7
uefa kupasını aldığımız dönemde, hani o sulu "televole" yayıncılığının moda olduğu zamanlardan bahsediyorum. televole henüz "o kadar" cıvımamış, magazin boyutu henüz "ikoncanlar" mertebesine ulaşmamıştı.
bir deplasman dönüşünde uçaktan inip aprona gitmeye çalışan krala televole mikrofonu uzatıldı, sorulan yine "geyik" bir soruya kral, yanıtını verdi ve apronda kendisini bekleyen bir taraftarın yanından geçerken, taraftar kendisinden imza istedi. kral, taraftara hangi takımı tuttuğunu sorup, fenerbahçeli olduğunu öğrenince "iyi! allah başka dert, keder vermesin" dedi.
aman kral, "allah başka dert, keder vermesin!"
bir deplasman dönüşünde uçaktan inip aprona gitmeye çalışan krala televole mikrofonu uzatıldı, sorulan yine "geyik" bir soruya kral, yanıtını verdi ve apronda kendisini bekleyen bir taraftarın yanından geçerken, taraftar kendisinden imza istedi. kral, taraftara hangi takımı tuttuğunu sorup, fenerbahçeli olduğunu öğrenince "iyi! allah başka dert, keder vermesin" dedi.
aman kral, "allah başka dert, keder vermesin!"