10877
yolu düşen olursa muhtemelen cuma günleri lizbon merkez camii'nde görüp tanışmak mümkün olur kendisiyle. hem camii hem de ufak tefek alışveriş ve yeme içme kompleksi gibi bir yer diyebilirim. zaten tek olduğu için denk gelme olasılığı yüksek olur.
dün alkışlanarak oyundan çıkarken aklıma burda oyundan çıkarken ıslıklandığı sahne geldi. o anki üzüntüsünü ekrandan bile okumak mümkündü. top kayıpları bazen çıldırtıyordu. ancak hiçbir zaman al gülüm ver gülüm şeklinde oynamak istemediği için oldu. kaleye sırtı dönükken dahi sürekli olarak dikine oynayabilmek için yapmaya çalıştığı dönüşlere odaklıydı. bunu zorlu rakiplere karşı daha dengeli bir hale getirmesi, yediğimiz kontraataklara karşı daha iyi olabilirdi belki. demek istediğim, yüksek pas yüzdesi gibi istatistik kasmak isteyen veya tepki almamak için kurnazlık yapan bir oyuncu profili olmadı kerem. sahada saklanmadı. skora yaptığı etkisiyle, istikrarlı şekilde forma giymesiyle, sakatlık problemi olmamasıyla da bugüne kadar büyük katkı verdi. eyüp gibi genç isimlerin frikik kullanmasına izin vermesi de karakter olarak bir başka artısıdır benim gözümde.
alt liglerden ücretsiz alınıp kaptanlık seviyesine gelmesine rağmen, takımın kilit oyuncularından biri olmasına rağmen, takım ortalamasına göre düşük bir maaşla oynayan bir isimden daha ne isteniyordu anlamıyorum.
arda turan'da yaşanan senaryo kendisinde tekrarladı. oyuncuyu takımdan soğutmak, uzaklaştırmak için taraftar da hem sahada hem sosyal medyada elinden gelenin fazlasını yaptı. şimdi de topu sadece yönetime atmak ne kadar güzel değil mi? taraftar zaten sütten çıkma ak kaşık. oyuncunun artık bu toksik ortamdan koşarak uzaklaşmak istediğini, bağların koptuğunu zaten diğer kulüpler bilemez.
bizim gibi camiaya böylesi müstehak. daha da akıllanmayacaktır çoğunluk, göreceksiniz. sırada okan buruk var. eleştirilecek çok haklı yönleri var. ama oyuncu değişikliği yapmıyorsun der, hoca dört oyun değiştirir, neden jelert'i de almadın der, hoca jelert'i de alır, neden yusuf'u oyuna almadın der, hoca yusuf'u da oyuna alır, neden yusuf'u erken sokmadın der, yine istifaya davet eder.
kimlerin gazına geliyorlar bilmiyorum. fenerbahçeliler düne kadar kerem'i değersizleştiriyordu. kenan yıldız yerine bu mu oynar diye yangın yapıyorlardı. hiç mi çevrenizde yok? hiç mi gözlemlemiyorsunuz? şimdi de kerem'in fener'e gelişi için bekleyiş fazına geçtiler. aynısı emre'de yaşandı. aynısı arda'da yaşanmak istendi; ama arda buna izin vermedi. şimdi de kerem'de yaşanıyor ve bizler ne yazık ki saf gibi tekrar aynı oyuna geldik.
dün alkışlanarak oyundan çıkarken aklıma burda oyundan çıkarken ıslıklandığı sahne geldi. o anki üzüntüsünü ekrandan bile okumak mümkündü. top kayıpları bazen çıldırtıyordu. ancak hiçbir zaman al gülüm ver gülüm şeklinde oynamak istemediği için oldu. kaleye sırtı dönükken dahi sürekli olarak dikine oynayabilmek için yapmaya çalıştığı dönüşlere odaklıydı. bunu zorlu rakiplere karşı daha dengeli bir hale getirmesi, yediğimiz kontraataklara karşı daha iyi olabilirdi belki. demek istediğim, yüksek pas yüzdesi gibi istatistik kasmak isteyen veya tepki almamak için kurnazlık yapan bir oyuncu profili olmadı kerem. sahada saklanmadı. skora yaptığı etkisiyle, istikrarlı şekilde forma giymesiyle, sakatlık problemi olmamasıyla da bugüne kadar büyük katkı verdi. eyüp gibi genç isimlerin frikik kullanmasına izin vermesi de karakter olarak bir başka artısıdır benim gözümde.
alt liglerden ücretsiz alınıp kaptanlık seviyesine gelmesine rağmen, takımın kilit oyuncularından biri olmasına rağmen, takım ortalamasına göre düşük bir maaşla oynayan bir isimden daha ne isteniyordu anlamıyorum.
arda turan'da yaşanan senaryo kendisinde tekrarladı. oyuncuyu takımdan soğutmak, uzaklaştırmak için taraftar da hem sahada hem sosyal medyada elinden gelenin fazlasını yaptı. şimdi de topu sadece yönetime atmak ne kadar güzel değil mi? taraftar zaten sütten çıkma ak kaşık. oyuncunun artık bu toksik ortamdan koşarak uzaklaşmak istediğini, bağların koptuğunu zaten diğer kulüpler bilemez.
bizim gibi camiaya böylesi müstehak. daha da akıllanmayacaktır çoğunluk, göreceksiniz. sırada okan buruk var. eleştirilecek çok haklı yönleri var. ama oyuncu değişikliği yapmıyorsun der, hoca dört oyun değiştirir, neden jelert'i de almadın der, hoca jelert'i de alır, neden yusuf'u oyuna almadın der, hoca yusuf'u da oyuna alır, neden yusuf'u erken sokmadın der, yine istifaya davet eder.
kimlerin gazına geliyorlar bilmiyorum. fenerbahçeliler düne kadar kerem'i değersizleştiriyordu. kenan yıldız yerine bu mu oynar diye yangın yapıyorlardı. hiç mi çevrenizde yok? hiç mi gözlemlemiyorsunuz? şimdi de kerem'in fener'e gelişi için bekleyiş fazına geçtiler. aynısı emre'de yaşandı. aynısı arda'da yaşanmak istendi; ama arda buna izin vermedi. şimdi de kerem'de yaşanıyor ve bizler ne yazık ki saf gibi tekrar aynı oyuna geldik.
