648
hayranlıkla takip ettiğim bir oyuncu değil, mustafa sarp. tabii ben ne kadar tanım yapıp kalıbına uydurmaya çalışsam da bu entry muhtemelen öncekilere referans verdiğinden silinecek. yukarıda, büyük bir emek sonucu bir inceleme yapılmış mustafa sarp hakkında. büyük saygı duydum, keyifle de sonuna kadar inceledim. maalesef bu incelemenin ana fikrine muhalefet edeceğim, ancak birinin belki saatlerini harcayarak ortaya koyduğu bir tabloya isim vermeden "hayır, o öyle değil böyle" demek pek cazip gelmedi. dolayısıyla evet yukarıdaki entry'den yola çıkıyorum.
şimdi, mustafa sarp çok yetenekli bir oyuncu değil. mevkisinin gerekliliklerini her zaman harfiyen yerine getiren bir oyuncu da olmayabilir. ancak bunun için çaba sarf ettiği aşikâr, zaten bu yüzden takımın demirbaşları arasına girdi. sorun şu ki, mustafa sarp'ın görevi konusunda bir yanlış algı var. bu oyuncumuz zaman zaman ön liberoda görev yapmakla birlikte, sıkça da orta üçlünün en hücuma yönelik oyuncusu olarak da oynatılıyor. dün de öyleydi. lorik cana ve ayhan akman'ın biraz önünde, defanstan çok ofansif görevlerle donatılmış bir şekilde sahadaydı. dolayısıyla, gerçekten mahçubiyet duyarak söylüyorum bunu ama, yukarıdaki eleştirilerin bir kısmını hak etmiyor. (eklemeyi unuttum, cana çıktıktan sonra bir olağanüstü hâl durumu söz konusuydu. dolayısıyla risk alınması, sarp'ın bazı pozisyonlarda ileride kalmış olması doğal.)
şahsen benim idealimdeki galatasaray 11'inde olmamakla birlikte, geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezonun da ilk bölümünde formda bir mustafa sarp var karşımızda. dün de galatasaray adına sahanın en iyi oyuncusuydu. bana göre bu takımda "futboluyla" eleştirilmeyi hak etmeyen bir adam. sınırlı yeteneklerine karşın galatasaray gibi bir takımda görev adamı olmayı başardı. bu bile teknik ekibimizin belirlediği taktiklere en çok uyan futbolcularımızdan biri olduğunu gösteriyor, mustafa sarp'ın. yine de umuyorum ki 31 ağustos sonrası yedek kuvvet hüviyetinde görürüz onu.
edit: mustafa sarp mı değişti, ben mi o zaman kanıyordum sahte mücadelesine emin değilim ama şu yukarıda söylediğim hemen hiçbir şeyin hükmü kalmadı artık.
şimdi, mustafa sarp çok yetenekli bir oyuncu değil. mevkisinin gerekliliklerini her zaman harfiyen yerine getiren bir oyuncu da olmayabilir. ancak bunun için çaba sarf ettiği aşikâr, zaten bu yüzden takımın demirbaşları arasına girdi. sorun şu ki, mustafa sarp'ın görevi konusunda bir yanlış algı var. bu oyuncumuz zaman zaman ön liberoda görev yapmakla birlikte, sıkça da orta üçlünün en hücuma yönelik oyuncusu olarak da oynatılıyor. dün de öyleydi. lorik cana ve ayhan akman'ın biraz önünde, defanstan çok ofansif görevlerle donatılmış bir şekilde sahadaydı. dolayısıyla, gerçekten mahçubiyet duyarak söylüyorum bunu ama, yukarıdaki eleştirilerin bir kısmını hak etmiyor. (eklemeyi unuttum, cana çıktıktan sonra bir olağanüstü hâl durumu söz konusuydu. dolayısıyla risk alınması, sarp'ın bazı pozisyonlarda ileride kalmış olması doğal.)
şahsen benim idealimdeki galatasaray 11'inde olmamakla birlikte, geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezonun da ilk bölümünde formda bir mustafa sarp var karşımızda. dün de galatasaray adına sahanın en iyi oyuncusuydu. bana göre bu takımda "futboluyla" eleştirilmeyi hak etmeyen bir adam. sınırlı yeteneklerine karşın galatasaray gibi bir takımda görev adamı olmayı başardı. bu bile teknik ekibimizin belirlediği taktiklere en çok uyan futbolcularımızdan biri olduğunu gösteriyor, mustafa sarp'ın. yine de umuyorum ki 31 ağustos sonrası yedek kuvvet hüviyetinde görürüz onu.
edit: mustafa sarp mı değişti, ben mi o zaman kanıyordum sahte mücadelesine emin değilim ama şu yukarıda söylediğim hemen hiçbir şeyin hükmü kalmadı artık.