962
ne olduğunu anlamadan beş yiyebileceğimiz ama aynı şekilde 2-2'den sonra 4-2'ye bile çevirebileceğimiz garip bir maçtı. en kritik yerlerde çok formsuzuz. abdülkerim mesela. hem savunmada hem de oyun kurulumunda takımın bel kemiğiydi. ne top çıkarabiliyor ne savunabiliyor. muslera bile saçma sapan hatalar yapıyor.
ikincisi, öyle bir oyun oynuyoruz ki bu oyuna sağ beke cafu sol beke roberto carlos lazım. şampiyonlar ligi ön elemesinde deplasmandasın, sağ bekten topu çıkarmaya çalışırken sol bek çoktan ileri koşu yapmış. sağ bek pas hatası yaptığı anda savunma bomboş, ve yiyorsun.
orta sahada tüm defansif yükü torreira'ya bırakmış durumdayız. bu oyun artık bırakın şampiyonlar ligi seviyesi deplasmanları, ligdeki deplasmanlarda bile zor. hiç beklemediğimiz maçlarda çok ters sonuçlar alabiliriz.
mertens neredeyse kırk yaşında, zaten geçen sezon başında da formda değildi. o eğer sezonun ilerleyen aşamalarında forma girerse çok ekstra bir katkı olur, ama ana planımızda olacak durumda değil.
icardi sakatlıktan çıkmış, diri, dinç, hazır da görünüyor. ama sanki bazı refleksleri, bazı anlık reaksiyonları yavaşlamış gibi.
teker teker bakınca hemen hemen her yerde bir sorun var. aslına bakılırsa boey gittiğinden beri görülen sorunlar birikip büyümüş halde. boey'in gidişi önde baskımızı da bozdu, geriden çıkışımızı da bozdu, takımın genel anlamda savunma-hücum dengesini de bozdu, atletik kapasitemizi de bozdu. hiçbirinde de yeri dolmadı.
güzel olan şeyler de var. kerem ofansta belki çok iyi değildi ama bugün belki de bize geldi geleli en görev adamı gibi oynadığı maçlardan birini oynadı. konsantreydi, hırslıydı, defansif açıdan hiç gevşemedi, aksamadı, önemli müdahaleler yaptı. barış alper daha dün zehirlenmiş birine hiç benzemiyordu, olağanüstü bir oyuncu. köhn kötü değildi. sara ise gelecek için çok umutlandıracak kadar iyiydi.
bizim yerli sol ayaklı bir stoper almamız lazım. ikincisi de ya ortasahada ya savunmada üçlü oynamak zorundayız. hatta gerektiğinde biri bazen öteki yapabilecek taktik esnekliğe kavuşsak ideal olur.
muslera-abdülkerim-nelsson-torreira-kerem-mertens-barış-icardi beraber belki 100den fazla maç oynadılar. hiç öyle birlikte üçüncü sezonuna çıkan takım gibi görünmüyoruz. bu beni çok düşündürüyor. bu sezon belki de çok uzun yıllardır ilk kez oturmuş bir kadronun üçüncü sezonunu yaşıyorduk ve o yüzden büyük ümitlerim vardı. takım pek de büyük umutlar beslenesi bir görüntüde değil.
ikincisi, öyle bir oyun oynuyoruz ki bu oyuna sağ beke cafu sol beke roberto carlos lazım. şampiyonlar ligi ön elemesinde deplasmandasın, sağ bekten topu çıkarmaya çalışırken sol bek çoktan ileri koşu yapmış. sağ bek pas hatası yaptığı anda savunma bomboş, ve yiyorsun.
orta sahada tüm defansif yükü torreira'ya bırakmış durumdayız. bu oyun artık bırakın şampiyonlar ligi seviyesi deplasmanları, ligdeki deplasmanlarda bile zor. hiç beklemediğimiz maçlarda çok ters sonuçlar alabiliriz.
mertens neredeyse kırk yaşında, zaten geçen sezon başında da formda değildi. o eğer sezonun ilerleyen aşamalarında forma girerse çok ekstra bir katkı olur, ama ana planımızda olacak durumda değil.
icardi sakatlıktan çıkmış, diri, dinç, hazır da görünüyor. ama sanki bazı refleksleri, bazı anlık reaksiyonları yavaşlamış gibi.
teker teker bakınca hemen hemen her yerde bir sorun var. aslına bakılırsa boey gittiğinden beri görülen sorunlar birikip büyümüş halde. boey'in gidişi önde baskımızı da bozdu, geriden çıkışımızı da bozdu, takımın genel anlamda savunma-hücum dengesini de bozdu, atletik kapasitemizi de bozdu. hiçbirinde de yeri dolmadı.
güzel olan şeyler de var. kerem ofansta belki çok iyi değildi ama bugün belki de bize geldi geleli en görev adamı gibi oynadığı maçlardan birini oynadı. konsantreydi, hırslıydı, defansif açıdan hiç gevşemedi, aksamadı, önemli müdahaleler yaptı. barış alper daha dün zehirlenmiş birine hiç benzemiyordu, olağanüstü bir oyuncu. köhn kötü değildi. sara ise gelecek için çok umutlandıracak kadar iyiydi.
bizim yerli sol ayaklı bir stoper almamız lazım. ikincisi de ya ortasahada ya savunmada üçlü oynamak zorundayız. hatta gerektiğinde biri bazen öteki yapabilecek taktik esnekliğe kavuşsak ideal olur.
muslera-abdülkerim-nelsson-torreira-kerem-mertens-barış-icardi beraber belki 100den fazla maç oynadılar. hiç öyle birlikte üçüncü sezonuna çıkan takım gibi görünmüyoruz. bu beni çok düşündürüyor. bu sezon belki de çok uzun yıllardır ilk kez oturmuş bir kadronun üçüncü sezonunu yaşıyorduk ve o yüzden büyük ümitlerim vardı. takım pek de büyük umutlar beslenesi bir görüntüde değil.