943
çok pis uyutuluyormuşuz gibi bir his var içimde. 22 yaşındayım ben. mahallede top oynamaya başlayıp futbola ilgi duyduğum zamanlarda hep galatasaray şampiyon olurdu. sebepsizce arif erdem'i çok severdim böyle. milan'a real madrid'e her sene koyan bir takımı destekliyordum. ben büyüdükçe galatasaray kötüleşmeye başladı. 2000'den sonra 3 defa şampiyon oldu bu takım ki bunlarda net olarak hatırladıklarımdır. 10 senede 3 şampiyonluk. bir devin çırpınışları sanki. yıldızlar geliyor, stad yenileniyor teknik direktör rijkaard oluyor ama hiç tadı yok yahu ? eksik böyle birşeyler. maça gidiyorum içimde bir hüzün sanki ölüm döşeğindeki akrabamın yanına gidiyorum hadi dayan demeye, yakışmıyor sana demeye. her maçı izlemeden önce bu sefer olacak diyorum bizimkiler saldıracak fırtına gibi ama futbolcularımız aciz gibi böyle. acıyorum galatasaray artık sana. gecenin 5'inde, işyerinde, 2 ay önce soy ozan'a kızıp gittiğim sözlüğe girip derdimi anlayacak insanların arasına geri dönüyorum. aydın yılmaz'ın takımda istemeyen bir adama kızıp gidiyorum peki niye ? yediremememden sanırım. aydın'ın topçu olmamasını, takımın yardıma muhtaç insanlar gibi aciz top oynamasını yediremememden. sene başında yine bu sene şampiyon biz olucaz dedim içimden. hala da inanıyorum mantığım imkansız olduğunu söylese de. hadi ulan galatasaray. kalk ayağa be. 3 senelik ilişkim var çıkmazda, evde sorunlar bir ton, şu genç yaşımda hayatla uğraşan ben belki en çok seni seviyor. gece yarısı seni düşünüyor hüzünleniyor. allah rızası için kalk ayağa. benim gibi binlercesi var. hayatını sana adayanlar, son nefesinde galatasaray diyenler. şu taraftarının yüzü suyu hürmetine kalk ulan ayağa.