459
istediğimiz bu aslında hepimizin. bir maçta puan kaybedeceksek, bu derbi bile olsa, oyuna ilk defa giren emre yüzünden kaybedelim. bilmem kaç milyon verip getirttiğimiz adamlar yüzünden değil.
sizi bilmem, ama o pozisyonu kaçırınca, bulunduğum mekanda ben ayağa kalktım alkışladım emre'yi, sağımdaki solumdakiler sordu "abi sen galatasaraylı değil misin? böyle gol kaçıran adamı alkışlıosun?" diye.
ben orda volkan'ı alkışlamadım. sırf emre'yi de alkışlamadım. onu bu maçta son 20 dakika sokmaya cesaret edeni alkışladım, onu sonucu değiştirmeye bu kadar yaklaştıranı alkışladım, e tabi onu da alkışladım.
kaçırmışsa kaçırmış, canı sağolsun, helal olsun. hiç değilse bir dahaki maça "ulan geçen sefer şundan dolayı atamamıştım, demek böyle yapmam gerek" der ve o golü de yazar, içiniz rahat olsun.
geleceğin giovanni dos santos'u olacakmış. kim la dos santos? kim? geçen sene emre ne kadar şans buldu? dos santos ne kadar şans buldu? ona bi bakın. isterseniz oturup fayda analizi de yapalım. emre daha faydalı işler yaptı geçen sene.
işte benim rijkaard'ın gitmesine çok da üzülmediğim nokta bu. dos santos'u parlatma ihtirası yerine o şansları emre'ye verseydi, muhtemelen şu an boğazın öteki yanında "mına kodumun bücürü" lafları dolaşıyo olacaktı. noldu dos santos? gitti dimi?
dos santos a bilmem ne kadar para vermedik mi? uğruna nonda'yı harcamadık mı? o pezevenk atacaktı işte fener maçında o golü. çünkü o artık profesyoneldi, onun için bi bedel ödemiştik, ve de iyi bile oynasa, zaten 3-5 yıl sonra siktir olup gidecekti.
şimdilik emre'nin şutları zayıf. ama allahın bir lütfu, başındaki iki adam hagi ve tugay. galatasaray tarihinde en iyi şut çeken adamlar. bir de prekazi var. ki o da bu işi tugay'a öğreten adam. benim inancım da zamanında tosuncuku idmanlardan sonra zorla çalıştıran - ki hiç de görevi olmamasına rağmen - adam, bu emre'yi döve döve çalıştırır, hiç affetmez.
helal olsun lan. kaçır oğlum o golü, hatta keşke taca vursaydın lan. helal olsun gene de.
sizi bilmem, ama o pozisyonu kaçırınca, bulunduğum mekanda ben ayağa kalktım alkışladım emre'yi, sağımdaki solumdakiler sordu "abi sen galatasaraylı değil misin? böyle gol kaçıran adamı alkışlıosun?" diye.
ben orda volkan'ı alkışlamadım. sırf emre'yi de alkışlamadım. onu bu maçta son 20 dakika sokmaya cesaret edeni alkışladım, onu sonucu değiştirmeye bu kadar yaklaştıranı alkışladım, e tabi onu da alkışladım.
kaçırmışsa kaçırmış, canı sağolsun, helal olsun. hiç değilse bir dahaki maça "ulan geçen sefer şundan dolayı atamamıştım, demek böyle yapmam gerek" der ve o golü de yazar, içiniz rahat olsun.
geleceğin giovanni dos santos'u olacakmış. kim la dos santos? kim? geçen sene emre ne kadar şans buldu? dos santos ne kadar şans buldu? ona bi bakın. isterseniz oturup fayda analizi de yapalım. emre daha faydalı işler yaptı geçen sene.
işte benim rijkaard'ın gitmesine çok da üzülmediğim nokta bu. dos santos'u parlatma ihtirası yerine o şansları emre'ye verseydi, muhtemelen şu an boğazın öteki yanında "mına kodumun bücürü" lafları dolaşıyo olacaktı. noldu dos santos? gitti dimi?
dos santos a bilmem ne kadar para vermedik mi? uğruna nonda'yı harcamadık mı? o pezevenk atacaktı işte fener maçında o golü. çünkü o artık profesyoneldi, onun için bi bedel ödemiştik, ve de iyi bile oynasa, zaten 3-5 yıl sonra siktir olup gidecekti.
şimdilik emre'nin şutları zayıf. ama allahın bir lütfu, başındaki iki adam hagi ve tugay. galatasaray tarihinde en iyi şut çeken adamlar. bir de prekazi var. ki o da bu işi tugay'a öğreten adam. benim inancım da zamanında tosuncuku idmanlardan sonra zorla çalıştıran - ki hiç de görevi olmamasına rağmen - adam, bu emre'yi döve döve çalıştırır, hiç affetmez.
helal olsun lan. kaçır oğlum o golü, hatta keşke taca vursaydın lan. helal olsun gene de.