2
ayağımın fena halde burkulmasına neden olan spor olmustur aynı zamanda. şimdi ne alakası var diyeceksiniz hemen açıklayacağım...
gene formula 1 maceralarımdan birinde istanbulpark semalarında yarışın atmosferine girmişim ve muhabbet harika, paddock club'larda eğlence tavan, kaynaşma şahane fakat standlardan alınan t-shirt, şapka, mont, f1 maketleri ve aklıma gelmeyen birçok ürünün size hissettirdiği kazık duygusu işin bahanesi idi ...
saat yaklasmıs istanbul gp'si başlamıştı. yerim belliydi. tabii ki raikkonen ve massa ikilisinin desteklendiği bölümde olacaktım ve oldum da. pankartlar asılmış, mcleren'e, bmw'ye göndermeler tam hız devam ediyordu.
arada bir ispanyollar(yani alonso destekçileri) ve bizler arasında ufak atışmalar, gülüşmeler oluyordu. fin, ispanyol ve brezilyalı sentezinin ortasında bir iki türk arkadaş ile beraber eğleniyorduk...
yarıs sona erdi massa damalı bayrağı ilk sırada gördü. o anki coşku, heyecan ve motor sesinin vermiş olduğu gaz ile sen tut bir kaç manyak seremoni için ana tribünden atla. (yükseklik mi ? tahmin edemeyeğim bir rakam ile sabit)
piste atlamıştım ve o an hiçbir şey hissetmeden seremoniye katıldım ( enlemesine pisti koşarak hem de ) şampanyalar patlıyor massa çıldırıyordu.
baktım massa sevindi herkes sevindi marşlar söylendi sonra bir bir içeri girdi cümle alem. fakat ben kıpırdayamıyordum, ayak fena burkulmus yahu ne yapayım? sağolsun orada yardımsever kişiler bulunduğu için geri dönüş yolunu tutabilmiştim.
gene formula 1 maceralarımdan birinde istanbulpark semalarında yarışın atmosferine girmişim ve muhabbet harika, paddock club'larda eğlence tavan, kaynaşma şahane fakat standlardan alınan t-shirt, şapka, mont, f1 maketleri ve aklıma gelmeyen birçok ürünün size hissettirdiği kazık duygusu işin bahanesi idi ...
saat yaklasmıs istanbul gp'si başlamıştı. yerim belliydi. tabii ki raikkonen ve massa ikilisinin desteklendiği bölümde olacaktım ve oldum da. pankartlar asılmış, mcleren'e, bmw'ye göndermeler tam hız devam ediyordu.
arada bir ispanyollar(yani alonso destekçileri) ve bizler arasında ufak atışmalar, gülüşmeler oluyordu. fin, ispanyol ve brezilyalı sentezinin ortasında bir iki türk arkadaş ile beraber eğleniyorduk...
yarıs sona erdi massa damalı bayrağı ilk sırada gördü. o anki coşku, heyecan ve motor sesinin vermiş olduğu gaz ile sen tut bir kaç manyak seremoni için ana tribünden atla. (yükseklik mi ? tahmin edemeyeğim bir rakam ile sabit)
piste atlamıştım ve o an hiçbir şey hissetmeden seremoniye katıldım ( enlemesine pisti koşarak hem de ) şampanyalar patlıyor massa çıldırıyordu.
baktım massa sevindi herkes sevindi marşlar söylendi sonra bir bir içeri girdi cümle alem. fakat ben kıpırdayamıyordum, ayak fena burkulmus yahu ne yapayım? sağolsun orada yardımsever kişiler bulunduğu için geri dönüş yolunu tutabilmiştim.