Kariyer Sonu2398
açıkçası bu adamın isminin yanında mutlaka devrim kelimesinin de kullanılması biraz can sıkıcı olmaya başladı. zaten galatasaray'da devrimi derwall ve fatih terim hem saha içinde hem saha dışında gerçekleştirdi. rijkaard'dan beklenilmesi gereken devrim değil, neredeyse on yıldır göremediğimiz bir sistem yaratmasıydı. ve rijkaard bunu gerçekleştirebilecek dünyadaki birkaç adamdan biriydi ki hala öyledir. eğer bir devrim gerçekleşecekse yöneticilerin zihinlerinde gerçekleşmeli. galatasaray'ı mali anlamda çukurdan çıkaran maharetli adamların bazen floryayı yönetirken yaptıkları amatörlükleri görünce aklımdan geçen cümle bu.
şimdi rijkaard'ı savunanların bir numaralı argümanı mustafa-ayhan-barış özelinde kadro yetersizliği. rijkaard eleştirilerinin temeli ise lucescu'nun ya da ertuğrul sağlam'ın daha kötü kadrolarla elde ettiği başarılar. ben buna erik gerets'in cihan'larla orhan'larla aldığı şampiyonluğu ben ekleyeyim. lucescu'nun da bu kadroyu şampiyon yapabileceğini düşünüyorum. kalli de bu takımı her türlü ilk 2'ye sokar. yani mustafa sarp'la ve ayhan'la şampiyonluk pekala kazanılır.
feldkamp'la gelen şampiyonluk*sonrası takımın başına skibbe getirildiğinde yönetimden "galatasaray artık iyi oynayarak şampiyon olmalı" açıklaması gelmişti. rijkaard gelince iş boyut atlayarak sürekli bir sistemden bahsedilmeye başlandı. rijkaard ve neskens gibi futbol adamları, futbolculuklarından bu yana kadar en iyi bildikleri, üst düzeyde başarı kazandıkları sistemi galatasaray'a monte etmek için türkiye'ye getirildiler. şimdi rijkaard'ın sistemini değiştirmediği için eleştirilmesi nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça. tutarsızlık, çünkü bu adamın bu ülkeye gelme amacı en iyi bildiği sistemi takıma yerleştirmek. ahmakça, çünkü bu kadroyu bambaşka sistemlerle rijkaard'ın aldığı paranın yarısına bu senelik şampiyon yapacak adam piyasada dolu. rijkaard'ı bu sebeple eleştirenler artık rijkaard'ı değil yönetimi eleştirdiklerini anlamalılar. yönetim teşhisi koydu, en iyi doktorları getirdi, ancak doktorun verdiği reçeteyi temin etmedikleri sürece hastanın iyileşmesi zaman alacak.
alınacak galibiyet veya mağlubiyet düşüncemi değiştirmeyeceği için bu yazıyı puan kaybetme olasılığımızın yüksek olduğu bir maç günü bilerek yazıyorum.*
bir de artık önüne gelen "kral çıplak" dediğini zannediyor. bu hikayenin böyle olduğuna emin misin arkadaşım? madem herkes kralın çıplak olduğunu iddia ediyor.
(bkz: kral giyinik) donunu kendi getirmiş.
şimdi rijkaard'ı savunanların bir numaralı argümanı mustafa-ayhan-barış özelinde kadro yetersizliği. rijkaard eleştirilerinin temeli ise lucescu'nun ya da ertuğrul sağlam'ın daha kötü kadrolarla elde ettiği başarılar. ben buna erik gerets'in cihan'larla orhan'larla aldığı şampiyonluğu ben ekleyeyim. lucescu'nun da bu kadroyu şampiyon yapabileceğini düşünüyorum. kalli de bu takımı her türlü ilk 2'ye sokar. yani mustafa sarp'la ve ayhan'la şampiyonluk pekala kazanılır.
feldkamp'la gelen şampiyonluk*sonrası takımın başına skibbe getirildiğinde yönetimden "galatasaray artık iyi oynayarak şampiyon olmalı" açıklaması gelmişti. rijkaard gelince iş boyut atlayarak sürekli bir sistemden bahsedilmeye başlandı. rijkaard ve neskens gibi futbol adamları, futbolculuklarından bu yana kadar en iyi bildikleri, üst düzeyde başarı kazandıkları sistemi galatasaray'a monte etmek için türkiye'ye getirildiler. şimdi rijkaard'ın sistemini değiştirmediği için eleştirilmesi nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça. tutarsızlık, çünkü bu adamın bu ülkeye gelme amacı en iyi bildiği sistemi takıma yerleştirmek. ahmakça, çünkü bu kadroyu bambaşka sistemlerle rijkaard'ın aldığı paranın yarısına bu senelik şampiyon yapacak adam piyasada dolu. rijkaard'ı bu sebeple eleştirenler artık rijkaard'ı değil yönetimi eleştirdiklerini anlamalılar. yönetim teşhisi koydu, en iyi doktorları getirdi, ancak doktorun verdiği reçeteyi temin etmedikleri sürece hastanın iyileşmesi zaman alacak.
alınacak galibiyet veya mağlubiyet düşüncemi değiştirmeyeceği için bu yazıyı puan kaybetme olasılığımızın yüksek olduğu bir maç günü bilerek yazıyorum.*
bir de artık önüne gelen "kral çıplak" dediğini zannediyor. bu hikayenin böyle olduğuna emin misin arkadaşım? madem herkes kralın çıplak olduğunu iddia ediyor.
(bkz: kral giyinik) donunu kendi getirmiş.
