9008
galatasarayı galatasaraylılardan dahi büyük gören camia. o kadar gözlerinde büyütüyorlar ve hatta korkuyorlar ki anlam veremiyorum. başlarına gelen her türlü mağlubiyetin dolaylı müsebbibi olarak galatasarayı görmeleri maalesef akıl sınırlarını zorluyor.
ben bir galatasaraylı olarak dost tavsiyesi vereyim. hayatta hangi konuda olursa olsun rakibinizi veya rakiplerinizi sizden çok daha güçlü ve çok daha büyük görürseniz onları yenemezsiniz. belki bir maç kazanırsınız ama sezonu kazanamazsınız. belki sezonu kazanırsınız ama 5 yıllık 10 yıllık vadede başarılı olamaz rakiplerinizin önüne geçemezsiniz.
kendi hayatınızla veya tuttuğunuz takımla ilgili yaşanan olumsuzluk ve başarısızlıkları çeşitli dış sebeplere bağlamaya alışırsanız ki bu şu anda fenerbahçe camiasının temel problemidir, başarıya değil başarısızlığa bağımlı hale gelirsiniz. çünkü çıktığınız her maratonda sizi başarısızlığa götürecek dış etkiler olduğu paranoyası o başarısızlığa ulaşana kadar sizi huzursuz etmeye devam eder ve nihayetinde başarısızlık gelince ancak rahatlayabilirsiniz. bunun nedeni vardığınız noktanın size evet sen biliyordun dediği sanrısıdır.
fenerbahçenin artık şampiyonluk hedefi değil hevesi var. şampiyon olamadıklarında diğer gün unutup baştan başlıyorlar zaten. o nedenle burda ellerinde kalan rakiplerin başarısına(bjk ts gibi takımlar da dahil) odaklanıp onların gittiği yolun ve ulaştığı zaferin hak edilmemiş olduğuna kendilerini inandırmak. biz başaramadık çünkü onlar kadar iyi değiliz diyememek, onlar başardı çünkü bizim kadar iyi kalamadılar yanılgısından ibaret.
kendi dünyalarında; 5 yıldızlı en çok şampiyonluk görmüş, bütün spor branşlarında 1 numara olan, en çok taraftara sahip ve ekonomik olarak en güçlü ütopik bir fenerbahçe tasviri var. bu tasvirin gerçek olmadığıyla yüzleştikleri her gün de kendi hayali düşmanlarını yaratıyorlar. bu bazen biz oluyoruz bazen federasyon başkanları bazen devlet bazen de uefa. gerçek olan şu ki ne kendileri ne de biz onların hayalindeki fenerbahçeyi tam olarak anlayamadık.
ben bir galatasaraylı olarak dost tavsiyesi vereyim. hayatta hangi konuda olursa olsun rakibinizi veya rakiplerinizi sizden çok daha güçlü ve çok daha büyük görürseniz onları yenemezsiniz. belki bir maç kazanırsınız ama sezonu kazanamazsınız. belki sezonu kazanırsınız ama 5 yıllık 10 yıllık vadede başarılı olamaz rakiplerinizin önüne geçemezsiniz.
kendi hayatınızla veya tuttuğunuz takımla ilgili yaşanan olumsuzluk ve başarısızlıkları çeşitli dış sebeplere bağlamaya alışırsanız ki bu şu anda fenerbahçe camiasının temel problemidir, başarıya değil başarısızlığa bağımlı hale gelirsiniz. çünkü çıktığınız her maratonda sizi başarısızlığa götürecek dış etkiler olduğu paranoyası o başarısızlığa ulaşana kadar sizi huzursuz etmeye devam eder ve nihayetinde başarısızlık gelince ancak rahatlayabilirsiniz. bunun nedeni vardığınız noktanın size evet sen biliyordun dediği sanrısıdır.
fenerbahçenin artık şampiyonluk hedefi değil hevesi var. şampiyon olamadıklarında diğer gün unutup baştan başlıyorlar zaten. o nedenle burda ellerinde kalan rakiplerin başarısına(bjk ts gibi takımlar da dahil) odaklanıp onların gittiği yolun ve ulaştığı zaferin hak edilmemiş olduğuna kendilerini inandırmak. biz başaramadık çünkü onlar kadar iyi değiliz diyememek, onlar başardı çünkü bizim kadar iyi kalamadılar yanılgısından ibaret.
kendi dünyalarında; 5 yıldızlı en çok şampiyonluk görmüş, bütün spor branşlarında 1 numara olan, en çok taraftara sahip ve ekonomik olarak en güçlü ütopik bir fenerbahçe tasviri var. bu tasvirin gerçek olmadığıyla yüzleştikleri her gün de kendi hayali düşmanlarını yaratıyorlar. bu bazen biz oluyoruz bazen federasyon başkanları bazen devlet bazen de uefa. gerçek olan şu ki ne kendileri ne de biz onların hayalindeki fenerbahçeyi tam olarak anlayamadık.