• 3
    futbolun kırılganlığından bihaber, otomatik taktiklerin makine gibi işlemesine alışmış, futbolun öznesi olan futbolcunun insan olduğu gerçeğinden uzaklaşarak onu bir yazılım olarak gören taraftarların ortaya çıkmasına sebep olur.

    iki takım, yedekler, teknik heyetler, ve hakemler olmak üzere yaklaşık 40 kişinin ayrı ayrı psikolojilerinin br maç sonucu üzerinde ne kadar etken olacağını düşünme yetisini kaybettirir. o yüzden arda'yı sola koyar, elano'yu yanına, sonra da arkalarındaki mustafa sarp'ı beğenmez doğal olarak.

    hayat da o kadar steril değil, sahadaki futbol da. bir ayak kaymasına takımlar düşüyor. devirler bitiyor. efsaneler gelip geçiyor. futbolun skordan çok daha fazlası olduğu gerçeğinden soyutlanmış, içi boş fanatikliğe hapsolmuş nesiller yetişiyor.

    galatasaraylılık bile kabuk değiştirmeye başlıyor. emektarına; armasına sahip çıkmak uğruna defalarca düşüp defalarca kalkmış adama bile saldırabiliyor cafcaflı bir yabancıyı savunmak isterken. şu rezillikte bile gururla söylediği "uefa şampiyonuyuz biz" lafının müsebbiplerini bile yerle eksan edebiliyor sahte savunma hatları yaratabilmek için.

    hayatta da, futbolda da aslolan insandır. makineleşmenin bulaştığı her yerde insanın ve emeğin değeri karalanır. insanlıktan robotluğa, yani duygusuzluğa, yani idealsizliğe doğru geçilir. içi boşalır armaların. vişneye çalmaz artık o koyu tatlı kırmızı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın