102
oynatmak istediğin oyuna uygun değilse bölgesinin en iyi oyuncusu da olsa istenilen performans alınamaz futbolcudan. birinci koşul ne oynatmak istediğini ve o oyunun gereksinimlerini bilmek. peki biz ne oynuyoruz. şiddetli baskı. kazandığımız toplarla hızla kaleye iniyoruz. defans hattını orta sahaya çekiyoruz. topu kazandığımızda ve rakip top oynamamıza izin verdiğinde pas hızımızla baskı kırmaya çalışıyoruz. şiddetli baskı yediğimizde ise hücumda hız ve gücümüzü, orta sahada ise sekenleri toplamak için vücudumuzu kullanıyoruz.
anlatırken oyunun istedikleri çok belli, atlet bekler, oyunu iyi kuran stoperler, hücumda duvar olabilecek santraforlara agresif gidebilen stoperler…
orta sahada ciğeriyle, gücüyle, defansif kabiliyetiyle sekeni alan adamlar, ayak hakimiyeti de baskıyı kaldırabilecek kadar olmalı tabi, bu ön koşul… bu rotasyonda oyunu da geriden çok iyi kuran, öne çıkabilen bir alternatif olursa tadından yenmez.
çok yaratıcı, şut ve bitiricilik sorunu olmayan, yeri geldiğinde ince bir pas ile maçı bitirebilecek ve baskı oyununa uygun olabilecek kadar alan kapatma becerisi olan bir 8.5, 9,5 ve 10 numara…
hücum kanatları muazzam atlet olmalı, rakip savunmayı öne çektiğinde arkaya sarkmalı.
santraforda stoperlerin boş bırakmak istemeyeceği bir adam lazım. bitiriciliğiyle olabilir, atletizmiyle olabilir, oyun görüşüyle olabilir, topsuz oyunda sürekli rakibi maniple edeb bir santrafor.
galatasaray’da 10 numara hariç hepsi var. yunus bu 10 numarayı doldurabilir ancak bunu sezona yaymak için 22 tane birbirinin ikamesi oyuncuya ihtiyaç var. biz sağ bekin yedeğini, sol kanat, sağ kanat rotasyonunu aynı oyuncu yaptık. sağ bek as oyuncusu aynı zamanda stoper yedeği. orta sahada birbirinin ikamesi olabilecek bir rotasyon var ancak kanatlarda barış ve sane dışında anlattığım profil yok. 10 numarada yunus dışında adam yok. bir ara icardi’yi denedik ki o da osimhen’in yedeği.
hepsi bir tarafa hiç bir avrupa takımının değişmez 5 oyuncusu uzak ülke milli takımlarına gitmiyor. singo, davinson, jakops, lemina, osimhen. bu oyunculardan 2’si olmadığında oyun kalitesi düşecekse, bu adamların 5’i de uzak milli takımlara giden oyunculardan seçilmemeli. milli maç var diye şikayet etmek yerine, milli maç olduğu gerçeği kabul edilerek kadro kurulmalı.
ben biliyorum ki bu kalitede avrupalı adamı türkiye’ye getirmek zor ancak imkansız değil. sane geldi. daha önceleri hagi geldi. daha önceleri popescu geldi. baros geldi. sneijder geldi. gelir. doğru planlayın gelir.
galatasaray son 4 senede muazzam bir seviyeye geldi ancak bundan sonrası için hassas dokunuşlar gerekli. büyük büyük ani hareketlere gerek yok. salah muazzam topçu ancak kadro planlaması için yanlış, hedef eğer avrupa ise kadroyu çok geniş planlamak zorundasın. yeterince iyi oyuncumuz var ancak yeterince rotasyonumuz olmadığı için onları doğru dinlendiremiyoruz. uzak milli takımlar ve her maç oynamaları tabi ki performansı etkiliyor. monaco maçı da usg maçı da bundan kaybedildi. başka bir sebebi yok.
kadro planlamamız kötü anlamı çıkmasın buradan. bence çok kaliteli kadro kuruldu. ancak planlamayı bir adım öne taşımak lazım. ana karakterlere uzak milli takım oyuncusu eklenmemeli artık.
anlatırken oyunun istedikleri çok belli, atlet bekler, oyunu iyi kuran stoperler, hücumda duvar olabilecek santraforlara agresif gidebilen stoperler…
orta sahada ciğeriyle, gücüyle, defansif kabiliyetiyle sekeni alan adamlar, ayak hakimiyeti de baskıyı kaldırabilecek kadar olmalı tabi, bu ön koşul… bu rotasyonda oyunu da geriden çok iyi kuran, öne çıkabilen bir alternatif olursa tadından yenmez.
çok yaratıcı, şut ve bitiricilik sorunu olmayan, yeri geldiğinde ince bir pas ile maçı bitirebilecek ve baskı oyununa uygun olabilecek kadar alan kapatma becerisi olan bir 8.5, 9,5 ve 10 numara…
hücum kanatları muazzam atlet olmalı, rakip savunmayı öne çektiğinde arkaya sarkmalı.
santraforda stoperlerin boş bırakmak istemeyeceği bir adam lazım. bitiriciliğiyle olabilir, atletizmiyle olabilir, oyun görüşüyle olabilir, topsuz oyunda sürekli rakibi maniple edeb bir santrafor.
galatasaray’da 10 numara hariç hepsi var. yunus bu 10 numarayı doldurabilir ancak bunu sezona yaymak için 22 tane birbirinin ikamesi oyuncuya ihtiyaç var. biz sağ bekin yedeğini, sol kanat, sağ kanat rotasyonunu aynı oyuncu yaptık. sağ bek as oyuncusu aynı zamanda stoper yedeği. orta sahada birbirinin ikamesi olabilecek bir rotasyon var ancak kanatlarda barış ve sane dışında anlattığım profil yok. 10 numarada yunus dışında adam yok. bir ara icardi’yi denedik ki o da osimhen’in yedeği.
hepsi bir tarafa hiç bir avrupa takımının değişmez 5 oyuncusu uzak ülke milli takımlarına gitmiyor. singo, davinson, jakops, lemina, osimhen. bu oyunculardan 2’si olmadığında oyun kalitesi düşecekse, bu adamların 5’i de uzak milli takımlara giden oyunculardan seçilmemeli. milli maç var diye şikayet etmek yerine, milli maç olduğu gerçeği kabul edilerek kadro kurulmalı.
ben biliyorum ki bu kalitede avrupalı adamı türkiye’ye getirmek zor ancak imkansız değil. sane geldi. daha önceleri hagi geldi. daha önceleri popescu geldi. baros geldi. sneijder geldi. gelir. doğru planlayın gelir.
galatasaray son 4 senede muazzam bir seviyeye geldi ancak bundan sonrası için hassas dokunuşlar gerekli. büyük büyük ani hareketlere gerek yok. salah muazzam topçu ancak kadro planlaması için yanlış, hedef eğer avrupa ise kadroyu çok geniş planlamak zorundasın. yeterince iyi oyuncumuz var ancak yeterince rotasyonumuz olmadığı için onları doğru dinlendiremiyoruz. uzak milli takımlar ve her maç oynamaları tabi ki performansı etkiliyor. monaco maçı da usg maçı da bundan kaybedildi. başka bir sebebi yok.
kadro planlamamız kötü anlamı çıkmasın buradan. bence çok kaliteli kadro kuruldu. ancak planlamayı bir adım öne taşımak lazım. ana karakterlere uzak milli takım oyuncusu eklenmemeli artık.

