85
kasımpaşa – galatasaray : 0-3
formüllere göre bir derbi bu. hem de aynı ilçenin iki takımının derbisi. türkiye’de bulunmaz.
son zamanlarda, zor zamanlarda ilaç gibi geliyor kasımpaşa galatasaray’a. geçen sezon iki galibiyetten sonra bu sezon da hagi’nin ilk deplasman galibiyeti kasımpaşa’ya karşı.
kasımpaşa, schuster’in tanımına göre 60’ların futbolunu oynamayan bir takım. onsekiz üzerine yığılıp kapanan bir takım değil. pas yapalım, top oynayalım zevk alalım, keyfimize bakalım diye sahaya çıkıyorlar sanki. elbette öyle değil ama yılmaz vural anlaşılan top oynayarak da başarılı olunur kanıtlamaya çalışıyor sanki. böyle takımlar da galatasaray’ın arayıp da bulamadığı rakipler. mis gibi. sertlik yok, anti futbol yok. kalite sonucu belirliyor. ne yazık ki yılmaz hoca’nın takımı bu kalite sınavından çakıyor. en azından galatasaray maçlarında. hatırlarsanız giovanni dos santos’un en etkili oynadığı maç kasımpaşa maçıydı.
servet yok, valla neden olmadığını bilmiyorum ve kimseye de sormadım, yerinde gökhan zan oynuyor. beterin beteri vardır derler ya, bu sözün samanyolu tv’de canlandırılmış hali gibi, ama kağıt üstünde. çok şükür ki, k.paşa onsekize kadar gelip orada pek bir şey yapamadı da ucuz atlattık.
galatasaray aynı. aynı değil elbette. ali turan tribünde, sabri sağ bekte. bu bile takım için büyük artı demek. takım yine aynı topu oynadı, ne eksik ne fazla. aydın, keçi boku gibi. ne kokar ne bulaşır. ama doğru ya asist yaptı. oldu. ben artık yazmayı bırakayım, bu kadar basitse bu işler.
kasımpaşa’nın galatasaray’a tanıdığı oynama imkanına bakmamak büyük hayal kırıklığını getirir. buna dikkat etmek lazım.
ama yine de ali turan yerine sabri’nin oynaması bile bir çok şeyi değiştirdi.
maçtan önce röportaj veren “sonuçta galatasaray da düşmemeye oynuyor" diyen boynunda galatasaray atkısı olan gençler…galatasaraylı olmasanız ben size bol sinkaflı küfürler ederdim de, dua edin galatasaraylısınız.
ha bir de balta gol atınca “sevinemiyorum” diyen modeller var. gidin liverpool mu olur, barcelona mı olur onlardan birini tutun. galatasaraylıyım diye karşıma çıkmayın.
formüllere göre bir derbi bu. hem de aynı ilçenin iki takımının derbisi. türkiye’de bulunmaz.
son zamanlarda, zor zamanlarda ilaç gibi geliyor kasımpaşa galatasaray’a. geçen sezon iki galibiyetten sonra bu sezon da hagi’nin ilk deplasman galibiyeti kasımpaşa’ya karşı.
kasımpaşa, schuster’in tanımına göre 60’ların futbolunu oynamayan bir takım. onsekiz üzerine yığılıp kapanan bir takım değil. pas yapalım, top oynayalım zevk alalım, keyfimize bakalım diye sahaya çıkıyorlar sanki. elbette öyle değil ama yılmaz vural anlaşılan top oynayarak da başarılı olunur kanıtlamaya çalışıyor sanki. böyle takımlar da galatasaray’ın arayıp da bulamadığı rakipler. mis gibi. sertlik yok, anti futbol yok. kalite sonucu belirliyor. ne yazık ki yılmaz hoca’nın takımı bu kalite sınavından çakıyor. en azından galatasaray maçlarında. hatırlarsanız giovanni dos santos’un en etkili oynadığı maç kasımpaşa maçıydı.
servet yok, valla neden olmadığını bilmiyorum ve kimseye de sormadım, yerinde gökhan zan oynuyor. beterin beteri vardır derler ya, bu sözün samanyolu tv’de canlandırılmış hali gibi, ama kağıt üstünde. çok şükür ki, k.paşa onsekize kadar gelip orada pek bir şey yapamadı da ucuz atlattık.
galatasaray aynı. aynı değil elbette. ali turan tribünde, sabri sağ bekte. bu bile takım için büyük artı demek. takım yine aynı topu oynadı, ne eksik ne fazla. aydın, keçi boku gibi. ne kokar ne bulaşır. ama doğru ya asist yaptı. oldu. ben artık yazmayı bırakayım, bu kadar basitse bu işler.
kasımpaşa’nın galatasaray’a tanıdığı oynama imkanına bakmamak büyük hayal kırıklığını getirir. buna dikkat etmek lazım.
ama yine de ali turan yerine sabri’nin oynaması bile bir çok şeyi değiştirdi.
maçtan önce röportaj veren “sonuçta galatasaray da düşmemeye oynuyor" diyen boynunda galatasaray atkısı olan gençler…galatasaraylı olmasanız ben size bol sinkaflı küfürler ederdim de, dua edin galatasaraylısınız.
ha bir de balta gol atınca “sevinemiyorum” diyen modeller var. gidin liverpool mu olur, barcelona mı olur onlardan birini tutun. galatasaraylıyım diye karşıma çıkmayın.