resim
Caner Erkin
Takım:Eyüpspor
Mevki:Sol Bek
Yaş:35
Boy:1.81
Uyruk:Türkiye
  • 767
    caner enteresan adamdır. şimdi fenerbahçeliler "yedeğe adam aldık" diyerek seviniyorlar ama, ben caner'i tanırım. yedek kalmamak için elinden geleni yapar. adam bildiğin efsun sahibi kardeşim. ne yapıyor ne ediyor, kendisine ilk 11 içinde yer buluyor. galatasaray'a geldiğinde "iyi lan, ben bu adamı havada karada ezerim" gibi düşüncelere girmiş olması muhtemel hakan balta, galatasaray'ın ilk canerli haftalarında ilk 11de kendisine yer bulsa da, ilerleyen haftalarda caner'in sol bekteki rakibi hakan balta'nın açıklarını bulmasıyla formaya hasret kalmıştı. rijkaard kendisi için stoper oynama çözümünü bulana kadar hakan balta bir daha formayı zor görmüştü. binaenaleyh, kafasına estiğinde "ben çizgiye inip orta yapmak istiyorum üstad!" deyip sol açığı ele geçirmişliği de vardı. sırf bu yüzden, keita-sabri ikilisinin temelini oluşturduğu galatasaray sağ kanadı, gerisinde veya ilerisinde caner'in ısrarla forma bulduğu galatasaray sol kanadına nisbeten başarılı gelmişti gözümüze. büyük umutlarla eski hocası rijkaard'ın yanına dönen * giovanni dos santos'un payına da sol açıkta oynayınca hüsran düşmüştü.

    anladığım kadarıyla, caner; pratik zekaya sahip olmayan, düz mantık bir adam. "ben fenerbahçeliyim, çubuklu için canımı veririm" deyip fenerbahçe'ye gitmiş olabilir, "aziz başkan büyük insan" demiştir belki, "oh lan, aykut hoca baba şefkatiyle yaklaşacaktır bana, neydi o rijkaard öyle soğuk nevale!" demiştir. her ne dediyse, kendi kararıdır. saygı duymak lazım. caner ne kadar saygılıydı galatasaray'a, bu tartışılır. ama fenerbahçe'ye gittiği için annesine varana kadar küfürler etmek bize yakışmaz. kulübümüzün resmi ağızları şimdiye kadarki hizmetleri için kendisine teşekkür etmiştir, etmediyse bile edecektir. ben de öyle yapıyorum: şimdiye kadarki hizmetlerin için teşekkürler caner. o orta yapmak için aldığın 45 derece açılık pozisyonla, taç kullanırken suratında oluşan o enteresan "bu tacı kaleciye çarptırıp gol yapar mıyım?" bakışıyla, top sürerken "saçlarını dağıtırsın, rüzgarlara bırakırsın" tarzı dalgalanan ilginç saçlarınla takıma bir sezon renk kattın. futbol renk ister, renk renktir. kahverengi de olacak, yeşil de. her renkten ister futbol. o maçta * yaptığın efsanevi hareketten sonra bile ilk önce sana kızsam da sonradan seni savunan hareketlere giriştim. hayat ne kadar garip, değil mi? sen nişanlına araba hediye edip plakasını da 34 cnr bilmem kaç yapıp yengemize hava yaparken, hemen hemen akranın olan bendeniz de sevdiceği sevinsin diye bir hediye almak için ne zahmetlere giriyor. rahmetli gazi ömer hüyük'ün nidası hep aklımda: hey yavrum hey. ama işe bak ki, ben canım sıkkın olup bir finalde soruları bilerek yanlış yaptığımda, ya da zamanında öss esnasında basit bir hata ile soruları kaydırdığımda, benim kendimden başka hiçbir savunacak çevrem olmuyor. sen ise hakeme sinirlenip keyfi hareket ettiğinde kimse savunmasa ben savunuyorum seni. çünkü üstündeki formaya saygım var, seni o sahaya koyan hocaya saygım var. insan olmaya saygım var en azından. bu yüzden seni bir kez daha savunmak zorunda kalıyorum.

    bu arkadaşa tepki yoğun haliyle. ben o kadar da kızamıyorum fenerbahçe'ye gitti diye. bir emre belözoğlu kadar tepki gösteremiyorum mesela. zaten futbolun içinde olur böyle şeyler. şu an galatasarayda oynayan fenerbahçeli futbolcu kesinlikle yok mudur? ya da tam aksi, her neyse... yaptığı abuk sabuk açıklamalar da hiç umrumda değil. caner'e kızgın olana da saygı gösteririm, kendi düşüncesidir. ama işte, gol olunca havaya kurşun sıkan milletiz, bir tepki gösterirken de aşırılıklara kaçmak gerekiyor elbette. sözlükten bazı "arkadaşlar"da * son bir haftadır bir hava hakim. neymiş; fenerbahçeli caner'e arda turan yumruk attığı için arda'nın ne kadar haklı olduğunu hiç olmazsa bugün idrak etmeliymişiz, falanmış da feşmekanmış. bunları diyen arkadaşlar belki iyi birer galatasaraylıdır; her sezonun başında gidip storedan formasını alıyordur, elinden geldiğince takımın her maçını statlarda izliyordur, kombinesi vardır... hatta ilerde locası olacaktır. ama şu noktadan habersiz ki; bu arkadaşlar insan olmanın gerekliliklerine bir yattara gibi, bir abdul kader keita gibi çalımı basmışlardır. hatta, daha açık konuşayım; insanlıktan nasiplerini ziyadesiyle eksik almışlardır. şimdi, bu arkadaşlara birkaç soru sormak isterim. öyle ahım şahım sorular değil, aklıma ilk gelenler. buyrun:

    nkfvas rumuzundan rahatsız olan insanlar yolda gördükleri ne kadar fenerli varsa suratına yumruk mu atıyor da galatasaraylı arda turan'ın yumruğuna hak veriyor?
    arda turan'a bir sabah istasyon çalışması yaparken vahiy geldiğine ve kaptan'ın bir anda "dur lan bu caner fenerli galiba, şunun bir dudağını patlatayım" demiş olduğuna cidden inanıyor musunuz?
    buna inanmak için alkolü bırakıp ozon mu içmeye başladınız?
    arda turan'ın beraber play station oynadığı insanların safkan galatasaraylı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
    safkan demişken, atsızcılar.com'un türkçülük propagandasıyla sizin fanatikliğiniz arasında bir bağ olmadığını düşünüyor musunuz?
    "kefen giyip galatasaray forması giymeyeceğini" açıklayanlar vardı *. olmaz ya, oldu diyelim. trinidad tobago'nun brezilya milli takımını kupadan elemesi kadar bir ihtimal ama, arda turan bir gün fenerbahçe'ye transfer olursa, arda turan çeşidi yumrukları kafanıza geçirmeyi düşünüyor musunuz?
    "galatasaraylılık" , "galatasaray değerleri" gibi kavramları düşürmediğiniz dilinizle, metin oktay gibi beyefendiliği ve insanlığı bugünlerde bile anlatılan birinin adını taşıyan bir yerde yapılan sokak kavgasını savunur olmuşsunuz. "kalite" kelimesi sizin için ne anlam ifade ediyor? iyi top kesmek mi, 90dan top çıkaran kaleci mi, yoksa ilgi alanımızın dışındaki şeyler mi?
    son olarak; emin çölaşan gibi sorular sordurdunuz bana, mutlu musunuz?

    gördün mü caner? umarım son olarak, seni bir kez daha savundum. benim adımı da kül tablasına ya da torpidoya filan iliştirme, he mi aslanım? kanaryam, güzel kuşum; sevemedim seni karagözlüm.
App Store'dan indirin Google Play'den alın