442
ilk yarı için iyi oynayan tek bir kişi bile bulmakta zorlanıyorum.
fernando muslera'dan hiç beklentim yok zaten o yüzden sorun etmiyorum; kopup gelen toplara çıkmaz, takım kendi ceza sahasındayken aşırtma yiyecek gibi olur derken her maç daha da kötüye gidiyor.
kaan ayhan bocalayan takımı sakinleştirmesi gereken isimdi, o da dalgın. havadan gelen topu önüne almak isterken topun sırtına çarpmasına engel olamayışı, 2 tane hiç yakışmayacak pas hatası derken kaan gibi değil.
davinson sanchez için olumsuz bir şey diyemem ama cardoso geriye dönüp onu manipüle ediyor, arkaya kaan ve apo'nun arkasına sarkmayı deniyorlar ve birkaç defa da başardılar.
abdülkerim bardakcı yine hava topu veren, her an sakarlık yapacak modunu açmış.
ismail jakobs sakatlıktan hala dönememiş, koordinasyon problemi yaşıyor gibi, tüm atakları onun bölgesinden yiyoruz. apo-jakobs arasına/arkasına atılan her topta bir şeyler umdular.
lucas torreira hakkında bir şey demeye gerek yok; aklı da kalbi de ol lanet devrim özkan'da kalmış. hiç torreira gibi değil.
kendisi gibi olmayan bir diğer isim de gabriel sara. hiç o alışık olduğumuz sakinlikte takımı yöneten sara yoktu ilk yarı.
barış alper yılmaz hava topu hakimiyetini istanbul'da bırakmış gelmiş. bir de hep fazlasını isteyip ilk yapacağını yapamıyor. birleşik hareket senin üstün olduğun bir özelliğin değil barış'ım, daha sade oyna.
dries mertens yine çok istekli, yine bir şeyler üreteceksek kendisi sayesinde ama bu kadar top kaybettiğimiz maçta şu acele etme işini bırakmasını beklerdim. ikinci golden hemen önce takıma sakin sakin yaptı ve topu ilk defa yere indirip yunus'la dribling yaptık ve kötü kayseri savunmasını delebildik.
yunus akgün yine dalgın başlayan bir diğer isim. çıkarken yaptığı basit pas hataları ve top kayıpları geride sıkıntı yarattı. top bizde daha fazla kalsa kayseri savunması hata yapmaya çok müsait. ikinci golde yaptığı dribling çok kıymetliydi ama biraz abartıyla ilk yarı olumlu yaptığı tek hareket olabilir.
victor osimhen istekli kovalıyor ama biz pek kendisini kullanamadık.
fernando muslera'dan hiç beklentim yok zaten o yüzden sorun etmiyorum; kopup gelen toplara çıkmaz, takım kendi ceza sahasındayken aşırtma yiyecek gibi olur derken her maç daha da kötüye gidiyor.
kaan ayhan bocalayan takımı sakinleştirmesi gereken isimdi, o da dalgın. havadan gelen topu önüne almak isterken topun sırtına çarpmasına engel olamayışı, 2 tane hiç yakışmayacak pas hatası derken kaan gibi değil.
davinson sanchez için olumsuz bir şey diyemem ama cardoso geriye dönüp onu manipüle ediyor, arkaya kaan ve apo'nun arkasına sarkmayı deniyorlar ve birkaç defa da başardılar.
abdülkerim bardakcı yine hava topu veren, her an sakarlık yapacak modunu açmış.
ismail jakobs sakatlıktan hala dönememiş, koordinasyon problemi yaşıyor gibi, tüm atakları onun bölgesinden yiyoruz. apo-jakobs arasına/arkasına atılan her topta bir şeyler umdular.
lucas torreira hakkında bir şey demeye gerek yok; aklı da kalbi de ol lanet devrim özkan'da kalmış. hiç torreira gibi değil.
kendisi gibi olmayan bir diğer isim de gabriel sara. hiç o alışık olduğumuz sakinlikte takımı yöneten sara yoktu ilk yarı.
barış alper yılmaz hava topu hakimiyetini istanbul'da bırakmış gelmiş. bir de hep fazlasını isteyip ilk yapacağını yapamıyor. birleşik hareket senin üstün olduğun bir özelliğin değil barış'ım, daha sade oyna.
dries mertens yine çok istekli, yine bir şeyler üreteceksek kendisi sayesinde ama bu kadar top kaybettiğimiz maçta şu acele etme işini bırakmasını beklerdim. ikinci golden hemen önce takıma sakin sakin yaptı ve topu ilk defa yere indirip yunus'la dribling yaptık ve kötü kayseri savunmasını delebildik.
yunus akgün yine dalgın başlayan bir diğer isim. çıkarken yaptığı basit pas hataları ve top kayıpları geride sıkıntı yarattı. top bizde daha fazla kalsa kayseri savunması hata yapmaya çok müsait. ikinci golde yaptığı dribling çok kıymetliydi ama biraz abartıyla ilk yarı olumlu yaptığı tek hareket olabilir.
victor osimhen istekli kovalıyor ama biz pek kendisini kullanamadık.