663
gözlemciğin veya ecnebice scout'un tanımını nasıl koyduğunuza göre eleştiri noktası değişebilir.
bana göre gözlemcilik daha geniş bir yelpazeyi kapsar. kişilik testi yapmak da bir gözlemciliktir bana göre. icardi'yi almaya karar vermek, zaha'yı transfer etmek, ziyech'in takımda kalmasına onay vermek gibi kalemler de bu departmanın ilgi alanına girer. tabii bence...
alt dallanmalara elbette gidebilirsiniz. ama temelde hepsi gözlem, analiz ve raporlamadır neticede.
ben mesela kendisinin baş sorumlu olduğu gözlemcilik departmanına karşı "bek" konusunda eleştireldim. çünkü sürekli aynı tarz bekleri yönelip duruyorduk.
sonra mesela doue veya jakobs gibi isimler çıktığında demek ki heybelerinde baş tür oyuncular da var demiştim.
mesele burada teknik heyetin ne istediğine, hangi oyunu oynayacağına ve bu oyun için hangi oyuncuların uygun olacağını kümelendirme meselesi.
sanmıyorum ki "bize bek lazım" denildiğinde bir liste hazırlanıyor olsun. "bize şu özelliklerde bir bek lazım" deniyordur. ve o zamana kadar yapılan izlemeler, toplanan veriler, raporlar sonucundan kategorilenen beklerden bir liste çıkarılıyordur.
bu listede henüz hiç duyulmamış futbolcular (kime göre, neye göre?) veya pek namlı futbolcular da oluyordur.
kime göre, neye göre dedim ya... mesela siz gidip tayland'ın bilmem hangi kulübünden futbolcu istersiniz, o futbolcu hiç bilinmiyor olabilir. ama kim tarafından? asya da belki de çok ünlü bir futbolcu?
mesele bilmesi gereken (diyelim transfer komitesi veya teknik ekip) kişilerin bilmesi. bir insan her lige, her kategoriye hakim olamaz. olmamalı zaten.
açık konuşayım ben sara'yı bilmiyordum. ya da zannetmiyorum ki okan buruk da bu futbolcunun varlığından haberdar olsun. ta ki bir şekilde ona raporlanana, ismi çıtlatılana kadar. eğer farkındalık yaratılmışsa, raporlamalar yapılmışsa, listeye girmişse gözlemci departmanı işini yapmıştır bana göre.
maliyeti isterse 50 mil eur olsun. 50 mil eur'luk futbolcudan haberdar değilseniz, 50 mil eur'luk futbolcuyu da alamazsınız.
maliyeti piyasa, arz ve talep belirler çünkü.
real madrid vini jr, rodrygo, endrick, arda güler gibi isimlere 200 mil eur bayarken hiç raporlanmadı mı yani bu isimler? birileri raporladı sonuşta bu isimleri? real madrid bir şekilde haberdar oldu bu isimlerden.
ama piyasa, arz eden ve talep eden taraflara bakınca maliyet belirlendi.
bu futbolcular elbette birileri tarafından biliniyordu, ama mesele bilinmeleri değil ki real madrid tarafından bilinmeleri ve bu oyuncuların o genç yaşlarına rağmen transfer edilmeleri.
sara'nın maliyetini de piyasası, arz eden ve talep taraf belirlemiştir. mesele sara'dan bir şekilde haberdar olmamız, o maliyetleri göze almamız vesaire...
mesele bu maliyetlerin üstelik ikinci ligden gelen bir futbolcuya verilebilir olduğunun analizi edilmiş olması ve bunun tutması.
bu arada maliyet ve risk analizini de bir zahmet gözlemci departmanı yapmayıversin.
bana göre gözlemcilik daha geniş bir yelpazeyi kapsar. kişilik testi yapmak da bir gözlemciliktir bana göre. icardi'yi almaya karar vermek, zaha'yı transfer etmek, ziyech'in takımda kalmasına onay vermek gibi kalemler de bu departmanın ilgi alanına girer. tabii bence...
alt dallanmalara elbette gidebilirsiniz. ama temelde hepsi gözlem, analiz ve raporlamadır neticede.
ben mesela kendisinin baş sorumlu olduğu gözlemcilik departmanına karşı "bek" konusunda eleştireldim. çünkü sürekli aynı tarz bekleri yönelip duruyorduk.
sonra mesela doue veya jakobs gibi isimler çıktığında demek ki heybelerinde baş tür oyuncular da var demiştim.
mesele burada teknik heyetin ne istediğine, hangi oyunu oynayacağına ve bu oyun için hangi oyuncuların uygun olacağını kümelendirme meselesi.
sanmıyorum ki "bize bek lazım" denildiğinde bir liste hazırlanıyor olsun. "bize şu özelliklerde bir bek lazım" deniyordur. ve o zamana kadar yapılan izlemeler, toplanan veriler, raporlar sonucundan kategorilenen beklerden bir liste çıkarılıyordur.
bu listede henüz hiç duyulmamış futbolcular (kime göre, neye göre?) veya pek namlı futbolcular da oluyordur.
kime göre, neye göre dedim ya... mesela siz gidip tayland'ın bilmem hangi kulübünden futbolcu istersiniz, o futbolcu hiç bilinmiyor olabilir. ama kim tarafından? asya da belki de çok ünlü bir futbolcu?
mesele bilmesi gereken (diyelim transfer komitesi veya teknik ekip) kişilerin bilmesi. bir insan her lige, her kategoriye hakim olamaz. olmamalı zaten.
açık konuşayım ben sara'yı bilmiyordum. ya da zannetmiyorum ki okan buruk da bu futbolcunun varlığından haberdar olsun. ta ki bir şekilde ona raporlanana, ismi çıtlatılana kadar. eğer farkındalık yaratılmışsa, raporlamalar yapılmışsa, listeye girmişse gözlemci departmanı işini yapmıştır bana göre.
maliyeti isterse 50 mil eur olsun. 50 mil eur'luk futbolcudan haberdar değilseniz, 50 mil eur'luk futbolcuyu da alamazsınız.
maliyeti piyasa, arz ve talep belirler çünkü.
real madrid vini jr, rodrygo, endrick, arda güler gibi isimlere 200 mil eur bayarken hiç raporlanmadı mı yani bu isimler? birileri raporladı sonuşta bu isimleri? real madrid bir şekilde haberdar oldu bu isimlerden.
ama piyasa, arz eden ve talep eden taraflara bakınca maliyet belirlendi.
bu futbolcular elbette birileri tarafından biliniyordu, ama mesele bilinmeleri değil ki real madrid tarafından bilinmeleri ve bu oyuncuların o genç yaşlarına rağmen transfer edilmeleri.
sara'nın maliyetini de piyasası, arz eden ve talep taraf belirlemiştir. mesele sara'dan bir şekilde haberdar olmamız, o maliyetleri göze almamız vesaire...
mesele bu maliyetlerin üstelik ikinci ligden gelen bir futbolcuya verilebilir olduğunun analizi edilmiş olması ve bunun tutması.
bu arada maliyet ve risk analizini de bir zahmet gözlemci departmanı yapmayıversin.