1
ilgi alanımız doğrultusunda, stadyumlarda çıkan olaylarda ilk suçlanan gruptur. kulüp yöneticisi, idari amir gibi, olayların sorumlusu olarak gösterilecek şahsiyetler hemen bu grubu suçlu ilan edip bütün taraftarları ve kendilerini suçtan sıyırırlar.
aslında yazmak istediğim bunlar değil de başlık açtık madem içini doldurayım diye yazdım. benim asıl derdim, gerek bizim sözlük, gerek ekşi sözlük gerekse de her nerede yaşıyor ve yaşatılıyor iseler, buralardaki üç beş kendini bilmezle.
bu tiplere ben de çok kızıyorum önce, ama hiç bir tepki göstermiyorum. ısrarla aynı saçma düşüncelerini, doğruyu gözlerine sokmama rağmen, yazmaya devam edenler dışında tabii ki, onlar hak ediyor, ama yeterince sabır gösteriyorum. modelim böyle, önce empati kurmaya çalışıyorum.
diğer üç beş kendini bilmeze niye tepki göstereyim ki?
ille "şeytanın avukatını" oynamak isteyen, ille de "genelin göremediğini ben görüyorum" havalarında olan ve fakat adam gibi özgün bir düşüncesi olmayan adamlar bunlar. ve gerçekten de üç beş kişiler, fazla değil.
e, şimdi ben bunları niye kaale alayım ki, adam yerine koyayım ki, niye hakikaten etkili olduklarını sanmalarını, daha sonra da, niye bundan aldıkları cesaretle daha da abuk fikirler öne sürmelerine yol açayım ki? açmam, çok beklerler. kaplumbağa yaşındayım sözlük ölçeğinde, sabır sınırım geniştir.
filistine yardım kampanyası şahane bir girişim, soy ozan'ın kendi başına da yapabilecekken, kendini, bu sözlüğe ve galatasaray'a fazlasıyla ait hissetmesi sebebiyle bizleri de işin içine katmak istediği bir organizasyon. devamında büyük bir çoğunluk destek verirken, ki destekleyenlerin hepsinin aklı başında yazarlar olduğu bir gerçekken, üç beş kendini bilmez eleştiri getirdi. ne olmuş ki, siktir çekersin yoluna devam edersin. dün geceden beri soy ozan'a anlatmaya çalşıyorum bir cümlelik mesajlarla*. ama beni buraya yazmaya mecbur etti, kusura bakmasın.
diğer internet oluşumlarını bilemeyeceğim ama, biz de olaylar şöyle gelişiyor: biri bir girişim başlatıyor, bir fikir öne sürüyor. birileri hemen ipe sapa gelmez gerekçelerle eleştiriyor, bunlar üç beş kendini bilmez işte, sonra aslında fikri beğenen ve beğendiği için belki en fazla özelden mesaj atıp, sözlüğe yazma gereği görmeyen asıl kalabalık grup ardı ardına entrylerle üç beş kendini bilmezi döverken, fikrin sahibini övüyor. sayfalar doluyor, olayı başından takip edemeyen biri eleştiri entrysini bulmakta zorlanıyor, öyle ki kaybolup gidiyor gıcık olunan entry. işte tanımımız burada parlıyor, bu arkadaşlar üç beş kendini bilmez olmasa, sallasak çarpar değil mi? öyle olursa fazla sallamamak lazım zaten.*
burada asıl eleştirim bunları kaale alıp da kararlar alan arkadaşlaradır. yaptığınız işin doğruluğundan eminseniz, buralardan gitmeyin, nickinizi değiştirmeyin.**
aslında yazmak istediğim bunlar değil de başlık açtık madem içini doldurayım diye yazdım. benim asıl derdim, gerek bizim sözlük, gerek ekşi sözlük gerekse de her nerede yaşıyor ve yaşatılıyor iseler, buralardaki üç beş kendini bilmezle.
bu tiplere ben de çok kızıyorum önce, ama hiç bir tepki göstermiyorum. ısrarla aynı saçma düşüncelerini, doğruyu gözlerine sokmama rağmen, yazmaya devam edenler dışında tabii ki, onlar hak ediyor, ama yeterince sabır gösteriyorum. modelim böyle, önce empati kurmaya çalışıyorum.
diğer üç beş kendini bilmeze niye tepki göstereyim ki?
ille "şeytanın avukatını" oynamak isteyen, ille de "genelin göremediğini ben görüyorum" havalarında olan ve fakat adam gibi özgün bir düşüncesi olmayan adamlar bunlar. ve gerçekten de üç beş kişiler, fazla değil.
e, şimdi ben bunları niye kaale alayım ki, adam yerine koyayım ki, niye hakikaten etkili olduklarını sanmalarını, daha sonra da, niye bundan aldıkları cesaretle daha da abuk fikirler öne sürmelerine yol açayım ki? açmam, çok beklerler. kaplumbağa yaşındayım sözlük ölçeğinde, sabır sınırım geniştir.
filistine yardım kampanyası şahane bir girişim, soy ozan'ın kendi başına da yapabilecekken, kendini, bu sözlüğe ve galatasaray'a fazlasıyla ait hissetmesi sebebiyle bizleri de işin içine katmak istediği bir organizasyon. devamında büyük bir çoğunluk destek verirken, ki destekleyenlerin hepsinin aklı başında yazarlar olduğu bir gerçekken, üç beş kendini bilmez eleştiri getirdi. ne olmuş ki, siktir çekersin yoluna devam edersin. dün geceden beri soy ozan'a anlatmaya çalşıyorum bir cümlelik mesajlarla*. ama beni buraya yazmaya mecbur etti, kusura bakmasın.
diğer internet oluşumlarını bilemeyeceğim ama, biz de olaylar şöyle gelişiyor: biri bir girişim başlatıyor, bir fikir öne sürüyor. birileri hemen ipe sapa gelmez gerekçelerle eleştiriyor, bunlar üç beş kendini bilmez işte, sonra aslında fikri beğenen ve beğendiği için belki en fazla özelden mesaj atıp, sözlüğe yazma gereği görmeyen asıl kalabalık grup ardı ardına entrylerle üç beş kendini bilmezi döverken, fikrin sahibini övüyor. sayfalar doluyor, olayı başından takip edemeyen biri eleştiri entrysini bulmakta zorlanıyor, öyle ki kaybolup gidiyor gıcık olunan entry. işte tanımımız burada parlıyor, bu arkadaşlar üç beş kendini bilmez olmasa, sallasak çarpar değil mi? öyle olursa fazla sallamamak lazım zaten.*
burada asıl eleştirim bunları kaale alıp da kararlar alan arkadaşlaradır. yaptığınız işin doğruluğundan eminseniz, buralardan gitmeyin, nickinizi değiştirmeyin.**