11
rıdvan dilmen: baba! musa abi!
damat adayı: heö? hocam n'oluyo? baba sana diyo.
rıdvan: gördün mü bak? aile kötü dedim, kötü çıktı. çikolataya nasıl abandı pis fakirler ehehe...
damat adayı: abi n'apıyorsun ya, duyacaklar, mutfaktalar!
rıdvan: biz annen gibi amına koyim evlerini görünce kötü aile demiyoruz, gelmeden bildik mi bilmedik mi?
damat adayının kardeşi: aynen söyledi, doğru ehahaha...
damat adayı: lan tamam, ne pis insanlarmışınız, deli ettiniz.
rıdvan: şimdi kardeşlerinden biri kahveye tuz atar, onu da biz içeriz mına koyim.
damat adayının kardeşi: büyük ablası yapıyor hocam.
rıdvan: ulan ben ilk defa kızın bacaklarını gördüm, eyvah dedim biliyor musun?
damat adayı: ne? bacaklarına mı baktın?
rıdvan: valla... eyvah dedim yani... çarpık hafif. o değil, yalnız baktım, direk frikik verdi kız çikolatayı yerken. bi pozlar falan...
damat adayı: abi ne diyorsun ya... niye getirdik bunun anasını satayım!
rıdvan: valla ne bileyim mına koyim, aşormanlarla oturuyodum ne güzel... ama alalım valla ya, valla alalım yani.
damat adayı: alalım di mi ya?
rıdvan: söz gecesinin organizsyonu bizde mi, onlarda mı?
damat: bizde o.
rıdvan: yapma ya...
damat adayı: tabi canım.
rıdvan: kafanı sikeyim... nn-noldu? duyuldu mu?
damat adayının kardeşi: allahın emri var mı, klasik isteme muhabbeti var mı yine?
rıdvan: olmaz mı ya? o kim, ananesi mi o?
damat adayı: teyzesi o..
(kızın babası gelir)
rıdvan dilmen: efenim allahın emri peyg....
birebir trömsö devre arası diyaloglarından alınmıştır. can sıkıntısı işte...
damat adayı: heö? hocam n'oluyo? baba sana diyo.
rıdvan: gördün mü bak? aile kötü dedim, kötü çıktı. çikolataya nasıl abandı pis fakirler ehehe...
damat adayı: abi n'apıyorsun ya, duyacaklar, mutfaktalar!
rıdvan: biz annen gibi amına koyim evlerini görünce kötü aile demiyoruz, gelmeden bildik mi bilmedik mi?
damat adayının kardeşi: aynen söyledi, doğru ehahaha...
damat adayı: lan tamam, ne pis insanlarmışınız, deli ettiniz.
rıdvan: şimdi kardeşlerinden biri kahveye tuz atar, onu da biz içeriz mına koyim.
damat adayının kardeşi: büyük ablası yapıyor hocam.
rıdvan: ulan ben ilk defa kızın bacaklarını gördüm, eyvah dedim biliyor musun?
damat adayı: ne? bacaklarına mı baktın?
rıdvan: valla... eyvah dedim yani... çarpık hafif. o değil, yalnız baktım, direk frikik verdi kız çikolatayı yerken. bi pozlar falan...
damat adayı: abi ne diyorsun ya... niye getirdik bunun anasını satayım!
rıdvan: valla ne bileyim mına koyim, aşormanlarla oturuyodum ne güzel... ama alalım valla ya, valla alalım yani.
damat adayı: alalım di mi ya?
rıdvan: söz gecesinin organizsyonu bizde mi, onlarda mı?
damat: bizde o.
rıdvan: yapma ya...
damat adayı: tabi canım.
rıdvan: kafanı sikeyim... nn-noldu? duyuldu mu?
damat adayının kardeşi: allahın emri var mı, klasik isteme muhabbeti var mı yine?
rıdvan: olmaz mı ya? o kim, ananesi mi o?
damat adayı: teyzesi o..
(kızın babası gelir)
rıdvan dilmen: efenim allahın emri peyg....
birebir trömsö devre arası diyaloglarından alınmıştır. can sıkıntısı işte...