7
tour de france, giro d'italia ve la vuelta. bunlar tenisteki grand slamler gibidir, grand tour olarak geçerler ve yol bisikletindeki tek üç haftalık yarışlar bunlardır. bunun dışında oldukça prestijli bir ve iki haftalık turlar da mevcuttur. isviçre bisiklet turu, amgen sponsorluğundaki kaliforniya bisiklet turu, paris-nice, tirreno-adriatico gibi.
bir de tek günlük bahar klasikleri vardır. milan-san remo, criterium dauphine libere, paris-roubaix, amstel gold race, liege-bastogne-liege ve tour of flanders şuan aklıma gelenler. birkaç tane daha olması lazım.
her biri birbirinden güzel, her biri her sene bambaşka hikayelerle karşımıza çıkan çok acayip yarışlardır. zaten bu yol bisikleti dediğimiz meret başlı başına bir acayip; minimum 6-7 saat sürer klasik yarışlar, tur yarışlarında ise 5 saatini aşan etaplar vardır. bu yol bisikleti alır sizi oturtur televizyonun yada stream'in başına yarışın başından sonuna kadar kilitler ekrana.
resmen sporun doğayla mücadelesidir. yağmur, toz toprak, rüzgar. takım çalışmasının hayatî önem taşıdığı belli başlı sporlardandır. çünkü futbol olsun, basketbol olsun bir yere kadar tek başınıza günü kurtarabilirsiniz. ha bisiklette olmuyor mu, oluyor pek tabii. her yarışta, her etapta kaçan gruplar olur. ama onlar bile çapraz rüzgarlarda sürekli yer değiştirirler, inişlerde tekniği iyi olanının tempoyu çekmesine izin verirler vs.
doğal ihtiyaçlar karşılanır, yemek bohçaları, bisiklet tepesinde arabadan tıbbi yardım.. tour de france da bitti.. vuelta'ya geri sayım. klasman liderliği mayosunun rengi de değişti; tam spaniard oldu vuelta, süper. etaplar da açıklanmıştı zaten. çok güzel olacak, böyle efsanevi bir tour de france'ın üstüne güzel bir vuelta izleyeceğiz.
tabii o akıllara zarar yedinci etabıyla giro 2010'un hakkını yemeyelim.
seviyorum, sevdiriyorum seni velespit.
bir de tek günlük bahar klasikleri vardır. milan-san remo, criterium dauphine libere, paris-roubaix, amstel gold race, liege-bastogne-liege ve tour of flanders şuan aklıma gelenler. birkaç tane daha olması lazım.
her biri birbirinden güzel, her biri her sene bambaşka hikayelerle karşımıza çıkan çok acayip yarışlardır. zaten bu yol bisikleti dediğimiz meret başlı başına bir acayip; minimum 6-7 saat sürer klasik yarışlar, tur yarışlarında ise 5 saatini aşan etaplar vardır. bu yol bisikleti alır sizi oturtur televizyonun yada stream'in başına yarışın başından sonuna kadar kilitler ekrana.
resmen sporun doğayla mücadelesidir. yağmur, toz toprak, rüzgar. takım çalışmasının hayatî önem taşıdığı belli başlı sporlardandır. çünkü futbol olsun, basketbol olsun bir yere kadar tek başınıza günü kurtarabilirsiniz. ha bisiklette olmuyor mu, oluyor pek tabii. her yarışta, her etapta kaçan gruplar olur. ama onlar bile çapraz rüzgarlarda sürekli yer değiştirirler, inişlerde tekniği iyi olanının tempoyu çekmesine izin verirler vs.
doğal ihtiyaçlar karşılanır, yemek bohçaları, bisiklet tepesinde arabadan tıbbi yardım.. tour de france da bitti.. vuelta'ya geri sayım. klasman liderliği mayosunun rengi de değişti; tam spaniard oldu vuelta, süper. etaplar da açıklanmıştı zaten. çok güzel olacak, böyle efsanevi bir tour de france'ın üstüne güzel bir vuelta izleyeceğiz.
tabii o akıllara zarar yedinci etabıyla giro 2010'un hakkını yemeyelim.
seviyorum, sevdiriyorum seni velespit.