12
galata sarayı efendileri kitabında, bir fenerbahçe taraftarı olarak galatasaray muhabirliğini yıllarca nasıl sürdürebildiğini, kendisinden üçüncü tekil şahıs olarak (gazeteci) bahsederek şöyle anlatmıştır:
"fatih terim'e bile çok takılırdı. moldovan'ın oynadığı yıllarda gazeteci fenerbahçe maçından önce terim'i evinden telefonla her sabah arardı. telefonda hiç konuşmazdı. sadece 'dan dan moldovan!' diye bağırır telefonu kapatırdı. ama hoca bir gün bile kızmadı. ağzını açmadı. ama bir gün yine 'dan dan moldovan!'dan sonra galatasaray fenerbahçe'yi yeniverdi. gece saat 24.00 sularında gazetecinin evindeki telefon acı acı çaldı.
telefondaki fatih terim'di:
-koçum dan dan moldovan. hadi yaylan!"
"bir fenerbahçeli olarak galatasaray'a hep saygı duydu. hele kopenhag'daki final maçındaki halini babası görse onu evlatlıktan reddederdi. popescu'nun penaltı golünden sonra tellere yapışmış iki göz iki çeşme ağlıyordu. gözyaşlarını tutamıyordu. aynı şekilde tellere asılan bir kişi daha vardı yanında. o kargaşasa kafasını kaldırıp baktı. şansal büyüka. koca adam hüngür hüngür ağlıyordu. dönüş uçağında bülent ünder gazetecinin yanına gelip 'seni de ağlarken gördüm ya artık ölsem de gam yemem!' dedi."
"fatih terim'e bile çok takılırdı. moldovan'ın oynadığı yıllarda gazeteci fenerbahçe maçından önce terim'i evinden telefonla her sabah arardı. telefonda hiç konuşmazdı. sadece 'dan dan moldovan!' diye bağırır telefonu kapatırdı. ama hoca bir gün bile kızmadı. ağzını açmadı. ama bir gün yine 'dan dan moldovan!'dan sonra galatasaray fenerbahçe'yi yeniverdi. gece saat 24.00 sularında gazetecinin evindeki telefon acı acı çaldı.
telefondaki fatih terim'di:
-koçum dan dan moldovan. hadi yaylan!"
"bir fenerbahçeli olarak galatasaray'a hep saygı duydu. hele kopenhag'daki final maçındaki halini babası görse onu evlatlıktan reddederdi. popescu'nun penaltı golünden sonra tellere yapışmış iki göz iki çeşme ağlıyordu. gözyaşlarını tutamıyordu. aynı şekilde tellere asılan bir kişi daha vardı yanında. o kargaşasa kafasını kaldırıp baktı. şansal büyüka. koca adam hüngür hüngür ağlıyordu. dönüş uçağında bülent ünder gazetecinin yanına gelip 'seni de ağlarken gördüm ya artık ölsem de gam yemem!' dedi."