19
bu konuda servet çetin öne çıkıyor ve ben de servet'e en çok küfredenlerden biriyim. şimdi ben servet'in futbolculuğundan nefret ederim.. topla adamın arasına girip vücudunu koymasından, bu yüzden gol yememize, gol pozisyonu vermemize acayip sinir olurum. servet hatalar adamıdır. servet 1 sene kalli sisteminde oynadığı topla ekmek yiyen adamdır. çapı bellidir ama yaptığı açıklamalar çapını da haddini de aşmıştır. ben maçı sattı demedim hiç bir zaman ama maçı almak konusunda istekli değildi ankaragücü maçında net olarak. bir hafta sonra fener maçında her topa giren neill'in bile üstünden kafa vuran servet bir haftada neden bu kadar değişti. çünkü rijkaard'ın sisteminde ona yer yoktu, mecburiyetten oynatıldığının farkındaydı ve yüzden de isteksizdi. emre aşık'ı gören bu gözler bunu hazmedemiyor işte. yaptığı açıklamalara bakalım:
bu sene rijkaard'ın son şansı.
bana inanılan yerde başarılı olurum
ve geçen lig tv'de bülent korkmaz'ın nasıl olsa rijkaard gitti artık söyleyebilirim diyerek anlattığı servetle arasında geçen şu diyalog:
b.k: servet daha iyi olabilirsin.
s.ç: başımızda bana inanmayan bir hoca var, ben her an yedek kalabilirim düşüncesiyle tam olarak oynayamıyorum.*
şimdi ben bu açıklamalarla birleştirince servet'in ankaragücü maçındaki oyununu formsuzlukla açıklayamıyorum. sabotaj demedim hiç bir zaman o ağır olur ama taktiği bu kadar rededden bir adam, taktiğe uymayı denemeyen bir adam, bir hafta sonra rijkaard'ın istediği yerden oynama işini beceriyorsa, daha da önemlisi deniyorsa ben o adamın karakterinden şüphe ederim. yedek kalmayı kimse istemez tamam ama oynadığı zaman da bu kadar isteksiz olunmaz. en azından buna hakkı yok kimsenin. beni rijkaard- servet ilişkisi alakdadar etmez, ben sahada arma için kapasitesini sonuna kadar veren adam görmek isterim.
yani demem o ki sabotaj hem desteksiz konuşmak için hem de tek kişiye yüklemek için ağır bir kelime.. benim meselem isteksizlik ve isteksizliğin nedenleri. bunlar bu dönemde iyi irdelenmezse yarın aynı olayları tekrar tekrar yaşarız.
bu sene rijkaard'ın son şansı.
bana inanılan yerde başarılı olurum
ve geçen lig tv'de bülent korkmaz'ın nasıl olsa rijkaard gitti artık söyleyebilirim diyerek anlattığı servetle arasında geçen şu diyalog:
b.k: servet daha iyi olabilirsin.
s.ç: başımızda bana inanmayan bir hoca var, ben her an yedek kalabilirim düşüncesiyle tam olarak oynayamıyorum.*
şimdi ben bu açıklamalarla birleştirince servet'in ankaragücü maçındaki oyununu formsuzlukla açıklayamıyorum. sabotaj demedim hiç bir zaman o ağır olur ama taktiği bu kadar rededden bir adam, taktiğe uymayı denemeyen bir adam, bir hafta sonra rijkaard'ın istediği yerden oynama işini beceriyorsa, daha da önemlisi deniyorsa ben o adamın karakterinden şüphe ederim. yedek kalmayı kimse istemez tamam ama oynadığı zaman da bu kadar isteksiz olunmaz. en azından buna hakkı yok kimsenin. beni rijkaard- servet ilişkisi alakdadar etmez, ben sahada arma için kapasitesini sonuna kadar veren adam görmek isterim.
yani demem o ki sabotaj hem desteksiz konuşmak için hem de tek kişiye yüklemek için ağır bir kelime.. benim meselem isteksizlik ve isteksizliğin nedenleri. bunlar bu dönemde iyi irdelenmezse yarın aynı olayları tekrar tekrar yaşarız.