• 30
    halı saha üzerine kurulu bir yaşam sürdüğüm yıllarım geldi aklıma sabah sabah. sabahları uyanır, arkadaşlarımla buluşur, tophane'ye falan giderken o haftaki maçları değerlendirirdik. bu maçlar lig maçları değil, senelerdir kurulu olan, 1 eksik 1 fazla, halı saha takımımızın maçları idi. genelde çarşamba pazar oynanır, bazen cumartesi veya pazartesi bonus maçlar olurdu. istanbul'un neredeyse her yerinde top oynamışlığım vardır. halı saha maçları nerede olursa olsun, o sahaya göre farklı taktikler gerektirir. bazı sahalarda 7'şerden, bazılarında ise 6'şardan oynanabilir. bu, maç öncesi mutlaka incelenmesi gereken bir konudur.

    minyatür sahada ise en az 100 maç yapmışlığım var. vezirspor'un ağaçlı sahası bu maçlar için birebirdir. bu sahalarda nice kapanan takımları pas yaparak açma denemesi yapmışlığımız vardır.

    halı saha maçı biter, arkadaşa gidilir, içilir, maç konuşulur, sadece futbol konuşulur. rakipteki uzun saçlı ibne konuşulur. bazen kavga çıkar maçta, o konuşulur. halı saha yaşam şeklidir. halen kurtulamıyorum bu zevkten. evlendim ama halen evde karımı yalnız bırakıp maçlara koşuyorum. halı saha maçını ciddiye alıyorum.

    bazen, özellikle şu yaşlandığımız dönemde, öyle adamlar olur ki halı sahada, maçı kaale almaz, "güzel spor oldu abi bizim için"'cilerdendir bu adamlar. işte ben bu adamlardan nefret ederim. spor yapacaksan siktir git belgrad ormanında koş. benim maçımı niye piç ediyorsun. oturup taktik yaptığımız, rakibi değerlendirdiğimiz maçta, ciddiye aldığımız maçta, ne işin var abicim senin.

    neticede halısaha maçları bir yaşam biçimidir. spor yapmaktan ötedir. ciddiye alınmalıdır. laf olsun diye oynanmamalıdır.

    saygılarımla.
App Store'dan indirin Google Play'den alın