792
hiçbir kayda değer satış yapmadan veya yaptırılmadan, teknik heyetin eline maliyeti oldukça yüksek futbolcuların verildiği/verileceği dönem. tıpkı 2023 gibi.
tek bir örnek üzerinden gitmek yeterli. 2023 yazında yüksek bonservis ve yüksek bir yıllık ücret karşılığında tottenham'dan davinson sanchez alınmıştı. davinson, sağ stoperdi. halbuki galatasaray'ın stoper bölgesinin sağında oynayan ve şampiyonluk kazandıran oyuncusu vardı, victor nelsson. nelsson satıldığı takdirde yüksek bir maliyet eşliğinde sağ stoper transferi makul görülebilirdi yoksa galatasaray'ın ihtiyacı sağ stoper değildi. orta sahaydı. ama hoca istedi; nelsson satılmadan davinson alındı. bugüne gelelim. bugün durum daha da içler açısı. elinde yabancı stoper olarak nelsson ve davinson olan teknik direktör bu kez eski bir atletico madrid'li mario hermoso'yu istiyor. üstelik bu oyuncuyu isterken, nelsson ve davinson da takımda kalsın istiyor. mario hermoso sol stoper. sol stoperde abdülkerim var ancak hoca hermoso'yu abdülkerim'in de satışına karşı bir duruş eşliğinde talep ediyor. yani hoca sağ stoperde davinson, nelsson; sol stoperde hermoso, abdülkerim rotasyonunun peşinde. kimse gitmesin, satılmasın ama istediği herkes de alınsın derdinde. hangi teknik direktörde olmuş galatasaray'da bu kadar geniş yetki, bu kadar sınırsız istediğini yaptırabilme gücü? işin ilginç yanı yaptırıyor da. istediği her şeyi yaptırıyor hoca ve hala bazıları "kadro yetersiz, kadro yetersiz, bana ne bana ne kadro yetersiz" şımarıklığına başvurabiliyor. "yönetim hocanın istediği adamları almadı" diyebiliyor. bu da yetmiyor; elde istediği her şeyi yönetimden alabilen bir türk teknik direktör var iken, yönetimin yabancı teknik direktör peşinde koştuğunu ve taraftarda da yabancı teknik direktör hayranlığı olduğunu ifade edebiliyor insanlar. şaşırmamak hatta bu bakış açısı karşısında ürkmemek mümkün değil şu transfer döneminde. izliyorum şaşkınlıkla bu durumu.
tek bir örnek üzerinden gitmek yeterli. 2023 yazında yüksek bonservis ve yüksek bir yıllık ücret karşılığında tottenham'dan davinson sanchez alınmıştı. davinson, sağ stoperdi. halbuki galatasaray'ın stoper bölgesinin sağında oynayan ve şampiyonluk kazandıran oyuncusu vardı, victor nelsson. nelsson satıldığı takdirde yüksek bir maliyet eşliğinde sağ stoper transferi makul görülebilirdi yoksa galatasaray'ın ihtiyacı sağ stoper değildi. orta sahaydı. ama hoca istedi; nelsson satılmadan davinson alındı. bugüne gelelim. bugün durum daha da içler açısı. elinde yabancı stoper olarak nelsson ve davinson olan teknik direktör bu kez eski bir atletico madrid'li mario hermoso'yu istiyor. üstelik bu oyuncuyu isterken, nelsson ve davinson da takımda kalsın istiyor. mario hermoso sol stoper. sol stoperde abdülkerim var ancak hoca hermoso'yu abdülkerim'in de satışına karşı bir duruş eşliğinde talep ediyor. yani hoca sağ stoperde davinson, nelsson; sol stoperde hermoso, abdülkerim rotasyonunun peşinde. kimse gitmesin, satılmasın ama istediği herkes de alınsın derdinde. hangi teknik direktörde olmuş galatasaray'da bu kadar geniş yetki, bu kadar sınırsız istediğini yaptırabilme gücü? işin ilginç yanı yaptırıyor da. istediği her şeyi yaptırıyor hoca ve hala bazıları "kadro yetersiz, kadro yetersiz, bana ne bana ne kadro yetersiz" şımarıklığına başvurabiliyor. "yönetim hocanın istediği adamları almadı" diyebiliyor. bu da yetmiyor; elde istediği her şeyi yönetimden alabilen bir türk teknik direktör var iken, yönetimin yabancı teknik direktör peşinde koştuğunu ve taraftarda da yabancı teknik direktör hayranlığı olduğunu ifade edebiliyor insanlar. şaşırmamak hatta bu bakış açısı karşısında ürkmemek mümkün değil şu transfer döneminde. izliyorum şaşkınlıkla bu durumu.