4170
hocasının içtiği çay bardağının dibinde kalanı tıpkı enes kanter denen hain gibi içmeyi kendi hür iradesiyle seçmeseydi bugün fetöcülüğünü değil futbolculuğunu konuşuyorduk. yok bilmem kaç sezonda kaç gol atmış da bilmem neymiş de onlarda da fetöcü varmış onlara niye birşey olmuyormuymuş. istiyorsa 500 tane atsın, bugün benim anlı şanlı, tertemiz kulübüme ve onun oyuncularının alın teriyle, bir tarafını yırtarak aldığı başarılara bu ve bunu gibiler yüzünden hala daha çamur atılıyorsa bu adamı savunmayacaksın. hele bir galatasaraylı olarak hiç savunmayacaksın. yanlış anlaşılmasın burada kimsenin galatasaraylılığını ölçmüyorum, eleştirmiyorum. kimsenin bu sözlükte böyle bir lüksü zaten yok. burada, bu arkadaş yüzünden sen, ben ve kulübümüzün imajının zarar görmesinden bahsediyorum. hala daha maruz kaldığımız gereksiz, boş ve iğrenç antu.com ayarında laflara atıfta bulunuyorum.
kaldı ki bir cemaate üye olmak, peşine düşmek ve müridi olmak için f16 ya binip meclis bombalamaya da gerek yok. en tepedekinden, en alttakine, dolaylı yoldan veya doğrudan yoldan bunlara hizmet eden herkesin hükmü bellidir. galatasaraylı bir futbolcu ilimin, bilimin ışığında yürümelidir. gazi mustafa kemal'in sözünün örneği olmalıdır. halkın dini duygularından beslenip, yine aynı halkın tepesine binmeye çalışan bir örgütün ve onun g.tu boklu hocasının peşinden koşacak kadar vizyonsuz, bilimin ışığından uzak bir şahsiyet olmamalıdır. galatasarayın oyuncusu, hele de o isim efsaneyse, örnek olmalıdır.
konuyu futbolun dışına çıkardığımızda ve bireysel olarak değerlendirdiğimizde bile elle tutulacak birşey bulamıyorum. az önce de değindiğim gibi, bir insan neden herhangi bir yapılanmanın müridi olup ona hizmet eder. bugün hala daha cennet vatanımızda yapılanan x cemaati, y cemaati gibi yapılanmaları ve onun müritlerini görüyoruz. bu insanlar benim gözümde 30 iqludur. bu arkadaş da öyledir. neden yani neden? empati kurmaya çalışıyorum yok abi, elle tutulur bir tarafı yok. doğal seçilim diyip geçiyorum.
hiç böyle bir yola girmeseydi, bugün belki de kaç kez takımımızın başındaydı, hangi alanlarda hangi şekillerde birlikteydik, bilemezdik. tv programlarında ''yav abi o golü oradan nasıl attın, ya abi şu maçı bir anlatsana, şu uefa serüvenini bir de sen anlat'' diye sorular sorup birinci ağızdan dinlemek isterdim. arda turanla, fatih hocayla, okan hocayla söyleşiler yapmayı ve yaşayan efsanelerimizi bir arada görmeyi istemez miydik? bir hayal edin. şahsen ben isterdim. o fotoğrafa bakıp ''ulan ne fotoğraf be, fb tarihinden büyük'' der eğlenirdim. galatasaray spor kulübünde farklı alanlarda görev alabilirdi. o hain hocasının peşine gittği ülkede değil, formasını terlettiği takımın yanında hayatını devam ettirebilirdi.
son olarak bugün hala sosyal medya hesaplarından maalesef kendisine prim veren renktaşları gördüğümde üzülüyorum. kendisi futbolculuğuyla değil mensubu olduğu örgütle hatırlanacak. unutmayın, bunu kendisi seçmiştir. eski oyuncumuzdan fazlası değildir, efsane mi ? hiç değildir.
kaldı ki bir cemaate üye olmak, peşine düşmek ve müridi olmak için f16 ya binip meclis bombalamaya da gerek yok. en tepedekinden, en alttakine, dolaylı yoldan veya doğrudan yoldan bunlara hizmet eden herkesin hükmü bellidir. galatasaraylı bir futbolcu ilimin, bilimin ışığında yürümelidir. gazi mustafa kemal'in sözünün örneği olmalıdır. halkın dini duygularından beslenip, yine aynı halkın tepesine binmeye çalışan bir örgütün ve onun g.tu boklu hocasının peşinden koşacak kadar vizyonsuz, bilimin ışığından uzak bir şahsiyet olmamalıdır. galatasarayın oyuncusu, hele de o isim efsaneyse, örnek olmalıdır.
konuyu futbolun dışına çıkardığımızda ve bireysel olarak değerlendirdiğimizde bile elle tutulacak birşey bulamıyorum. az önce de değindiğim gibi, bir insan neden herhangi bir yapılanmanın müridi olup ona hizmet eder. bugün hala daha cennet vatanımızda yapılanan x cemaati, y cemaati gibi yapılanmaları ve onun müritlerini görüyoruz. bu insanlar benim gözümde 30 iqludur. bu arkadaş da öyledir. neden yani neden? empati kurmaya çalışıyorum yok abi, elle tutulur bir tarafı yok. doğal seçilim diyip geçiyorum.
hiç böyle bir yola girmeseydi, bugün belki de kaç kez takımımızın başındaydı, hangi alanlarda hangi şekillerde birlikteydik, bilemezdik. tv programlarında ''yav abi o golü oradan nasıl attın, ya abi şu maçı bir anlatsana, şu uefa serüvenini bir de sen anlat'' diye sorular sorup birinci ağızdan dinlemek isterdim. arda turanla, fatih hocayla, okan hocayla söyleşiler yapmayı ve yaşayan efsanelerimizi bir arada görmeyi istemez miydik? bir hayal edin. şahsen ben isterdim. o fotoğrafa bakıp ''ulan ne fotoğraf be, fb tarihinden büyük'' der eğlenirdim. galatasaray spor kulübünde farklı alanlarda görev alabilirdi. o hain hocasının peşine gittği ülkede değil, formasını terlettiği takımın yanında hayatını devam ettirebilirdi.
son olarak bugün hala sosyal medya hesaplarından maalesef kendisine prim veren renktaşları gördüğümde üzülüyorum. kendisi futbolculuğuyla değil mensubu olduğu örgütle hatırlanacak. unutmayın, bunu kendisi seçmiştir. eski oyuncumuzdan fazlası değildir, efsane mi ? hiç değildir.

Kariyer Sonu
