616
kocaeli maçıni referans gösterenleri ve bugünkü maçı o maç üzerinden kıyaslayarak değerlendirenleri gördükçe şaşırıyorum.
belki de son 3 sezonun sakatlık, cezalı, yorgunluk anlamında en zor kadro seçiminin olduğu maçtı. as kalecin, as ve yedek sol bekin, as santraforun yok. üstüne üstlük takımın en anahtar isimlerinden biri olan lemina 14. dakikada sakatlıktan çıkıyor. yetmezmiş gibi sağ bekin 40. dk yine sakatlık yüzünden oyundan çıkanlara ekleniyor. sol açık başlattığın adamı sağ beke çekiyorsun, hiç oynatmadiğin yusuf'a mecburen şans veriyorsun, sonra da icardi'yi oyuna atıp barış 'i kanada atiyorsun. yani dizilişi en az iki kez değiştiriyorsun. eksik, yorgun takım bir de bu talihsizliklerle çok çalışsa da golü bulamıyor. üstüne üstlük rakip şans eseri bir gol buluyor geri düşünüyorsun. rezil ve taraflı bir hakem yönetimi, üstelik on kişi kalıyorsun.
bununla beraber iki topun direkten dönmüş, 4.34 xg yakaladığın, 9'u isabetli 28 şut çekmiş, rakip ceza sahasında 52 kere topla buluşmuşsun ilk yarıdan 3-4 gol atacak pozisyon bulmuşsun.
kötü oynamak farklı bir şey ancak kötü gol yediğin, belli başlı oyuncuların kötü oyunu net görünen maç farklı. gerideyken bile bir kez olsun puan kaybedeceğimizi düşünmedim. taraftarın acilen sakinleşmesi gerek. sezon içinde düşüş olur ama bu takım ligin çok üzerinde. yahu allah aşkına bugün oynayan oyuncuların sezon içi süre dağılımına bakalım.
kazımcan - 1 maç /90 dk
yusuf demir- 1 maç/ 28 dk
(bu ikisi bu maça kadar tek dakika süre almadı)
kutucu- 5 maç/62 dk
arda - 3 maç/ 43 dk
ayrıca uzun süredir oynamayan günay, milli takimdan sorunlu dönen apokerim, barış, yorgun dönen davinson da ayrı. üstelik hafta içi şampiyonlar ligi maçı var. yediğimiz iki saçma sapan gol ve yüzde yüz atmanız gereken golleri kaçırdınız için 5/6 atacağımız maç kötü göründü.
belki de son 3 sezonun sakatlık, cezalı, yorgunluk anlamında en zor kadro seçiminin olduğu maçtı. as kalecin, as ve yedek sol bekin, as santraforun yok. üstüne üstlük takımın en anahtar isimlerinden biri olan lemina 14. dakikada sakatlıktan çıkıyor. yetmezmiş gibi sağ bekin 40. dk yine sakatlık yüzünden oyundan çıkanlara ekleniyor. sol açık başlattığın adamı sağ beke çekiyorsun, hiç oynatmadiğin yusuf'a mecburen şans veriyorsun, sonra da icardi'yi oyuna atıp barış 'i kanada atiyorsun. yani dizilişi en az iki kez değiştiriyorsun. eksik, yorgun takım bir de bu talihsizliklerle çok çalışsa da golü bulamıyor. üstüne üstlük rakip şans eseri bir gol buluyor geri düşünüyorsun. rezil ve taraflı bir hakem yönetimi, üstelik on kişi kalıyorsun.
bununla beraber iki topun direkten dönmüş, 4.34 xg yakaladığın, 9'u isabetli 28 şut çekmiş, rakip ceza sahasında 52 kere topla buluşmuşsun ilk yarıdan 3-4 gol atacak pozisyon bulmuşsun.
kötü oynamak farklı bir şey ancak kötü gol yediğin, belli başlı oyuncuların kötü oyunu net görünen maç farklı. gerideyken bile bir kez olsun puan kaybedeceğimizi düşünmedim. taraftarın acilen sakinleşmesi gerek. sezon içinde düşüş olur ama bu takım ligin çok üzerinde. yahu allah aşkına bugün oynayan oyuncuların sezon içi süre dağılımına bakalım.
kazımcan - 1 maç /90 dk
yusuf demir- 1 maç/ 28 dk
(bu ikisi bu maça kadar tek dakika süre almadı)
kutucu- 5 maç/62 dk
arda - 3 maç/ 43 dk
ayrıca uzun süredir oynamayan günay, milli takimdan sorunlu dönen apokerim, barış, yorgun dönen davinson da ayrı. üstelik hafta içi şampiyonlar ligi maçı var. yediğimiz iki saçma sapan gol ve yüzde yüz atmanız gereken golleri kaçırdınız için 5/6 atacağımız maç kötü göründü.

