorum. eğer ayağınız veya kolunuz kırılırsa o uzvunuzun gelişmesi yavaşlayabilir. yani ufuk'un kolu zayıf kalmış olabilir. ayrıca bu sakatlık ona belli ki özgüven eksikliği getirmiş. kaleci için özgüven de çok önemlidir. örneğin beşiktaş'ın kalesini koruyan cenk'in en büyük artısı olarak kendine güveni gösteriliyor. bence de yetenekleri pek çok kaleciden daha gerilerde ama kendine olan güveniyle bir hatta iki basamak birden yukarı çıkıyor. ufuk'ta da tam tersi durum söz konusu. yetenekleriyle pek çok kaleciden önde ama kendine olan güvensizliği yüzünden geride kalıyor.
özgüven eksikliği beraberinde pozisyon hatasını da getirir. son oynadığımız gençlerbirliği maçında ufuk'un yediği gollere baktığımızda net bir şekilde yanlış pozisyon aldığını görebiliriz. ufuk'un kendine olan güvensizliğini yüzünden de anlıyoruz zaten. hiçbir zaman kendinden emin baktığını görmedim şahsen ben.
bu özgüven sorununda bir faktör de takımın savunma anlayışı ve özellikle savunma oyuncuları kuşkusuz. belirli olarak son dönemde sürekli değişen stoper hattı, takım savunmasının bir türlü yapılamaması ve takımın kötü gidişi de ufuk'un kötü performans göstermesine yol açıyor elbet. farz-ı misal, nonda'nın sami yen'de fenerbahçe'nin ırzına geçerek bizi şampiyon yaptığı sezon kalemizde orkun uşak ve aykut erçetin vardı. ikisini de beğenmem; ama kariyerinin zirvesindeki servet ve song ikilisi, ısıran orta saha ve takım savunmasıyla o sezon yalnızca 23 gol yiyerek şampiyon olmuştuk. görüldüğü gibi gol yememe konusunda birinci şart kaleci değil diğer oyuncular ve takım savunması... ancak bu faktörler takımı kötü yönde etkiliyorsa kaleci ön plana çıkıp gerekirse maç kazandırmalıdır, hele bu takım galatasaray ise..
ufuk henüz kendi başına maç kazandıracak bir kaleci değil.. belki de hiç olamayacak.. ama ne olursa olsun şu özgüven problemini aşmaya çalışmalı..