727
25 ve 26 eylül'de üç büyüklerin avrupa maçlarını izledik ve bu arkadaşların türkiye'de ne kadar rezil kepaze maçlar yönettiğini bir kez daha anlamış olduk. her yatan olduğunda oyunu durdurma, ufak sertliklere göz yummama, vakit geçirme hareketlerine tahammül bir tek türk hakemlerinde var. arkalarında cesaret bulabilecekleri bir kurum olmadığı için tüm maçları korkakça ve ezikçe yönetiyorlar. bu durumdan yararlanmaya çalışan oyuncular aynı alışkanlıkları avrupa maçlarında da sürdürünce ayarları bozuluyor. avrupalı hakemler hata yapmıyor mu, elbette yapıyor ama hiçbirinin oyunu gereksiz kestiğini görmedik. türk hakemleri gibi "ayağım uf oldu" diyip yere yatan oyuncu için oyunu durdurmuyorlar.