lorik cana

rijkaard'ı severdim, hala da severim, belki galatasaray'da hiç başarılı olamayacaktı ama büyük bir isimdi ve galasaray'da olması bana gurur veriyordu. çoğu zaman arkasında durdum, bir bildiği vardır dedim. ama tek çözemediğim olayı lorik cana'yı neden takıma monte etmedi bu adam? takımın silik, mücadeleden yoksun bir futbol oynadığı aşikar iken, nasıl böyle bir savaşçıyı takıma yerleştirmezsin?

dünkü* maçta bunu çok açık olarak gördük, kadıköy'de hep başımıza gelen sert, bizi sindiren futbola karşı bir duvar gibiydi lorik. burda bende varım dedi, galatasaray'ı ayakta tutan adamdı. herkesin yazdığı bir pozisyonu var özellikle cana'nın. hani o çok sert gelen şutu karın boşluğu ile durdurup, yıkılması gerekirken yıkılmayan, ikinci şutu da engelleyip tehlikenin geçtiğini gördükten sonra kendini anca yere bırakan... işte o bir çok şeyin göstergesi ve anahtarı aslında. lucas'ın lorik'in duruşlarıyla mücadeleleriyle ve liderlikleri ile galatasaray takımına katacakları kimlik, duruş bu işte. keşke olsa da lorik ayarında bir adam daha olsa orta sahada, savunmada ise bir lucas daha, forvette onlardan bir tane var hepimiz biliyoruz ki, milan baros...

hagi döneminin ve galatasaray'ın artık vaz geçilmezi olması gerekiyorlorik cana'nın. öyle de olacak gibi duruyor. ama artık kendisini 90 dakika saha da görmek istiyorum. hagi döneminde bu sağlanacak biliyorum. dün gece gerçekten 3 tane* futbolcu transfer ettik. bunlardan biri lorik cana'ydı...