121
vay be, dile kolay 10 yıl. antep’te öğretmendim o zaman, atandığım ilk yıl. yeni yeni arkadaş ediniyorum. arkadaş çevrem de öyle çok futbolla ilgili tipler değil, maça çok az kala izlemeye karar verdik. tabii o saatten sonra 5 kişi maç izleyebileceğimiz bir yer bulamadık. arkadaşlardan biri antep’in yerlisiydi. “benim bi arkadaşın mekanında izleyelim” dedi. gittik mekana doğru. belki bilen bilir, ben de yanlış hatırlamıyorsam tramvaydan masal parkı durağında inip parka sırtını vererek yürüdüğün cadde üzerindeydi mekan. yalnız mekan fenerbahçeliler lokali gibi bi şeymiş sanırım, lol.
girdik mekana, bahsettiğim kişi karşıladı bizi. mekan ince uzun bi mekan. alt kat silme fenerli dolu. bir de ince metal bi merdivenle izbe bir üst kata çıkılıyor. penceresi bile olmayan, alçak tavanlı ve alt katın üçte biri kadar bir yer. muhtemelen normal zamanlarda kullanılmıyordur orası. bizim beş kişilik grup haricinde de taş çatlasın 15 kişi falan var. mekanın işletmecisi de “abi gol falan olursa aşırı tepki vermeyin, olay çıkarsa ben bu kadar adamı tutamam” dedi. ikinci golün de gazıyla biz baya tezahürat bile yaptık ama allahtan ne kimse yukarı çıktı ne de bir sataşma oldu. maç bitince yine aynı adam bizi herkes dağılsın diye biraz bekletti, sonra biz de çıkıp gittik.
ayrıca bu gollerin atıldığı maçta iğrenç oynamıştık. sneijder’in efsane golleri olmasa uzun süre 10 kişi oynayan fener’e karşı doğru düzgün pozisyon bulamadan bitirirdik maçı. maçın büyük bölümünde de fener daha üstün taraftı. bu maç muhtemelen benim hayatımda şahit olduğum fener’e karşı bariz kötü oynayarak kazandığımız tek maçtır. aksi örnekleri çok daha fazla kez gördüm.
geriye dönüp bakınca inanamıyorum bu kadar zaman geçmiş olmasına. artık sakalımda bile tek-tük beyazlar çıkmaya başladı. hayatımda neler neler değişti ama bu maç yine de dünmüş gibi geliyor. önceden 10 yıl denen şey çok daha uzun bir süreydi. sanırım yaşlanmak zamanın hızlanması demek oluyor.
girdik mekana, bahsettiğim kişi karşıladı bizi. mekan ince uzun bi mekan. alt kat silme fenerli dolu. bir de ince metal bi merdivenle izbe bir üst kata çıkılıyor. penceresi bile olmayan, alçak tavanlı ve alt katın üçte biri kadar bir yer. muhtemelen normal zamanlarda kullanılmıyordur orası. bizim beş kişilik grup haricinde de taş çatlasın 15 kişi falan var. mekanın işletmecisi de “abi gol falan olursa aşırı tepki vermeyin, olay çıkarsa ben bu kadar adamı tutamam” dedi. ikinci golün de gazıyla biz baya tezahürat bile yaptık ama allahtan ne kimse yukarı çıktı ne de bir sataşma oldu. maç bitince yine aynı adam bizi herkes dağılsın diye biraz bekletti, sonra biz de çıkıp gittik.
ayrıca bu gollerin atıldığı maçta iğrenç oynamıştık. sneijder’in efsane golleri olmasa uzun süre 10 kişi oynayan fener’e karşı doğru düzgün pozisyon bulamadan bitirirdik maçı. maçın büyük bölümünde de fener daha üstün taraftı. bu maç muhtemelen benim hayatımda şahit olduğum fener’e karşı bariz kötü oynayarak kazandığımız tek maçtır. aksi örnekleri çok daha fazla kez gördüm.
geriye dönüp bakınca inanamıyorum bu kadar zaman geçmiş olmasına. artık sakalımda bile tek-tük beyazlar çıkmaya başladı. hayatımda neler neler değişti ama bu maç yine de dünmüş gibi geliyor. önceden 10 yıl denen şey çok daha uzun bir süreydi. sanırım yaşlanmak zamanın hızlanması demek oluyor.