Kariyer Sonu3152
yılların gazetecisi ercan güven, (bkz: #509489) entryde linki olan yazıda diyor ki: schuster, rijkaard değil, işin içinde insanlığa dair bir şeyler var.
rijkaard'ın gönderilmesinin sebebi tamamen ve sadece saha skorlarının kötü oluşu ve takımın gelecek için ümit vermemesiydi. sadece ve sadece takımla ilgili. rijkaard'ın kişiliğiyle ilgisi yok.
anlaşılan ercan güven, frank rijkaard'ı hiç tanımamış. galatasaraydan gönderilmesinin sebebini insani sanıyor. evet insani bir yönü var rijkaard'ın gönderilmesinde ama ercan güven'in ima ettiği şekilde değil.
rijkaard, dünya beyefendisi, kibar bir adamdı. sivasspor yardımcı hocası ve geçen seneki atletico madrid maçında penaltıyı çalmayan hakem dışında kimseyle kapıştığı, bağırıştığını görmedim.
futbolcularıyla, yardımcılarıyla, yöneticilerle, taraftarla, medyayla tartıştığını hiç duymadık. hatta sezon başı kampında adnan sezgin'le otururken masadan kalkması olay olmuştu.
hep dedim ki, hoca ağırlığını koymalı, gerektiğinde yöneticiye postayı koymalı. ama o her şeyi kibarca halletmeye çalıştı. futbolcularına kamp yaptırmadı, izin isteyene izin verdi, kimseyi kadro dışı bırakmadı. belki çok yakın da değildi ama hiç değilse kimseye ters davranmadı. futbolcuların en çok sevdiği tipte şeker gibi bir hocaydı.
galatasarayda başına ne geldiyse insan yönleri işinden önce geldiği için geldi.
böyle birine insanlığı eksik gibi bir ima nereden bakılsa en hafifinden haksızlık, ayıp.
rijkaard'ın gönderilmesinin sebebi tamamen ve sadece saha skorlarının kötü oluşu ve takımın gelecek için ümit vermemesiydi. sadece ve sadece takımla ilgili. rijkaard'ın kişiliğiyle ilgisi yok.
anlaşılan ercan güven, frank rijkaard'ı hiç tanımamış. galatasaraydan gönderilmesinin sebebini insani sanıyor. evet insani bir yönü var rijkaard'ın gönderilmesinde ama ercan güven'in ima ettiği şekilde değil.
rijkaard, dünya beyefendisi, kibar bir adamdı. sivasspor yardımcı hocası ve geçen seneki atletico madrid maçında penaltıyı çalmayan hakem dışında kimseyle kapıştığı, bağırıştığını görmedim.
futbolcularıyla, yardımcılarıyla, yöneticilerle, taraftarla, medyayla tartıştığını hiç duymadık. hatta sezon başı kampında adnan sezgin'le otururken masadan kalkması olay olmuştu.
hep dedim ki, hoca ağırlığını koymalı, gerektiğinde yöneticiye postayı koymalı. ama o her şeyi kibarca halletmeye çalıştı. futbolcularına kamp yaptırmadı, izin isteyene izin verdi, kimseyi kadro dışı bırakmadı. belki çok yakın da değildi ama hiç değilse kimseye ters davranmadı. futbolcuların en çok sevdiği tipte şeker gibi bir hocaydı.
galatasarayda başına ne geldiyse insan yönleri işinden önce geldiği için geldi.
böyle birine insanlığı eksik gibi bir ima nereden bakılsa en hafifinden haksızlık, ayıp.
