2
iyi gün taraftarı bile diyemem. takım harika performans gösterir, üst üste galip gelir ; maçta en fazla 5.000 taraftar görürsünüz... genellikle galatasaray, beşiktaş, fenerbahçe maçlarında dolar stad. valla şuan nasıl bilmiyorum ama benim maçlara gittiğim dönemde küfürden başka birşey duyulmazdı. içeri girerken elimize bir kağıt verirlerdi, üzerinde tezahürat falan yazan bi kağıt, ama maçta bi kelimesini duyamazdınız. varsa yoksa hakem. herif başını kaşısa küfür yerdi.
gazi-antep, siyah-kırmızı çektirirler. bunu da genellikle kale arkaları yapar. maraton tribününün tezahüratla pek alakası yoktur. çoğu kez şahit oldum buna. maçı galip götürürken bile adamları ayağa kaldıramazsınız. belki "ayağa kalkmayan x'li olsun" deyince kalkarlar, onda da siyah-kırmızı diye bağırıp otururlardı. onun dışında kale arkası boğazını yırtsa maraton dönüp bakmazdı bile.
taraftar desteğinin neden bu kadar az olduğuna anlam veremiyorum. bi kaç kişiye sorduğumda bana 3-0'dan 4-3 biten meşhur maçı hatırlatıp, " taraftarın desteği o maçtan sonra azaldı" demişti. o dönem için kabul edilebilir fakat üzerinden yıllar geçmiş, ben bunu sebep olarak görmem bile. taraftarsan her koşulda destekleyeceksin takımını. trabzon'a bakıyorum, şehir ile takım birbirine kenetlenmiş. memleketime bakıyorum, taraftarın takımla alakası yok. beni oldukça üzüyor bu durum.
taraftarın maçlara ilgi göstermemesinin bir diğer sebebi ise 13-17 yaş arası grup olabilir. yine bunu birkaç kişiden de duymuştum. her maçta olay çıkarmaya çalışan, küfürden başka bir şey bilmeyen çocuklar geliyor stada. gittiğim maçlarda da karşılaştım, ekran başından da görüyorum hala. sayıca fazla değiller, oldukça az sayıdalar fakat maç izlemeye gelen taraftarı rahatsız etmeye yetiyor yaptıkları. maç öncesi, maç sonrası, bilet kuyruğunda, maç esnasında olay çıkarırlardı, çoğu kez şahit olmuşumdur buna. maç devam ederken rakip takım taraftarıyla gereğinden fazla uğraşırlardı.
adam eşini, çocuğunu alıp gitmez bu yüzden maça. veya bir genç, sevgilisini yanına alıp gitmek istemez. şimdi düzelmiştir belki, eskisi kadar olay çıkmıyordur fakat düzeldiğini zannetmiyorum. bahsettiğim bu 13-17 yaş arası, olay çıkarmaktan başka birşey yapmayan insanları tribünden temizlemek gerek diye düşünüyorum.
hiç mi gönülden bağlı taraftar yok ? elbette var fakat az sayıda.
umarım bir şekilde giderilir bu sorunlar, çok isterim gaziantep de trabzon gibi desteklesin takımını. umarım önümüzdeki bir kaç yıl içinde bu yolda önemli adımlar atılır. belki de takım önümüzdeki senelerde önemli başarılar yakalar, şehir sahip çıkmaya başlar takımına. neden olmasın.
edit: yazmayı unuttuğum bir şey kalmış. ondan da bahsedelim ;
hani bizim kewell'ımız vardır, taraftarın yüzde doksanı sever pek de laf söyleyen olmaz. gaziantepspor taraftarının da lazarov'u vardı eskiden. çok da iyi futbolcuydu. kimse laf söylemezdi. her frikikte lazarov'un ismini bağırırdı tribünler. oyundan çıkarken taraftarın yüzde doksanı alkışlardı. öyle severlerdi lazarov'u.
gazi-antep, siyah-kırmızı çektirirler. bunu da genellikle kale arkaları yapar. maraton tribününün tezahüratla pek alakası yoktur. çoğu kez şahit oldum buna. maçı galip götürürken bile adamları ayağa kaldıramazsınız. belki "ayağa kalkmayan x'li olsun" deyince kalkarlar, onda da siyah-kırmızı diye bağırıp otururlardı. onun dışında kale arkası boğazını yırtsa maraton dönüp bakmazdı bile.
taraftar desteğinin neden bu kadar az olduğuna anlam veremiyorum. bi kaç kişiye sorduğumda bana 3-0'dan 4-3 biten meşhur maçı hatırlatıp, " taraftarın desteği o maçtan sonra azaldı" demişti. o dönem için kabul edilebilir fakat üzerinden yıllar geçmiş, ben bunu sebep olarak görmem bile. taraftarsan her koşulda destekleyeceksin takımını. trabzon'a bakıyorum, şehir ile takım birbirine kenetlenmiş. memleketime bakıyorum, taraftarın takımla alakası yok. beni oldukça üzüyor bu durum.
taraftarın maçlara ilgi göstermemesinin bir diğer sebebi ise 13-17 yaş arası grup olabilir. yine bunu birkaç kişiden de duymuştum. her maçta olay çıkarmaya çalışan, küfürden başka bir şey bilmeyen çocuklar geliyor stada. gittiğim maçlarda da karşılaştım, ekran başından da görüyorum hala. sayıca fazla değiller, oldukça az sayıdalar fakat maç izlemeye gelen taraftarı rahatsız etmeye yetiyor yaptıkları. maç öncesi, maç sonrası, bilet kuyruğunda, maç esnasında olay çıkarırlardı, çoğu kez şahit olmuşumdur buna. maç devam ederken rakip takım taraftarıyla gereğinden fazla uğraşırlardı.
adam eşini, çocuğunu alıp gitmez bu yüzden maça. veya bir genç, sevgilisini yanına alıp gitmek istemez. şimdi düzelmiştir belki, eskisi kadar olay çıkmıyordur fakat düzeldiğini zannetmiyorum. bahsettiğim bu 13-17 yaş arası, olay çıkarmaktan başka birşey yapmayan insanları tribünden temizlemek gerek diye düşünüyorum.
hiç mi gönülden bağlı taraftar yok ? elbette var fakat az sayıda.
umarım bir şekilde giderilir bu sorunlar, çok isterim gaziantep de trabzon gibi desteklesin takımını. umarım önümüzdeki bir kaç yıl içinde bu yolda önemli adımlar atılır. belki de takım önümüzdeki senelerde önemli başarılar yakalar, şehir sahip çıkmaya başlar takımına. neden olmasın.
edit: yazmayı unuttuğum bir şey kalmış. ondan da bahsedelim ;
hani bizim kewell'ımız vardır, taraftarın yüzde doksanı sever pek de laf söyleyen olmaz. gaziantepspor taraftarının da lazarov'u vardı eskiden. çok da iyi futbolcuydu. kimse laf söylemezdi. her frikikte lazarov'un ismini bağırırdı tribünler. oyundan çıkarken taraftarın yüzde doksanı alkışlardı. öyle severlerdi lazarov'u.