101
galatasaray adına hiç bir şeye derman olmayacak, devleti ve birkaç yandaşı daha da zengin edecek proje.
riva arazisi yıllarca galatasaray’ın kurtuluş reçetesi olarak lanse edildi. araziyi satsak borcumuz kapanıyordu güya. ama araziyi geliştirdik, ona rağmen neye yaradığı meçhul. ne kadar aldık, ne yaptık bilmiyorum. bildiğim tek şey galatasaray’ın borcunun kapanmadığı, aksine arttığı.
2015’te ünal aysal riva projesi için genel kuruldan izin istediğinde yemediği laf kalmamıştı. ki aysal devlete veya 3-5 akbabaya rantı yedirmeyecek tek başkandı.
ardından erden timur geldi. ülkenin en büyük inşaat firmalarından birinin sahibi, vizyonlu ve sıkı bir galatasaraylı’ydı. dursun özbek yönetimine girmeye karar verdiğinde arkasından “arazileri yemeye, kendi şirketine rant sağlamaya geliyor” gibi türlü hakaretlere maruz kaldı. atıl duran galatasaray otelini revize edip leo rezidans olarak sattı ve kulübe ciddi bir gelir kazandırdı. özellikle florya projesinin öz kaynaklarla yapılıp, kârın bölüşülmemesi gerektiğini savunurken erden timur da harcandı.
dikkat edilirse ünal aysal da erden timur da birkaç başarısız transfer gerekçe gösterilerek itibar suikastına uğradı. özellikle aysal’ın fatih terim ile olan problemi bu itibar suikastinin başarılı olmasını sağladı. geldiği gün ile devrettiği gün arasında alacak verecek farkı -10 milyon dolaylarında olan ünal aysal’ın adı “kulübü batırdı”ya çıktı. halbuki adnan polat başkanlığı devrettiğinde borç 328 milyon dolar seviyelerinde, ünal aysal devrettiğinde ise 340 milyon dolar seviyelerinde. 4 senede 3 şampiyonluk yaşanmış, şampiyonlar liginde 1 çeyrek 1 de son 16 görülmüş, muslera-melo-sneijder-drogba-burak-selçuk gibi yıldızlar oynamış ve borç seviyesi hemen hemen sabit kalmış. uefa kazanıldıktan sonra özhan canaydın ve adnan polat'a 300 milyon dolar seviyelerine nasıl gelindi diye sorulmuyor, ünal aysal'a nasıl 15-20 milyon eksi verdin diye soruluyor.
şimdi geldik florya projesine...
ünal aysal'a verilmeyen, erden timur'un önüne set çekilen projelerin başına dursun özbek ile adnan polat geçti. ibra edilmediği için yıllardır kulübe kırgın olan, kulübü borç batağına sokan, ali sami yen stadı arazisini peşkeş çekip bizi o dönem yolu bile olmayan şantiyeye* götüren adnan polat birdenbire ne oldu da yine bizi bir başka şantiyeye* götürmeye çalışan, dursun özbek'in altında projeyi yüklenmeye razı oldu? erden timur'a göre proje öz kaynaklarla yapılabilecekken, şimdi kaç ortakla yapılacak? kimler galatasaray fakirleşirken, kulüp üzerinden zenginleşecek?
galatasaray'ın borcu başlığını açıp okuyun. salt riva ile borçlar kapanır noktasından şimdi riva, leo rezidans ve florya arazisinin satışına rağmen borçların kapanmayacağı noktadayız.
adnan polat ve dursun özbek en hafif tabirle kulübe ihanet ediyor. vah benim galatasaray'ım...
riva arazisi yıllarca galatasaray’ın kurtuluş reçetesi olarak lanse edildi. araziyi satsak borcumuz kapanıyordu güya. ama araziyi geliştirdik, ona rağmen neye yaradığı meçhul. ne kadar aldık, ne yaptık bilmiyorum. bildiğim tek şey galatasaray’ın borcunun kapanmadığı, aksine arttığı.
2015’te ünal aysal riva projesi için genel kuruldan izin istediğinde yemediği laf kalmamıştı. ki aysal devlete veya 3-5 akbabaya rantı yedirmeyecek tek başkandı.
ardından erden timur geldi. ülkenin en büyük inşaat firmalarından birinin sahibi, vizyonlu ve sıkı bir galatasaraylı’ydı. dursun özbek yönetimine girmeye karar verdiğinde arkasından “arazileri yemeye, kendi şirketine rant sağlamaya geliyor” gibi türlü hakaretlere maruz kaldı. atıl duran galatasaray otelini revize edip leo rezidans olarak sattı ve kulübe ciddi bir gelir kazandırdı. özellikle florya projesinin öz kaynaklarla yapılıp, kârın bölüşülmemesi gerektiğini savunurken erden timur da harcandı.
dikkat edilirse ünal aysal da erden timur da birkaç başarısız transfer gerekçe gösterilerek itibar suikastına uğradı. özellikle aysal’ın fatih terim ile olan problemi bu itibar suikastinin başarılı olmasını sağladı. geldiği gün ile devrettiği gün arasında alacak verecek farkı -10 milyon dolaylarında olan ünal aysal’ın adı “kulübü batırdı”ya çıktı. halbuki adnan polat başkanlığı devrettiğinde borç 328 milyon dolar seviyelerinde, ünal aysal devrettiğinde ise 340 milyon dolar seviyelerinde. 4 senede 3 şampiyonluk yaşanmış, şampiyonlar liginde 1 çeyrek 1 de son 16 görülmüş, muslera-melo-sneijder-drogba-burak-selçuk gibi yıldızlar oynamış ve borç seviyesi hemen hemen sabit kalmış. uefa kazanıldıktan sonra özhan canaydın ve adnan polat'a 300 milyon dolar seviyelerine nasıl gelindi diye sorulmuyor, ünal aysal'a nasıl 15-20 milyon eksi verdin diye soruluyor.
şimdi geldik florya projesine...
ünal aysal'a verilmeyen, erden timur'un önüne set çekilen projelerin başına dursun özbek ile adnan polat geçti. ibra edilmediği için yıllardır kulübe kırgın olan, kulübü borç batağına sokan, ali sami yen stadı arazisini peşkeş çekip bizi o dönem yolu bile olmayan şantiyeye* götüren adnan polat birdenbire ne oldu da yine bizi bir başka şantiyeye* götürmeye çalışan, dursun özbek'in altında projeyi yüklenmeye razı oldu? erden timur'a göre proje öz kaynaklarla yapılabilecekken, şimdi kaç ortakla yapılacak? kimler galatasaray fakirleşirken, kulüp üzerinden zenginleşecek?
galatasaray'ın borcu başlığını açıp okuyun. salt riva ile borçlar kapanır noktasından şimdi riva, leo rezidans ve florya arazisinin satışına rağmen borçların kapanmayacağı noktadayız.
adnan polat ve dursun özbek en hafif tabirle kulübe ihanet ediyor. vah benim galatasaray'ım...