66
öncelikle keyifli, güzel bir maçtı. maç hakkında söylenecek çok şey olsa da öncelikle belirtmek gerekir; eğer beşiktaş querasma'yı elinde tutabilirse yönetim olarak başarılı sayılacaktır. maçın gole kadar olan kısmında beşiktaş iyi oynuyordu, golü fenerbahçe buldu. aslında fenerbahçenin derbilerdeki klasik başlangıcıydı bu. golle beraber havaya girdiler ki bu çok önemli, zira çoğu zaman kağıt üstündeki isimler, taktikler değil havaya girmek gerekiyor maç kazanmak için. eğer ilk yarının uzatma dakikalarında alex'in vuruşu gol olsaydı maçın sonucu daha farklı olabilirdi ama futbol işte.
büyük maçlarda gökhan gönül'ün etkili oynaması bu maçta sekteye uğradı. yine çok ciddi sonuçlara sebep olabilecek çıkışları oldu ama querasma onun kanadında olduğunda, ataklara katılamadı. bu da hücum yapan futbolcuların, defansa nasıl katkı yapıbileceğini iyi bir şekilde gösterdi. geçen yıl bir benzerini keita yapıyordu.
aykut'un ikinci yarıdaki seçimleri iyi değildi. kanadı etkin hale getirmek için özer oyuna dahil edildi. eğer ikinci yarıya mehmet topuz'u çıkarıp stoch ile başlasaydı fenerbahçe bu kadar yokları oynamazdı. ikinci yarı beşiktaş çok şanssızdı aslında. nobre rakip defansı çok hırpaladı ama onunla kaldı. tehlikeli olabileceği bölgelerde top alamadı, topu oralara taşıyamadı. aynı şekilde nihat bazı dalışlar haricinde iyi değildi. eğer beşiktaş'ın ilk yarıda iki topçusu sakatlanmasa daha verimli oynayabilirdi ikinci yarı.
ayrı bir parantez olarak ikinci yarı beşiktaş ataklarının önlenmesinde bilica ve selçuk iyi iş çıkardı. eğer en etkili iki oyuncun bilica ve selçuksa tehlike çanları çalıyor demektir.
alex maç boyunca "ölürsem kabrime gelme istemem" modunda oynadı. derbilerde girdiği o havaya bürünemedi bir türlü.
fenerbahçe, taraftarın soktuğu atmesferle çok sert oynamaya başladı, beşiktaş ta karşılık verince bir ara sahada it dalaşı hüküm sürdü.
maçın genelinde beşiktaş iyi hücum, fener iyi savunma yaptı. beşiktaş'ın en büyük şanssızlığı penaltıyla beraberliği yakalayabilmesi ve o ışıltılı oyunun geri planda kalmış olması. fener'in en büyük şansı yenilmeden maçı kapatmak oldu.
değinmeden geçemeyeceğim, bundan önce izlediğim fener-beşiktaş maçı 3-4'lük maçtı. o gün tuncay'a edilen küfürler, bugün volkan'a yapıldı. volkan'a karşı tüm tarafgirliğimi bir kenara bırakarak izlemeye çalıştım. adam sakatlanıyor çıkmıyor, elinden geleni yapıyor. hatta şans yanında olsa penaltıyı bile çıkarabilir ama gel gör ki arkamdaki fenerli ne ana bırakıyor adamda ne bacı. tuncay'a o zaman edilen küfürler, bugün volkan'a ediliyor.
büyük maçlarda gökhan gönül'ün etkili oynaması bu maçta sekteye uğradı. yine çok ciddi sonuçlara sebep olabilecek çıkışları oldu ama querasma onun kanadında olduğunda, ataklara katılamadı. bu da hücum yapan futbolcuların, defansa nasıl katkı yapıbileceğini iyi bir şekilde gösterdi. geçen yıl bir benzerini keita yapıyordu.
aykut'un ikinci yarıdaki seçimleri iyi değildi. kanadı etkin hale getirmek için özer oyuna dahil edildi. eğer ikinci yarıya mehmet topuz'u çıkarıp stoch ile başlasaydı fenerbahçe bu kadar yokları oynamazdı. ikinci yarı beşiktaş çok şanssızdı aslında. nobre rakip defansı çok hırpaladı ama onunla kaldı. tehlikeli olabileceği bölgelerde top alamadı, topu oralara taşıyamadı. aynı şekilde nihat bazı dalışlar haricinde iyi değildi. eğer beşiktaş'ın ilk yarıda iki topçusu sakatlanmasa daha verimli oynayabilirdi ikinci yarı.
ayrı bir parantez olarak ikinci yarı beşiktaş ataklarının önlenmesinde bilica ve selçuk iyi iş çıkardı. eğer en etkili iki oyuncun bilica ve selçuksa tehlike çanları çalıyor demektir.
alex maç boyunca "ölürsem kabrime gelme istemem" modunda oynadı. derbilerde girdiği o havaya bürünemedi bir türlü.
fenerbahçe, taraftarın soktuğu atmesferle çok sert oynamaya başladı, beşiktaş ta karşılık verince bir ara sahada it dalaşı hüküm sürdü.
maçın genelinde beşiktaş iyi hücum, fener iyi savunma yaptı. beşiktaş'ın en büyük şanssızlığı penaltıyla beraberliği yakalayabilmesi ve o ışıltılı oyunun geri planda kalmış olması. fener'in en büyük şansı yenilmeden maçı kapatmak oldu.
değinmeden geçemeyeceğim, bundan önce izlediğim fener-beşiktaş maçı 3-4'lük maçtı. o gün tuncay'a edilen küfürler, bugün volkan'a yapıldı. volkan'a karşı tüm tarafgirliğimi bir kenara bırakarak izlemeye çalıştım. adam sakatlanıyor çıkmıyor, elinden geleni yapıyor. hatta şans yanında olsa penaltıyı bile çıkarabilir ama gel gör ki arkamdaki fenerli ne ana bırakıyor adamda ne bacı. tuncay'a o zaman edilen küfürler, bugün volkan'a ediliyor.