153
galatasaray sözlük gibi platformda mantıklı realist yorum arıyor insan. var birkaç tane...
ama diğer platformlarda bizim sözlüğümüz "aklı başında taraftar güruhunun sözlüğü" diye geçiyor.
beyler gülerler adama, kampa başlayalı 2 hafta olmuş, takım diye bir kavram oluşmamış henüz, yeniler gençler vs. vs. vs... ligde yenemediğimiz fenerbahçe için hazırlık dönemindeki ham takımı yargılamak kadar ebleh bir duygu var mı?
1- "seni lorik cana'yı eleştirirken, mustafa sarp'a benzetirken görenler olmuş" diye bir şarkı yapmış ince saz. lan insaf et be, adamın ikinci maçı takımla, henüz topu kazandığında kime vermesi gerektiğini bile bilmiyor, muhtemelen adam daha 14. dakikadaki kırmızı kartı, 26. dakikadaki meşaleyi görünce "nerdeyim lan?" demiştir.
2- sevinmelisiniz be olm. dün akşamki maça rağmen sevinen fenerli arkadaşlarınız varsa sevinmelisiniz. ezikliklerine gülmelisiniz. biliyorum ki damarlarınızı çatlayacak hale getiriyorlar sinirden. ama bir düşünün, bizim sinirlendiğimiz şeyi, bir de adamların son 4 senedir son maçlarda kaçırdığı şampiyonluklarla ilgili yaşadıkları sinir harbini... bu kadar ezik oynadıkları bir hazırlık maçını bile onur ve gurur timsali yapmalarından mutluluk duymalısın galatasaray taraftarı...
3- emre çolak'ı da takımdan siktiredenler peydah olmuş dün akşamki maçla... aklınızı başınıza alın, topu ayağına aldığı zaman hiç kaybetmeyecekmiş gibi oynayan henüz 19 yaşında pırlanta gibi, elin alemin ağzından salyalar akıtarak izlediği bir oyuncunuz var. "zor forma bulur" diyenler 5 kişiyle oynanan basketbolu kastediyorlardır sanırım, ona katılıyorum, emre 165...
4- gurbetçi galatasaraylılar, galatasaray futbolcularına saldırmışlar, arda turan otobüsten inmiş, kavgayı yatıştırmak istemiş, ancak yatışmamış, büyümüş, falan fişmekan... no comment diyorum, galatasaray taraftarı gurbette de türkiyede de kendine çeki düzen verecek. fenerlileri ölümüne eleştirirken bazen kendimize bakmıyoruz, çuvaldızı batırmıyoruz kendimize. bazı galatasaray taraftarlarından ben de utanıyorum.
5- dün akşam bir hakem izledik, allahım evlere şenlik, türk hakemleri eleştiriyorduk 1-2 metrelik ofsaytlar yüzünden, bu adamın gerek selçuk'a gösterdiği kırmızı kart, gerek galatasaray'a vermediği penaltı, gerek gole giden pozisyonda verdiği bariz ofsayt kararı gerekse de maç içi gerginlikleri ve kart tercihleri bana gösterdi ki - hakemleri sapıttıran uyruğu değil galatasaray - fenerbahçe derbisinin ta kendisidir.
6- fenerbahçeli futbolculara bir çift lafım var;
galatasaray formasını görünce kırmızı görmüş boğaya dönüyorsunuz. dün akşam fenerbahçe çok güzel ayağa oynadı... ama öyle topla ve paslı değil, bildiğin bileğe oynadı... bilica'dan hiç bahsetmek istemiyorum, bu adam yemin ediyorum tam bir gerizekalı... hayır siz biliyorsunuz da ben yine de tatmin olmak için yazayım dedim. yüce rabbimin yaratma gücünü düşünüyorum da emre çolak'ı yaratan tanrıyla bilica'yı yaratan tanrı aynı tanrı olamaz gibi geliyor.
bu nedenle çok tanrılı dinlere geçiş yapma aşamasındayım.
7- bir söz de fenerbahçeli taraftar grubuna, almanya'da bile ne mal olduğunuzu gösterip tüm türkiye'yi rezil etmeyi başardınız, sizinle bırakın maç izlemek, sıçmaya bile gidilmez biz bunu gördük. lan salak sulak elemanlar sahaya inmekten meşale atmaya, küfürden kavgaya tüm ihlalleri titizlikle uyguladılar. taraftar profili buysa vay halinize...
8- son sözüm anti-rijkaard'cılara...
allahtan korkun lan... fatih terim dönemi dahil karaktersiz bir futbol oynadı galatasaray. kimse "pres - 5'li orta saha" demesin bana. fatih terim öyle bir takım anlayışına ve futbol karakterine sahip olsaydı fiorentina da, milan da oynardı o tip futbolu...
o futbol karakteri hagi'nin takımı koşturmasının, "sizi deşerim, gidin alın o topu" diye bağırmasının eseridir.
rijkaard 2 senedir uğraştığı ayağa pas yapan ve kontrollü hücum eden 4-2-1-2-1 taktiğini takıma aşılamaya başlamış. bu mantaliteye yeni gelenler bile uyum göstermeye başlamış. bir serdar özkan izledim, izlemelere doyamadım, her maç göyle olsun, kewell'ı kessin... zaten önceki entry'lerimde de hücum hattının serdar, arda, emre çolak ve baros 4'lüsünden oluşması taraftarı olduğumu belirtmiştim.
sistem oturmaya başlamış. problem orta saha yükünü çekecek ikili ve defans hattında. sabri, neill ve hakan balta yeterli, ama servet pimi çekilmemiş bomba, ali turan çok ham ve öğrenecek çok şeyi var. stoper riske atılamaz, orda gökhan zan hiç oynayamaz.
----------------------------------------------
upuzuuuun yazımın özetine geleyim ve okuyanlara teşekkür ederken şunları söyleyeyim,
bu takım sabredilirse çok can yakar, galatasaray taraftarının kendisine ve çevresindeki takımdaşlarına çeki düzen vermesi ve destek kavramını algılatması şarttır.
koca vizyona sahip galatasaray bir hazırlık maçında kazanmaya güdümlü 10 kişilik fenere kaybetti diye rezil olmaz, zamanında 4 kırmızı kart gördüğümüz maçı 1-0 zor alan fenerbahçe'yi de hatırlatırlar adama.
bu sancılı dönemde bizler takımın en çok ihtiyaç duyduğu öğeyiz.
güzel günler geliyor, sıkmayın canınızı...
ama diğer platformlarda bizim sözlüğümüz "aklı başında taraftar güruhunun sözlüğü" diye geçiyor.
beyler gülerler adama, kampa başlayalı 2 hafta olmuş, takım diye bir kavram oluşmamış henüz, yeniler gençler vs. vs. vs... ligde yenemediğimiz fenerbahçe için hazırlık dönemindeki ham takımı yargılamak kadar ebleh bir duygu var mı?
1- "seni lorik cana'yı eleştirirken, mustafa sarp'a benzetirken görenler olmuş" diye bir şarkı yapmış ince saz. lan insaf et be, adamın ikinci maçı takımla, henüz topu kazandığında kime vermesi gerektiğini bile bilmiyor, muhtemelen adam daha 14. dakikadaki kırmızı kartı, 26. dakikadaki meşaleyi görünce "nerdeyim lan?" demiştir.
2- sevinmelisiniz be olm. dün akşamki maça rağmen sevinen fenerli arkadaşlarınız varsa sevinmelisiniz. ezikliklerine gülmelisiniz. biliyorum ki damarlarınızı çatlayacak hale getiriyorlar sinirden. ama bir düşünün, bizim sinirlendiğimiz şeyi, bir de adamların son 4 senedir son maçlarda kaçırdığı şampiyonluklarla ilgili yaşadıkları sinir harbini... bu kadar ezik oynadıkları bir hazırlık maçını bile onur ve gurur timsali yapmalarından mutluluk duymalısın galatasaray taraftarı...
3- emre çolak'ı da takımdan siktiredenler peydah olmuş dün akşamki maçla... aklınızı başınıza alın, topu ayağına aldığı zaman hiç kaybetmeyecekmiş gibi oynayan henüz 19 yaşında pırlanta gibi, elin alemin ağzından salyalar akıtarak izlediği bir oyuncunuz var. "zor forma bulur" diyenler 5 kişiyle oynanan basketbolu kastediyorlardır sanırım, ona katılıyorum, emre 165...
4- gurbetçi galatasaraylılar, galatasaray futbolcularına saldırmışlar, arda turan otobüsten inmiş, kavgayı yatıştırmak istemiş, ancak yatışmamış, büyümüş, falan fişmekan... no comment diyorum, galatasaray taraftarı gurbette de türkiyede de kendine çeki düzen verecek. fenerlileri ölümüne eleştirirken bazen kendimize bakmıyoruz, çuvaldızı batırmıyoruz kendimize. bazı galatasaray taraftarlarından ben de utanıyorum.
5- dün akşam bir hakem izledik, allahım evlere şenlik, türk hakemleri eleştiriyorduk 1-2 metrelik ofsaytlar yüzünden, bu adamın gerek selçuk'a gösterdiği kırmızı kart, gerek galatasaray'a vermediği penaltı, gerek gole giden pozisyonda verdiği bariz ofsayt kararı gerekse de maç içi gerginlikleri ve kart tercihleri bana gösterdi ki - hakemleri sapıttıran uyruğu değil galatasaray - fenerbahçe derbisinin ta kendisidir.
6- fenerbahçeli futbolculara bir çift lafım var;
galatasaray formasını görünce kırmızı görmüş boğaya dönüyorsunuz. dün akşam fenerbahçe çok güzel ayağa oynadı... ama öyle topla ve paslı değil, bildiğin bileğe oynadı... bilica'dan hiç bahsetmek istemiyorum, bu adam yemin ediyorum tam bir gerizekalı... hayır siz biliyorsunuz da ben yine de tatmin olmak için yazayım dedim. yüce rabbimin yaratma gücünü düşünüyorum da emre çolak'ı yaratan tanrıyla bilica'yı yaratan tanrı aynı tanrı olamaz gibi geliyor.
bu nedenle çok tanrılı dinlere geçiş yapma aşamasındayım.
7- bir söz de fenerbahçeli taraftar grubuna, almanya'da bile ne mal olduğunuzu gösterip tüm türkiye'yi rezil etmeyi başardınız, sizinle bırakın maç izlemek, sıçmaya bile gidilmez biz bunu gördük. lan salak sulak elemanlar sahaya inmekten meşale atmaya, küfürden kavgaya tüm ihlalleri titizlikle uyguladılar. taraftar profili buysa vay halinize...
8- son sözüm anti-rijkaard'cılara...
allahtan korkun lan... fatih terim dönemi dahil karaktersiz bir futbol oynadı galatasaray. kimse "pres - 5'li orta saha" demesin bana. fatih terim öyle bir takım anlayışına ve futbol karakterine sahip olsaydı fiorentina da, milan da oynardı o tip futbolu...
o futbol karakteri hagi'nin takımı koşturmasının, "sizi deşerim, gidin alın o topu" diye bağırmasının eseridir.
rijkaard 2 senedir uğraştığı ayağa pas yapan ve kontrollü hücum eden 4-2-1-2-1 taktiğini takıma aşılamaya başlamış. bu mantaliteye yeni gelenler bile uyum göstermeye başlamış. bir serdar özkan izledim, izlemelere doyamadım, her maç göyle olsun, kewell'ı kessin... zaten önceki entry'lerimde de hücum hattının serdar, arda, emre çolak ve baros 4'lüsünden oluşması taraftarı olduğumu belirtmiştim.
sistem oturmaya başlamış. problem orta saha yükünü çekecek ikili ve defans hattında. sabri, neill ve hakan balta yeterli, ama servet pimi çekilmemiş bomba, ali turan çok ham ve öğrenecek çok şeyi var. stoper riske atılamaz, orda gökhan zan hiç oynayamaz.
----------------------------------------------
upuzuuuun yazımın özetine geleyim ve okuyanlara teşekkür ederken şunları söyleyeyim,
bu takım sabredilirse çok can yakar, galatasaray taraftarının kendisine ve çevresindeki takımdaşlarına çeki düzen vermesi ve destek kavramını algılatması şarttır.
koca vizyona sahip galatasaray bir hazırlık maçında kazanmaya güdümlü 10 kişilik fenere kaybetti diye rezil olmaz, zamanında 4 kırmızı kart gördüğümüz maçı 1-0 zor alan fenerbahçe'yi de hatırlatırlar adama.
bu sancılı dönemde bizler takımın en çok ihtiyaç duyduğu öğeyiz.
güzel günler geliyor, sıkmayın canınızı...
