3933
az önce okuduğum guardiola haberinden sonra aklıma gelen rahmetli (eski yani kendisi hayattadır.) anrenörümüz.
bazı insanlar vardır. hayatta 4 ayak üzerine düşerler, bazıları ise şansızdır kendi kariyerlerini tırnaklarıyla kazıp çizer. hocamıza günümüzde bazen kızsak da fatih hocamız kariyerini kendisi yapmıştır. hocanın en sevdiğim özelliği rezil olsak bile sahada o her daim aslanlar gibi oyuncusunun arkasında durandı. aynı şekilde mourinho, okan buruk hocamız ufak takımlarda kendilerini ispatlayarak kariyer sahibi olmuşlardır.
frank abi ve guardiola aslında bu bahsettiğim 4 ayak üzerine düşenlerden.
frank abi bize geldiği zaman ben de çok sevinmiştim ancak kariyeri hep şampiyonlar ligi şampiyonluğu için kurulan takımda geçmişti. ufak takımlar vardı prag zannedersem ve orada da galatasaray'da benzer bir sonu oldu.
kendisi bize geldi ve ortaya çıkanlarla hayallerimiz yıkılmaya başlamıştı.
benim bu abide unutamadığım en önemli detay puan kaybıyla biten her maçtan sonra takım oyuncularını kötüleyip durmasıydı. bir kerede çık de ben elano'yu farklı pozisyonda oynattım. defansif bir takıma karşı hucum oynatmadım de. bir şey de...
o hep mustafa böyleydi, elano hatayı yapmasa kazanacaktık gibi sağı solu suçladı durdu. en acısı bunları basın toplantısında söylemesiydi. git takımı topla, toplantını yap. o basının ve taraftarın önüne oyucuları attı durdu.
her hafta basın toplantısı üzerinden entry girdim burada yerden yere vuruldum. ne salaklığım kaldı ne iş bilmezliğim. aslında futbol bilmeyen birisi bile toplantıları dinleyip yapılması gerekenin takımı kötülemek değil liderlik olması gerekriğini bilirdi ama o kariyerle ve kupalarla geldiği için taraftarımızın yarısından fazlası takım içinde isyan çıkana kadar olayları fark etmedi.
(bkz: since prospero)
ben iddia ediyorum, elindeki kadroda başarı için her şey vardı. elano'su, keitas'sı, joe'si vardı. vardı da vardı.
sonunda oyuncular isyan edip fenerbahçe derbisinden önce kendisini gönderdi.
guardiola'da böyle. bir gerçek var uzun zamandır dikkat ediyorum, manchester defamlı olarak öne geçip skoru koruyamıyor. ben burada oyuncuların hocaya karşı bir tepki verdiğini, yönetime mesaj verdiğini görmekteyim.
işte öyle...
bazı insanlar vardır. hayatta 4 ayak üzerine düşerler, bazıları ise şansızdır kendi kariyerlerini tırnaklarıyla kazıp çizer. hocamıza günümüzde bazen kızsak da fatih hocamız kariyerini kendisi yapmıştır. hocanın en sevdiğim özelliği rezil olsak bile sahada o her daim aslanlar gibi oyuncusunun arkasında durandı. aynı şekilde mourinho, okan buruk hocamız ufak takımlarda kendilerini ispatlayarak kariyer sahibi olmuşlardır.
frank abi ve guardiola aslında bu bahsettiğim 4 ayak üzerine düşenlerden.
frank abi bize geldiği zaman ben de çok sevinmiştim ancak kariyeri hep şampiyonlar ligi şampiyonluğu için kurulan takımda geçmişti. ufak takımlar vardı prag zannedersem ve orada da galatasaray'da benzer bir sonu oldu.
kendisi bize geldi ve ortaya çıkanlarla hayallerimiz yıkılmaya başlamıştı.
benim bu abide unutamadığım en önemli detay puan kaybıyla biten her maçtan sonra takım oyuncularını kötüleyip durmasıydı. bir kerede çık de ben elano'yu farklı pozisyonda oynattım. defansif bir takıma karşı hucum oynatmadım de. bir şey de...
o hep mustafa böyleydi, elano hatayı yapmasa kazanacaktık gibi sağı solu suçladı durdu. en acısı bunları basın toplantısında söylemesiydi. git takımı topla, toplantını yap. o basının ve taraftarın önüne oyucuları attı durdu.
her hafta basın toplantısı üzerinden entry girdim burada yerden yere vuruldum. ne salaklığım kaldı ne iş bilmezliğim. aslında futbol bilmeyen birisi bile toplantıları dinleyip yapılması gerekenin takımı kötülemek değil liderlik olması gerekriğini bilirdi ama o kariyerle ve kupalarla geldiği için taraftarımızın yarısından fazlası takım içinde isyan çıkana kadar olayları fark etmedi.
(bkz: since prospero)
ben iddia ediyorum, elindeki kadroda başarı için her şey vardı. elano'su, keitas'sı, joe'si vardı. vardı da vardı.
sonunda oyuncular isyan edip fenerbahçe derbisinden önce kendisini gönderdi.
guardiola'da böyle. bir gerçek var uzun zamandır dikkat ediyorum, manchester defamlı olarak öne geçip skoru koruyamıyor. ben burada oyuncuların hocaya karşı bir tepki verdiğini, yönetime mesaj verdiğini görmekteyim.
işte öyle...