• 6
    --- alıntı ---

    sahte okeyler!

    aslında hayatın her alanında niyet ön plana çıkar! kafaya takarsanız, eleştirecek de, övecek de bir şey mutlaka bulursunuz, her olay karşısında... almanya’da oynanan ve fenerbahçe’nin galatasaray’ı 1-0 yendiği maçtan sonra yazılıp söylenenlerden de bu açıkça görülüyor zaten! bakın, 90 dakika boyunca sahaya ‘futbol adına’ yansıtılanların çoğu, ağır aksak da olsa galatasaray’a ait. geriye düşmesine karşın skoru lehine çevirebilecek kadar pozisyon üretilmiş. oyunun hakimiyeti elinde, ama o top içeri girmediği için salla rijkaard’a, salla takıma, salla yönetime!

    bir yandan ‘ezeli rekabet, ebedi dostluk’ kem-kümleri ediyorlar her fırsatta... diğer yandan “10 kişilik fenerbahçe’yi bile yenemezsen... üstelik de bu nasıl kadro böyle...” diye başlayan cümlelerle, ‘bir hazırlık maçını’ kazanamadığı için hedef gösteriyorlar rijkaard’ı... aksi olsaydı da, takımdan her gönderilenin ardından, “rijkaard hiç şans tanımadı ki” diyecekler oysa, hep öyle olmadı mı sonuçta!

    arda çizmeyi aştı, yine onlara göre... saha içinde tahammülsüz, saha dışında sinirli! ama selçuk şahin atıldıktan sonra gidip hakeme, “kararını geri al, 11’e 11 oynayalım” gibisinden çırpınışı gözden kaçıverdi nasılsa! maç sonrası taraftarlarla atışmasındaki detayda da böyle! genç adam, isyanının gerekçesini anlatmaya çalışıyor, yapılan hareketi göstererek... biri de diyor ki, “çocukların önünde niye o hareketi yapıyorsun?” “yahu” diyor genç adam, “ben yapmıyorum, o hareketi bize yaptılar, onu anlatmaya çalışıyorum.” ama nafile! vurun arda’ya!

    tribünlerden görünmedi belki, ama televizyon başındakiler çok net tanık oldu; stoch’un uluslararası ‘f... y..’ küfrünü ağzını doldura doldura etmesine... henüz ilk derbisine bile nasıl motive edildiği ortada! rakip olayını aşıp, hakeme bile çaktırmadan çelme takmaya başlayan selçuk masum, yanlış anlaşılma kurbanı! ‘pimi çekilmiş tahrik bombası’ bilica mı, o konuya hiç girmeyelim. girersek, aziz başkan’a şirin görünme adına, “o penaltı noktasını eşeledi, ama aziz yıldırım plakasını aldı, sezon sonunda kesin gönderir” diyenlerin, tükürdüklerini yalaması gerekir!

    bu arada futbolseverler için kocaman bir umuttu aykut kocaman... oysa iki günde oldu kocaman bir ‘yalan!’ ezeli rakibi karşısında sadece savunmayı düşünen, 90 dakikayı sıfır pozisyonla tamamlayan, ama ‘galip’ bir takımın başarılı hocası kocaman! anlayış aynı, rakip sendeledi mi bin tepesine, şov yap! yoksa katı savunmaya sarıl, pusular kur, fırsatını kolla, nasılsa bir tane atarsın mantığıyla yola devam. eeee, “hedefimiz kontratak futboludur” diyen daum’un suçu neydi o zaman!
    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın