63
agirligini, korkutuculugunu kaybettigini gormenin beni uzdugu stadimiz. elbette birinci sorumlusu saha icindeki takim. rakibin gardini dusurmesi gereken birinci unsur oynadigimiz oyunken, tribun katkisi, atmosfer sonra devreye girecek. lakin bunu son donemde ozellikle avrupa maclarinda kaybetmis vaziyetteyiz. su son fenerbahce derbisi ve young boys maci ciddi zedeleyici oldu gercekten, ve malesef tribun de benzer hatalari yapti. takim taraftarin beklentisini oyun olarak karsilamayinca zaten gerilmis vaziyetteyken, tribunu de kiskirtti rakip ve istediklerini verdik. young boys sanki o yonden de calismis gibiydi bizi, 60-75 arasi gorece ilk kez baski kurmusken o tribun olaylariyla bizi sondurduler. zor olani yapip sakin kalamadik. ama bunun da otesinde genc oyunculardan kurulu, yedek kalecisiyle falan cikmis bir isvicre temsilcisine (bunu agresif futbol ortamindan uzak olduklari icin soyluyorum) o korkuyu verememek de ilginc. yani bizim guya tecrubeli ayaklarimiz bile agresif deplasmanlarda titriyor cogu zaman, pek denemiyoruz ama genc oyuncularimiz boyle atmosferlere cikinca sudan cikmis balik gibi oluyor. ne hikmetse gram huzursuzluk veremiyoruz artik rakibe. "cehennem" sifatindan cok uzaklastik, malesef. kolay manipule edilebilen, kolay homurdanmaya meyilli, rakiplerin istediklerini kolay alabildigi bir stada donduk.