• 24
    ----------alıntı--------

    bir avrupa takımı olarak amerika'ya karşı en fazla direnç gösteren takım rusya'ydı. bunu başarabilmesinin nedeni sabırlı hücum yapmasıydı bana göre. kadro olarak eksik-yetersizlerdi zaten, bunun bilincinde olan david blatt, abd'nin temposuyla, onların istediği gibi maçın gidişatıyla bir yere varılamayacağını bildiği için topu son ana kadar kullanarak sabırlı hücumla amaca yaklaşmıştı ancak dediğim gibi kadro olarak ancak bu kadar olabilirdi. oysa ki bizim için durum farklı. hep savunma dedik; zaten kötü günümüzde de olsak bir şekilde sayı bulmak (içeriden yada dışarıdan) kolay oldu. abd maçında da savunmada ne yapacağımızın ötesinde (çünkü alan savunması yada adam adama ne yaparsak yapalım şut olarak da; içeriyi "size" olarak da çok daha etkili kullanacaklardır) bizi ne kadar sabırlı ve akıllı hücum edeceğimiz ilgilendirmekte. son ana kadar ve en doğru tercihi -kişiyi- topla buluşturana kadar (ki abd bu anlayışa pek alışık değil, hücumu dediğim gibi yaparsak ambale olacaklar) en kötü yüzdeyle dış atış yaptığımız maç sırbistan maçıydı %39 isabetle oynadık (çılgın attı gibi görünen sırbistan %41'le oynadı); en yüzdeli üçlük attığımız maç ise slovenya maçıydı %58'le oynamıştık. kıssadan hisse demek lazım sanırım; sabırlı hücum edip içeriyi yada dışarıyı en uygun kişiyle topu buluşturup 24 saniyeyi iyi değerlendirelim, abdye nazaran (hızlı-fazla hücum) az ama öz -yüzdeli- oynayalım. klasik savunmamızı yapacağız zaten bu sefer hücum diyorum ben. "altın'a hücum" (kelime oyunu da yaparmış bak şuna sen) :))

    ----------alıntı--------

    http://tamsaha.wordpress.com/ dan ssaunderss
App Store'dan indirin Google Play'den alın