31
konu ile alakalı diye buraya yazıyorum. konsept dışı entry ama yazmak istedim, paylaşmak istedim..
bu sabah uyandığımda feryatlar figanlar vardı dışarıdan gelen. sabahın güneşi yüzüme vururken seslerle uyandım. zaten oldum olası nefret ederim odamın, yazın sabah güneşi almasından. fırladım yataktan "ne oluyor lan bu sesler ne diye" çıktım balkona pencereye filan ama gerek 11. katta oturmamdan dolayı gerekse seslerin görünmeyen taraftan gelmesinden dolayı tam olarak anlayamadım. neyse giyindim, hazırlandım, aldım çantamı ve evden çıktım.
bizim sapaktan çıkarken seslerin dahada yoğunlaştığını farkettim. sonra sapaktan caddeye çıktığım anda bir de ne göreyim tüm caddede filistin ve türk bayrakları asılı. hele bir tanesi var ki neredeyse güneşi kapatmış. ilerledim. ilerde bir kalabalık vardı. yanaştım. acılıydım daha sebebini öğrenmeden. cevabını hissettiğim halde birinin yanına ilişip sordum. "kardeş ne olmuş" cevap acıydı "abi yardım gemisinde ölenlerden biri bu evdeymiş"... bir anda tekrar buz kesildim. yan apartmanımdan birisi oraya gitmiş ve orada, bu uğurda canını vermişti. sonradan öğrendim. benim yaşlarımdaymış. gözlerim doldu sabah sabah. o annenin feryadı ve figanı beni delirtti. tıpkı 1 ay kadar önce şehit evinin önünden geçerken hissettiklerimi hissettim. bir sigara yaktım genzim dolu dolu..
lanet ettim. tıpkı masumiyette geçen tirad gibi kendimi telkin edebildim ancak;
"oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul yürü şimdi.
o gün bugün usul yürüyorum işte"
bu kampanyaya laf edenler bu durumu görsen ne yapardı acaba. kıçındaki donu bile bağışlamaya niyetlenirlerdi eminim..
bu sabah uyandığımda feryatlar figanlar vardı dışarıdan gelen. sabahın güneşi yüzüme vururken seslerle uyandım. zaten oldum olası nefret ederim odamın, yazın sabah güneşi almasından. fırladım yataktan "ne oluyor lan bu sesler ne diye" çıktım balkona pencereye filan ama gerek 11. katta oturmamdan dolayı gerekse seslerin görünmeyen taraftan gelmesinden dolayı tam olarak anlayamadım. neyse giyindim, hazırlandım, aldım çantamı ve evden çıktım.
bizim sapaktan çıkarken seslerin dahada yoğunlaştığını farkettim. sonra sapaktan caddeye çıktığım anda bir de ne göreyim tüm caddede filistin ve türk bayrakları asılı. hele bir tanesi var ki neredeyse güneşi kapatmış. ilerledim. ilerde bir kalabalık vardı. yanaştım. acılıydım daha sebebini öğrenmeden. cevabını hissettiğim halde birinin yanına ilişip sordum. "kardeş ne olmuş" cevap acıydı "abi yardım gemisinde ölenlerden biri bu evdeymiş"... bir anda tekrar buz kesildim. yan apartmanımdan birisi oraya gitmiş ve orada, bu uğurda canını vermişti. sonradan öğrendim. benim yaşlarımdaymış. gözlerim doldu sabah sabah. o annenin feryadı ve figanı beni delirtti. tıpkı 1 ay kadar önce şehit evinin önünden geçerken hissettiklerimi hissettim. bir sigara yaktım genzim dolu dolu..
lanet ettim. tıpkı masumiyette geçen tirad gibi kendimi telkin edebildim ancak;
"oğlum bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul yürü şimdi.
o gün bugün usul yürüyorum işte"
bu kampanyaya laf edenler bu durumu görsen ne yapardı acaba. kıçındaki donu bile bağışlamaya niyetlenirlerdi eminim..