2980
frank usta;
git şu takımdan ne olursun. artık daha fazla kendine ıstırap etme. eline verdikleri kadronun bir yarısı anadolu takımlarında forma giyemez, diğer yarısı da senin ve neeskens'in kuyusunu kazmaya devam ediyor, en önemli deplasman maçları öncesinde ceza alabilmek için bir taraflarını yırtıyor ve sahada takımı alenen sabote edip sonra "güven meselesi" diye saçmalıyor...
yönetim desen 32 futbolculuk liste veriyorsun, birini bile transfer etmeye uğraşmıyor, pazardan meyve alır gibi futbolcu alıyor, 5 milyon euroluk futbolcuya pazarlık edip transferin son günü başka bir oyuncuya 6-7 milyon euro veriyor, sonra çıkıp fakir edebiyatı yapıyor. sağdan soldan toplama oyunculardan bir takım kurup şampiyon olmanı bekiyor...
taraftar desen hepsi ayrı telden çalıyor, uyku getiren marşları maç boyunca söylemekten sıkılmıyor, rant kavgası uğruna tribünlerde terör estiriyor, alınan kötü sonuçların ardından hemen seni günah keçisi ilan ediyor, sağda solda "ruh lazım abi" diye söylenip, takımın iyiliği uğruna ne yönetime ne de futbolculara posta koyabiliyor...
basın desen ne oldukları ortada...
kabul, seninde hataların yok değil. ama sen 10 hata yaparken karşındakiler 1000 hata yapıyor. sonra çıkıp "barcelona'yı babam da yönetir beee" diye zırvalıyor. seninde eşin var, çocuğun var, sevdiklerin var. parayı falan düşünme. kendi huzurunu, mutluluğunu düşün. zaten cruyff'un dediği gibi "milan kariyerinde bankadaki kasanı çoktan ağzına kadar doldurdun". hayatta paradan daha önemli şeyler de var. o yüzden kendin için en doğrusunu yap, bu çamur deryasında debelenme. hatta giderken yanında baros'u ve kewell'ı da götür. onların da bunu yaşamaya hakkı yok...
sizler gidin, yönetimde adnanlar kalsın, kadro korunsun, hikmet karaman teknik direktör olarak gelsin, baros ve kewell'ın yerine mehmet yılmaz ve bir anadolu takımında rotasyona giremeyen bir kanat oyuncusu alalım...
sen bu olan biteni sessizce köşende izlerken biz de kafamıza sıkalım, bitsin bu işkence...
saygılar abi...
git şu takımdan ne olursun. artık daha fazla kendine ıstırap etme. eline verdikleri kadronun bir yarısı anadolu takımlarında forma giyemez, diğer yarısı da senin ve neeskens'in kuyusunu kazmaya devam ediyor, en önemli deplasman maçları öncesinde ceza alabilmek için bir taraflarını yırtıyor ve sahada takımı alenen sabote edip sonra "güven meselesi" diye saçmalıyor...
yönetim desen 32 futbolculuk liste veriyorsun, birini bile transfer etmeye uğraşmıyor, pazardan meyve alır gibi futbolcu alıyor, 5 milyon euroluk futbolcuya pazarlık edip transferin son günü başka bir oyuncuya 6-7 milyon euro veriyor, sonra çıkıp fakir edebiyatı yapıyor. sağdan soldan toplama oyunculardan bir takım kurup şampiyon olmanı bekiyor...
taraftar desen hepsi ayrı telden çalıyor, uyku getiren marşları maç boyunca söylemekten sıkılmıyor, rant kavgası uğruna tribünlerde terör estiriyor, alınan kötü sonuçların ardından hemen seni günah keçisi ilan ediyor, sağda solda "ruh lazım abi" diye söylenip, takımın iyiliği uğruna ne yönetime ne de futbolculara posta koyabiliyor...
basın desen ne oldukları ortada...
kabul, seninde hataların yok değil. ama sen 10 hata yaparken karşındakiler 1000 hata yapıyor. sonra çıkıp "barcelona'yı babam da yönetir beee" diye zırvalıyor. seninde eşin var, çocuğun var, sevdiklerin var. parayı falan düşünme. kendi huzurunu, mutluluğunu düşün. zaten cruyff'un dediği gibi "milan kariyerinde bankadaki kasanı çoktan ağzına kadar doldurdun". hayatta paradan daha önemli şeyler de var. o yüzden kendin için en doğrusunu yap, bu çamur deryasında debelenme. hatta giderken yanında baros'u ve kewell'ı da götür. onların da bunu yaşamaya hakkı yok...
sizler gidin, yönetimde adnanlar kalsın, kadro korunsun, hikmet karaman teknik direktör olarak gelsin, baros ve kewell'ın yerine mehmet yılmaz ve bir anadolu takımında rotasyona giremeyen bir kanat oyuncusu alalım...
sen bu olan biteni sessizce köşende izlerken biz de kafamıza sıkalım, bitsin bu işkence...
saygılar abi...