253
kendisiyle ilgili kafama yatmayan şeyler olan hakem.
şimdi eğer son dakika manaj-barış pozisyonu hiç yaşanmamış olsaydı galatasaray 10 kişi kalmasına rağmen 8 aralık 2024 sivasspor galatasaray maçını kazanacak, bu arkadaş bizi ince ince doğradığıyla kalacak, yandaş programlarda övgüsünü alıp hayatına mutlu bir şekilde devam edecekti. ben genelde böyle doğranmalara takılmam, çok majör hatalar olmadığı sürece bu tarz ince ince doğranmaların kaliteli bir takım tarafından aşılabileceğine inanırım, ki bu maçta da tam olarak böyle oldu zaten. o yüzden metehan'a çıkan ağır kırmızıya, sivasspor futbolcularının muay thai hareketlerine kart çıkmamasına falan çok da sinirlenmedim çünkü açıkçası alıştık da artık, bunları her maç yaşıyoruz zaten. adam osi'nin penaltısını da vermek zorunda kaldı, tamamdım açıkçası ben bu maç için.
fakat son dakika bu pozisyon oldu. yani kafama yatmayan şeyler şurada başlıyor: hadi tamam kendin görmedin, ki o da fiyasko çünkü bu son saniyelerde yaşanan bir pozisyon, barış korner bayrağının orada top saklıyor, başka bir yerde yaşanan bir durum yok. hakem olarak bakman gereken tek yer orası. yani akan oyun öyle gel git falan bir an da değil dümdüz herkes oraya bakıyor zaten. ama tamam hadi kendin göremedin. şanslısın ki var çağırdı, gittin. yani bu pozisyonu yavaş çekim hızlı çekim açı maçı izlemeye gerek bile yok, kırmızıdan daha ağır bi kart olsa onu göstermen lazım zaten, bu futbolla ilgili değil ceza kanununu ilgilendiren bir hareket olmuş artık. üstelik hem maçın sonu, 90+lardasın artık, verdiğin karar maçı etkilemeyecek. dahası zaten seni var çağırmış, en en en kötü ihtimalle karar yanlış çıksa var'a atarsın meseleyi hissiyatımsıyı çalan zumbacı hakem gibi. yani bütün bu şartları alt alta yazdığımız zaman bu adamın kırmızıyı verememesi inanılmaz geliyor bana. ortada galatasaray düşmanlığı aramaya çalışsak, bu kırmızının verilmemesinin galatasaray'a verdiği hiçbir zarar yok, zira zaten maç bitmiş. rakip 10 kişi kaldı diye bir avantajımız olmayacak yani. bir insanın kendisini ve kariyerini bu kadar bariz bir şekilde yakmasının sebebi ne olabilir diye maç bittikten beri düşünüyorum ve bir çözüm bulabilmiş değilim. yani bu gerçekten kötü hakemlik değil, art niyet değil, bence galatasaray düşmanlığı bile değil. böyle bir karar verebilmen için maçtan önce barış alper'i karınla basmış olman falan lazım yani o kadar saçma bir durum var ortada.
keşke hakemler gerçekten çıksa ve konuşsalar o anda ne yaşadıklarını anlatsalar, çünkü hala çözemiyorum yaşananları. en kötüyü kabul etsem bile hala mantıksız geliyor.
şimdi eğer son dakika manaj-barış pozisyonu hiç yaşanmamış olsaydı galatasaray 10 kişi kalmasına rağmen 8 aralık 2024 sivasspor galatasaray maçını kazanacak, bu arkadaş bizi ince ince doğradığıyla kalacak, yandaş programlarda övgüsünü alıp hayatına mutlu bir şekilde devam edecekti. ben genelde böyle doğranmalara takılmam, çok majör hatalar olmadığı sürece bu tarz ince ince doğranmaların kaliteli bir takım tarafından aşılabileceğine inanırım, ki bu maçta da tam olarak böyle oldu zaten. o yüzden metehan'a çıkan ağır kırmızıya, sivasspor futbolcularının muay thai hareketlerine kart çıkmamasına falan çok da sinirlenmedim çünkü açıkçası alıştık da artık, bunları her maç yaşıyoruz zaten. adam osi'nin penaltısını da vermek zorunda kaldı, tamamdım açıkçası ben bu maç için.
fakat son dakika bu pozisyon oldu. yani kafama yatmayan şeyler şurada başlıyor: hadi tamam kendin görmedin, ki o da fiyasko çünkü bu son saniyelerde yaşanan bir pozisyon, barış korner bayrağının orada top saklıyor, başka bir yerde yaşanan bir durum yok. hakem olarak bakman gereken tek yer orası. yani akan oyun öyle gel git falan bir an da değil dümdüz herkes oraya bakıyor zaten. ama tamam hadi kendin göremedin. şanslısın ki var çağırdı, gittin. yani bu pozisyonu yavaş çekim hızlı çekim açı maçı izlemeye gerek bile yok, kırmızıdan daha ağır bi kart olsa onu göstermen lazım zaten, bu futbolla ilgili değil ceza kanununu ilgilendiren bir hareket olmuş artık. üstelik hem maçın sonu, 90+lardasın artık, verdiğin karar maçı etkilemeyecek. dahası zaten seni var çağırmış, en en en kötü ihtimalle karar yanlış çıksa var'a atarsın meseleyi hissiyatımsıyı çalan zumbacı hakem gibi. yani bütün bu şartları alt alta yazdığımız zaman bu adamın kırmızıyı verememesi inanılmaz geliyor bana. ortada galatasaray düşmanlığı aramaya çalışsak, bu kırmızının verilmemesinin galatasaray'a verdiği hiçbir zarar yok, zira zaten maç bitmiş. rakip 10 kişi kaldı diye bir avantajımız olmayacak yani. bir insanın kendisini ve kariyerini bu kadar bariz bir şekilde yakmasının sebebi ne olabilir diye maç bittikten beri düşünüyorum ve bir çözüm bulabilmiş değilim. yani bu gerçekten kötü hakemlik değil, art niyet değil, bence galatasaray düşmanlığı bile değil. böyle bir karar verebilmen için maçtan önce barış alper'i karınla basmış olman falan lazım yani o kadar saçma bir durum var ortada.
keşke hakemler gerçekten çıksa ve konuşsalar o anda ne yaşadıklarını anlatsalar, çünkü hala çözemiyorum yaşananları. en kötüyü kabul etsem bile hala mantıksız geliyor.