mesut özil

çok konuşuldu, artık bıktırma noktasına geldi ama içimde kalıyor söylemem lazım.

kendisiyle ilgili yapılabilecek/yapılan yorumlardan sadece 2 tanesi durumu özetliyor:

birincisi, bu ülke mesut'a almanya'yı tercih ettiği için kızmıyor. bu ülke, mesut'un "ben kendimi alman hissediyorum" tarzı beyanlarına kızıyor. yoksa kimse mesut'un olası bir "kariyerim için almanya'yı seçtim; almanya'yı seçtiğim için real madrid'teyim; ben türk'üm." açıklamasını anlamayacak değil. anlaşılmayan şey, almanya'da yıllarca dışlanmış, ikinci sınıf insan muamelesi görmüş, en pis işlerde çalıştırılmış bir neslin evladının, almanya'nın kendisi üzerinden politika yaparak yabancı genç nüfusu kullanmasına izin vermeyecek delikanlılığı gösterememesi. kariyerin için almanya'yı seç, dünya yıldızı ol ama ben alman'ım deme, ben almanya'daki türk gençlerine örnek olmak istemiyorum deme.

ikincisi, türkiye'de milyonlarca bu ülkede doğmuş, büyümüş, ekmeğini yemiş, her şeyini bu ülkede öğrenmiş, bu ülke tarafından üstüne yatırım yapılmış ama "kendini türk hissetmeyen." vatandaşın varlığı. olmadı işte bu topraklarda; türklüğün türkiye cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olma olduğu anlaşılamadı. ermeni asıllı türk yok bu ülkede, kürt asıllı türk yok; ermeni var, kürt var. orada da olamaz işte, olmasın. oranın vatandaşı ol ama türk kal. türk asıllı alman değil...